para ödemiyorsan

entry3 galeri0
    1.
  1. Bir ürüne para ödemiyorsan, ürün sensin demektir…

    (bkz: https://medium.com/ @lagaribey/bir-%C3%BCr%C3%BCne-para-%C3%B6demiyorsan-%C3%BCr%C3%BCn-sensin-demektir-b0d76415db52)

    Sokaktan çevirdiğiniz herhangi birine Google’ın, Twitter’ın, Facebook’un ya da benzeri uygulamaların neden ücretsiz olduğunu sorun. Çoğu kişi cevabı tam bilemese de reklam için diyecektir. Cevap doğru olsa da, olay boş bir alanda reklam göstermek kadar basit değil, keşke öyle olsaydı…

    1)Adam, mağazadan kızına gönderilen broşürler ve hediye kuponlarıyla adeta deliye dönmüştü, çünkü gelen şeyler hamilelikle ilgiliydi. Oysa kızı daha liseye gidiyordu, değil hamile olması, mağazanın bu ürünleriyle ilgilenmesi bile imkansızdı. Soluğu doğruca mağazada aldı

    2)Mağaza müdürünü bulup, kızımı hamileliğe mi teşvik ediyorsunuz, o daha liseye gidiyor diye bağırdı ve ortalığı birbirine katarak evine döndü. Ancak bir kaç gün sonra aynı müdürü arayıp, “kızım hamileymiş, size bir özür borçluyum” demek zorunda kalmıştı.

    3)Peki ama mağaza, kızın sadece kendisinin bildiği bu özel bilgiye nasıl ulaşmıştı? Bu sorunun cevabı, çoğu kişi tarafından pek bilinmeyen, ancak son yıllarda büyük bir sektör haline gelen gözetleme ekonomisinde yatıyor. Mağaza, müşteri profillerini çıkarmak için özel analizler kullanıyordu

    3)Bu analizlerden biri de hamilelik tahmin algoritmasıydı. Algoritma, hamile kadınların, özellikle hamileliğin ikinci üç ayından itibaren magnezyum ve çinko içerikli ürünler aldığını, kokusuz losyonlar tercih ettiğini belirlemişti.

    4)Bu bilgileri kredi kartı bilgileriyle eşleştiren algoritma, bir kadının hamile olup olmadığını doğruluk payı yüksek bir oranla belirleyebiliyordu. Kızın hamile olduğunu da bu şekilde belirlemişti. Amerika’daki Target isimli bu mağaza 2013’de hacklendi ve 110 milyon müşterisinin verisi çalındı

    5)Kapısına bırakılan satış broşüründeki notu gören Mike’ın canı çok sıkılmıştı, çünkü üzerinde “Mike Seay, kızı trafik kazasında öldü” yazıyordu. Kızı gerçekten de geçen yıl geçirdiği bir trafik kazası sonucu genç yaşta ölmüştü. Ancak firma bunu nereden biliyordu?

    6)Oysa, ofis malzemeleri satan o firmaya sadece bir defa gitmiş ve yazıcısı için kağıt almıştı. Firmayı arayıp durumdan şikayet ettiğinde, firma yetkilisi durumu inkar etti. Ancak Mike, olayı yerel medyaya taşıyınca, firma bizden kaynaklanmayan bir nedenle oluşan bu hatadan dolayı özür dileriz demekle yetindi

    7)Acxiom, Epsilon, RapLeaf, Flurry, BlueKai… Bunlar muhtemelen çoğunuzun ismini duymadığı şirketler. Yüz milyarlarca dolarlık gözetleme sektörünün arkasındaki bu veri simsarlarının yaptığı iş, verilerimizi toplamak, analiz etmek ve reklamcılara ya da pazarlamacılara satmak

    8)Hangi verileri topluyorlar derseniz, bir kişiye dair ulaşabildikleri ne kadar veri varsa hepsini. Bu verileri kişilerin online aktivitelerinden bankalara, kredi kartı hareketlerinden kullandıkları mobil operatörlere kadar pek çok yerden topluyorlar.

    9)Bu firmalardan mesela Acxiom’un arşivinde, tüm dünyadan 700 milyondan fazla kişinin bilgisi var ve her kişiye 13 haneli bir kod atanmış durumda. Bu kodlar, her biri farklı bir profil içeren 70 kümeden birine atanıyor ve kişi o profille tanımlanıyor.

    10)Mesela 56 nolu kümedekiler; “30–35 yaş aralığında, üniversite mezunu, boşanmış, 1 ya da 2 çocuğu olan, orta düzey geliri olan, kirada oturan erkekler” gibi. Firma bu bilgileri olduğu gibi satabiliyor ya da kategoriyi daha da daraltmak için başka bir firmaya verebiliyor.

    11)Bu durumda diğer firma aldığı bilgilere ek olarak; “kamuda çalışanlar”, “babası sağ olanlar”, “şu lokasyonda oturanlar” ya da “alkole düşkün olanlar” gibi daha da detaya inebiliyor. Bazı firmalarsa bu kümelerle ilgili çok daha derin detaylara inebiliyor.

    12)Mesela “kanser hastası olanlar”, “HIV virüsü taşıyanlar”, “X ameliyatı olanlar” ya da “cinsel saldırıya uğrayanlar” gibi. Büyük veri simsarlarından MEDBASE200 isimli şirket, bu bilgileri çok ucuz bir fiyata ilaç firmalarına satıyor.

    13)Veri simsarlarının topladığı veriler pek çok amaç için kullanılabiliyor. Bunlardan gün yüzüne çıkan en meşhur örnek, çoğu kişinin en azından kısmen bildiği Facebook-Cambridge Analytica (CA) skandalı. CA da veri simsarlarından veriyi alıp işleyen şirketlerden biri

    14)Olayı kısaca hatırlatalım. Son Amerika seçimlerinde, Trump lehine çalışan CA firması, milyonlarca Amerikalı seçmenini, yukarıdaki gibi profillere ayırmış ve her bir profile, Facebook’da gösterilmek üzere özel reklamlar hazırlamıştı.

    15)Mesela beyazların olduğu profil grubuna, Meksikalı göçmenlerin karıştığı bir olay gösteriliyor, ardından Trump’ın göçmen karşıtı vaatleri ekrana getiriliyordu. işsiz gençlerin olduğu gruba ise Trump’ın ekonomi vaatleri ve gençlere yönelik sözleri hatırlatılıyordu

    16)Veri simsarlarının topladığı verilerin önemli bir kısmı, bedava diye düşünüp telefona kurduğumuz uygulamalardan geliyor. Mesela Angry Birds, Candy Crush, Fruit Ninja gibi ücretsiz popüler oyunlar neden sizden lokasyona ve temel bilgilere erişim izni ister?

    17)Peki milyonlarca kişinin oynadığı bu oyunları yazan firmalar, nasıl para kazanıyor? Ya da neden Google, yıllarca üzerinde çalıştığı onlarca uygulamayı hiç para almadan herkese bedava dağıtıyor? Peki ya Twitter, Facebook, Instagram, Snapchat ve diğer uygulamalar?

    18) Facebook’un, hiçbir geliri olmayan Instagram’ı, 2012 yılında 1 milyar $ gibi oldukça yüksek bir ücret ödeyerek satın almasının nedeni neydi? Instagram’ın doğa üstü güçlere sahip(!) toplam 13 çalışanı mı, yoksa sıradan bir resim paylaşma uygulaması mı?

    19)Bu soruların cevabı aslında açık: Ürün onlar değil, sizsiniz. Firmalar geliştirdiği ürünlerden değil, onları kullanan insanlardan para kazanıyor. Twitter’da bir kişinin değeri 48$, Facebook’da 253$, Google’da 359$, Amazon’da ise 1793$ ediyor.

    20)Bir firmanın envanterinde, ne kadar çok kullanıcı varsa, o kadar çok veri var demektir. Bizlerin kişisel verileri de, firmalar için tekrar tekrar satılacak reklam kaynağı demektir. Bizim paylaştığımız verileri satararak, Google dünyanın en büyük 2.firması haline geldi

    21)”Facebook kullanmıyorum, kapattım ya da gizlilik ayarlarımı en üst düzeye getirdim” diyerek kendinizi rahatlatan bir açıklama yapabilirsiniz ancak bilmediğiniz bir şey var: Facebook, hesabınız olmasa bile reklam ortakları sayesinde sizi izliyor

    22)Girdiğiniz bir sitede, Facebook’un o meşhur “beğen” tuşunun olması yeterli, hesabınızın olup olmaması, o tuşa basıp basmamanız önemli değil, kayıt altındasınız. Hatta o sitede “beğen” tuşu da olmayabilir, veri simsarları vasıtasıyla ne yaptığınızı takip ediyor.

    23)Benzer şekilde Google’ın Gmail’ini de kullanmıyorum diyebilirsiniz, ancak yine bir şey fark etmiyor. Eğer gmail hesabı olan birine mail attıysanız, bu Google’ın sizin hesabınızı mercek altına alması için yeterli bir sebep, çünkü Gmail lisans anlaşmasına göre Google’ın buna hakkı var.

    24)Google, hem kendi ürünleri (Gmail, Google Docs, Google Drive, Haritalar), hem satın aldığı firmalar (Youtube gibi), hem de veri simsarları vasıtasıyla bizi bizden çok tanıyor. Google’ın CEO’su şöyle demişti: Şu an nerede olduğunuzu ve az çok ne düşündüğünüzü biliyoruz.

    25)Google ve Facebook, bu sektörün en büyük oyuncuları ancak bizi gözetleyerek verilerimizi alan, analiz ederek ya da etmeyerek satan Twitter, Linkedln, Pinterest, Snapchat ve Foursquare gibi irili ufaklı binlerce firma var daha var.

    26)Bu firmalara, “konum” bilgisine erişmek için izin vermek bile çok şey ifade ediyor. Çünkü konum bilgisi sayesinde sadece bugün nerede olduğunuzu bilmiyorlar, 1 ay önce nerede olduğunuzu da biliyorlar, ancak daha da önemlisi yarın nerede olacağınızı da biliyorlar

    27)Sadece bu kadar mı? Kişinin daha önce gitmediği halde, birden rakip firmanın binasına gitmesi ve ilerleyen günlerde o firmadan birileriyle bir kafede olması, iş değişikliği hakkında o firmalara çok şey söyler.

    28)Bir kadının kadın doğum uzmanına gitmesi, reklamcılar için standart bir veridir. Ancak sonraki süreçte o kadının, bebek ürünleri satan mağazaları ziyaret etmesi, reklamcılar açısından değerli bir veridir, çünkü artık dikkatlerini hamilelik üzerine yoğunlaştırırlar.

    29)Tüm bu olanların nedeni, bedava diye bize sunulan uygulamalar, bir şey olmaz diye internete bıraktığımız bilgiler ve buralarda paylaştığımız bilgiler… Ve tüm bu olanlardan şikayet etmeye hakkımız yok, çünkü daha en başta “Hükümleri ve koşulları kabul ediyorum” dedik…

    30)Bizler, sanal dünya için kullanıcı değil, ürünün kendisiyiz. Ve bize dair bu verileri kullanmak isteyenler sadece reklam firmaları değil, kötü niyetli kişiler, hackerlar ya da organizasyonlar da var. Bu nedenle, şunu hiçbir zaman unutmayın: Hayattaki en pahalı şeyler, bedava olanlardır...
    1 ...
  2. 2.
  3. (bkz: Link bozuk kardeş)

    Para ödemediğim için açılmadı herhalde.

    Edit: düzelmiş. Hep benim sayemde.
    1 ...
  4. 3.
© 2025 uludağ sözlük