Benim adım "basbakan olacak adam" ve tüm basbakan olacak adamlar hep yalan söyler!
---;
Şimdi ben yalan mı söylüyorum? Yalan söylüyorsam demektir ki tüm basbakan olacak adamlar yalan söylemiyormuş demek olur. Yalan söylüyorsam da demek ki tüm basbakan olacak adamlar yalan söylemiyor olacak.
kelime Çince'de kalkan ve mızrak simgelerinin yanyana gelmesiyle yazılır. hikaye mi kelimeden çıkmış, kelime mi hikayeden bilinmese de hikaye şudur:
Bir gün bir adam pazarda elindeki bir mızrağı ve kalkanı satmaya çalışmaktadır. Önce kalkanı gösterir ve 'hiçbir silah bu kalkana zarar veremez, dünyanın en sağlam kalkanıdır bu' der. bir süre sonra biri mızrağın durumunu sorar ve ona da 'Bu mızrağın delip geçemeyeceği şey yoktur, dünyanın en güçlü silahıdır' diye yanıtlar. 3. Bir kişi burdaki aykırılığı fark eder ve 'peki bu mızrakla bu kalkana saldırırsak ne olur' diye sorar.
1-) kalkan delinirse, kalkanın özelliği devre dışı kalır.
2-) kalkan delinmezse, mızrağın özelliği devre dışı kalır.
en özet haliyle; hikayenin, cümlenin veya görselin kendisiyle çelişmesi durumudur.
yaşamak için nefes almaya ihtiyacımız var ama her nefes alışımızda aslında ölüme giden yolda, ölmek için nefes alıyoruz. nefes tüketiyoruz. ben buldum. çok düşünmeden çaktım. telifi bende görmeyeyim sağda solda kullandığınızı, nefesinizi keserim.
Einmal ist keinmal, diyor Tomas kendi kendine. Sadece bir kere olan şey, diyor Alman özdeyişi, hiç olmamış sayılır. Yaşanacak bir tek hayatımız varsa eğer, onu hiç yaşamamış da olabiliriz, çok fark etmez.”
bugüne kadar okuduğum paradoks hikayelerinden en şaşırtıcı olanı şu hikayedir. anlatıyorum.
bir yetimhaneye küçük bir kız çocuğu bırakılır. bu çocuğa jane adı verirler ve büyütürler. jane bir gün okulda jim adında bir adamla tanışır. jim ve jane birbirine âşık olur ve evlenirler. evlilikten sonra aralarında kavgalar olmaya başlar, tartışırlar. ardından jim ve jane ayrılırlar fakat ortada bir sorun vardır. jane hamiledir.
jane aradan geçen birkaç aydan sonra çocuğunu doğurur ancak doğduğu gün birisi çocuğu alır ve kaçar. jane, çocuğunun kaybından dolayı çok hastalanır. bu sebeple bir doktora gider ve erkek olmak için operasyona girer. erkek olunca adını jim olarak değiştirir.
jane, jim olduktan sonra bir gece kulübüne gider ve oradaki kavgalara karışır. jane'i -yani jim'i- gören gece kulübünün barmeni, ona "benim zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?" der ve o da kabul eder.
geçmişe giden jim, geçmişte jane adlı bir kıza âşık olur ve evlenir. araları bozulur ve ayrılırlar. bir süre sonra jim, jane'nin hamile olduğunu öğrenir ve doğum yaptığı sıra çocuğu gizlice kaçırır. gizlice kaçırdığı çocuğu, makine yardımıyla daha da geçmişe giderek yetimhaneye bırakır.
jim, bebeği geçmişteki bir yetimhaneye bıraktıktan sonra bir gece kulübünde barmenlik yapmaya başlar. gece kulübünde çalıştığı gecelerden birinde, bir kavgaya bulaşmış adam görür ve ona der ki:
"benim zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?"
hikâyeye baktığımızda, bebeği yetimhaneye bırakan kişinin de, bebeğin de, jim'in de, jane'nin de, barmenin de aynı kişi olduğunu fark ediyoruz. filmi de varmış sanırsam.