Geçen, 25 kuruşu beğenmeyip suratımıza atıp, Bugün de para alamayınca sokakta bağıra çağıra türlü beddualar eden kör dilencidir. Allah senin de belanı versin.
kız kardeşiyle evli olduğum dilencidir. nasıl oldu anlatayım.
daha merveyle tanışmamışız. istanbul, nişantaşında ikâmet ediyorum. nişantaşının en işlek sokağı atiye sokakta. taş gibi hatunlar ve birçok bacak bulunduran bir sokaktır. zaten bacak görmek için buraya taşındım. yaz aylarında insanlar sandalet falan giyiyor. ben de ayak fetişi olduğum için, bu sokağı seçtim. burda 2 katlı lüks bir evim var. 6 odalı ayıptır söylemesi. ne ayıbı amk zenginim ben değil mi unutmuştum. öyle de mütevazıyımdır.
yıl 2017. o dönem 26 yaşındayım. kalkmışım işe gidiyorum. the ali business. eğer zengin olmasam buranın adı ali holding falan olurdu. ama zengin olunca the ali business oluyor. hatta bi ara dele alli business falan mı koysam diye ikilemde de kalmıştım. bu şirket(im) nişantaşının en iyi oteli the bosphorus otelin yakınında. bu otel de arkadaşıma ait zaten. o yüzden bedava arkadaşım babamın uşağıymış gibi haftanın 3 günü burdayım. burda havuzu kapatıp yüzerek bosphorusun çocukları yanındadır torunların kanın yarım sulu çıktı götün başın durulsun, bi makine yollıyım da yanında bulunsun lan analara söversen babanı bulursun demeyi çok seviyorum. hatta sırf bu sebepten dolayı hep bu oteldeyim.
bi gün işe giderken tabi atiye sokaktaki evimden çıkmışım, bi dilenci gördüm. düşünün, nişantaşının en işlek sokağında bi dilenci var. "abi allah rızası için ekmek parası abi...." diyordu. ben tabi dindar bi insan oldugum için bi sevap işleyeyim dedim. para vermedim ama "merhaba ey dilenci" dedim. bu söylenmeye devam etti. bi yandan da dua ediyordu. "abi rabbim(c.c.) seni korusun, ne muradın varsa versin, seni ümmete lider eylesin, sana büyük bi saltanat nasip etsin, osmanlı geri gelsin de başında padişah ol" falan gibi inanılmaz dualar ediyodu. ben de acıdım. ya elime yapışmıyor ya ahiret hayatında sorulduğunda ne iyilik yaptın diye cevap verebileyim dedim. o an yanımda 15000 dolar vardı. çantamı açtım, yana böyle 25 kuruş sıkışmış. onu aldım verdim. "bu ne lan" dedi. "para" dedim. "bu paraysa o çantadakiler ne" dedi. sonra başladı söylenmeye. "rabbim teala azze ve celle sana lanet etsin! tüm ümmetin, meleklerin, göklerin ve yerin laneti senin üzerine olsun! şefaat sana ulaşmasın da kendi çöplüğünde boğul!" ben de "ya bi git deli midir nedir" dedim elaleme rezil olmuştum. ayağa kalktı, şöyle dedi, "şu sözlerimi iyi belle! bu gece 3-te, evine siyahlar içinde bir varlık gelecek. canını alacak! unutma sakın!" dedi. ben biraz yürüdüm, adamın dedikleri geldi aklıma. hemen koştur koştur geri döndüm. nolur canım alınmasın nolurr diye yalvardım ne isterseniz yaparım dedim. parayı ver dedi. verdim. hatta üstüne bi de kız kardeşiyle evlendim.
şuan ikisi de benim villamda yaşıyor. mutluyuz. geçinip gidiyoruz işte.
