Çelişki anlamında kullanılan sözcük olup ;çoğu kez örnekleme olarak 'Yumurtamı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan'durumu söz konusudur.
Aynı zamanda ikiyüzyetmişaltı sayfalık yazmış olduğum romanımında ismidir.
yaşlıca bir adam karanlık bir yolda tek başına oturmaktadır. nereye gideceğinden emin değildir ve ne nereye gitmekte olduğunu ne de kim olduğunu hatırlamaktadır. bitkin bacaklarını dinlendirmek için bir süreliğine oturduğu sırada karşısına yaşlıca bir kadın peydah olur. kadın sırıtarak sorar: "sıra üçüncü dileğinde. ne dileyeceksin?"
"üçüncü mü?" diye şaşırır adam. "bir ve ikiyi dilemedim ki üçüncüyü dileyeyim??"
"ilk iki dileğini çoktan kullandın." der cadı, "ama ikinci dileğin, ilk dileğini dilememiş olmaktı. bu yüzden hiçbir şey hatırlamıyorsun, çünkü her şey ilk dileğini dilemeden önceki haline geri dönmüş durumda." ve ekler, "yani tek bir dilek hakkın kaldı."
"pekala," der adam. "böyle şeylere inanmam ama, dilemekten de zarar gelmez. kim olduğumu bilmek istiyorum."
"komik," der cadı, dileği gerçekleştirip, sonsuzlukta kaybolmadan önce. "ilk dileğin de buydu."
epimenides giritlidir: ' bütün giritliler yalancıdır' diyerek bizi çelişkiye düşürür eğer gerçekten giritliler yalancıysa kendisi de giritli olduğu için yalancıdır. bütün giritliler doğrucudur, doğru söyler. o halde söylediği doğrudur. bütün giritliler yalancıdır.
-hiçbirzaman penaltı kaçırmayan bir futbolcunun, hiçbirzaman penaltıdan gol yemeyen bir kaleciye penaltı çekmesi ve sonuç? *
-sonsuz odası olan bir otelin bütün odaları doludur. e bütün odaları dolu olduğundan boş odası yoktur. gelen müşteriyi alabilirmi?
cevap: sonsuz +1 gene sonsuzdur ozaman +1 açar oraya alır müşteriyi. ama açılan +1 doludur o yüzden alamazsın, boş oda olana kadar oda açarsın ama hepsi dolu, oda açmaya devam illa boşalır ama boşalmıyor?
en meşhur paradoksların başında gelen Bertrand Russell'ın Paradoksunu örnek vererek açıklıyım.
Yamyamlar bir mantıkçı yakalarlar ve şöyle derler mantıkçıya;
-Biz her yakaladıgımız yabancıyı yeriz. Kimini haşlayıp, kimini kızartıp yeriz.
Avımıza bir soru sorarız. Avımız soruyu dogru yanıtlarsa haşlarız, yanlış yanıtlarsa
kızartırız.
Dedikleri gibi de yaparlar. Mantıkçıya bir soru sorarlar. Mantıkçı bir süre
düşündükten sonra soruyu yanıtlar. Yanıtı duyan yamyamlar ne yapacaklarını sasırırlar.
Yanıt öylesine akıllı bir yanıttır ki, yamyamlar mantıkçıyı ne haşlayabilirler ne de
kızartabilirler. Yamyamlar mantıkçıya ne sormuşlardır ve mantıkçı soruyu nasıl
yanıtlamıştır?
yazar arkadaşlarım düşünedururken ben yanıtı vereyim. Yamyamlar mantıkçıya şu soruyu
sormuşlardır:
-Seni haşlayıp da mı yiyeceğiz, yoksa kızartıp da mı yiyeceğiz?
Mantıkçı söyle yanıtlamıstır:
+Kızartacaksınız!
Bu soru ve yanıtla, mantıkçı ne haşlanır, ne de kızartılır.
Bir an, mantıkçının kızartılacağını varsayalım. O zaman mantıkçının yanıtı doğru
olur. Ama yanıt doğru olduğundan ( yamyamların kendi kurallarına göre) mantıkçının
haşlanması gerekmektedir. Demek mantıkçı kızartılamaz.
şimdi de mantıkçının haslanacağını varsayalım. O zaman mantıkçının yanıtı yanlış
olacak. Yanıt yanlış olduğundan da kızartılması gerekmektedir. Demek mantıkçı
haşlanamaz.
Yamyamlar tam bir kısır döngüye girmişlerdir. Kızartsalar haşlamaları gerekecek,
haşlasalar kızartmaları!
Sonuç olarak mantıkçı kurtulur.
Bu gibi durumlar "paradoksal" olarak nitelendirilir. "Saçma" bir durumdur.
"varlık var mıdır yok mudur" tartışmasına giren filozoflardan, varlık yoktur diyenlerin oluşturduğu durumdur. nitekim varlık yoksa, insan da bir varlık olarak sayıldığından olmaması gerekir, insan yoksa o filozofun da olmaması gerekir. filozof yoksa, varlığın olmadığını savunacak bir kişi de yok demektir. demek ki varlık vardır. zaten olmayan bir şey hakkında karşılıklı görüş sunarak tartışma yapılamaz.
VAR OLMANIN HAFiFLiĞiYLE, YOK OLMANIN AĞIRLIĞI ARASINDA ZAMANIN TiKTAKLARINI GÖRMEZDEN GELEREK,GEÇEN GÜNLERE YETiŞMEYE ÇALIŞIRKEN, BiR TARAFTAN DA GELECEĞi YAKALADIĞINI DÜŞÜNMEK iSTEYEN VARLIĞIN, iÇiNDE BULUNDUĞU PARANOYA.