türkiye'deki dilencilerin %99,99'unun üçkağıtçı olduğu göz önüne alınırsa en doğru olanı yapan insanlardır. hele ankara gibi büyük bir şehirdeyseniz, bu insanlardan çok görürsünüz, çünkü gökçek sağolsun her 100 metreye bir üstgeçit yaparak bu üçkağıtçılara fazladan stand hediye etmiş oldu.*
eli ayağı tutan, karısı çalışırken kendisi dilenen şerefsizlere davranılması gerektiği gibi davranan insandır.hele ki haberlere çıkan bazı dilencilerin (adamın bilmem kaç lira parası, cartı curtu var) önünden geçen bu insanlara para vermesi gerekmektedir.bana, size, onlara...
özellikle büyük şehirlerde her önünden geçilen dilenciye para verilmeye kalkılsa cebinde kuruş paran kalmaz be canım. ankara'da yaşayanlar bilirler kızılay'da buz gibi soğukta ayakları çıplak bi vaziyette titreyip ağlayarak para isteyen abiyi. işte ben o abiyi o sahneden 10 dakika önce muhtemelen ailesiyle birlikte yarıla yarıla gülerlerken gördükten sonra dedimki kendi kendime "abi seni keşke filmlerde sahnelerde görebilseydik ya" ve yine bunun gibi televizyonlarda da birkaç sene önce gördüğümüz, cuma namazı çıkışı cami önünde engelli gibi görünerek dilenip 2 sokak aşağıda son model mercedesine atlayıp gazlayan abimizede çoğumuz tanık olmuşuzdur.
şimdi ben aylık en fazla 250-300 lirayla yaşamaya çalışan bir öğrenci olarak tespitçi arkadaşa sormak istiyorum her önünden geçtiğim dilenciye para mı versem yoksa ay sonu alnıma enayi dövmesimi yaptırsam?
senden benden sağlam dilenciye neden kendimin annemim babamın alın terini haybeden yediriyim diye düşünen insandır. haklıdır. para verilecek insan vardır verilmeyecek insan vardır.
dilencinin, neye göre dilenci olduğunu ve ne amaçla dilencilik yaptiığını bilmediği için; sömürülere daha fazla alet olmak istemeyen insandır.
(bkz: dilenmeyi alışkanlık haline getiren insan)
para verip, üstüne bi de hayır duası alan ve aynı günün akşam haberlerinde, para verdiği adamı bilmemnerde bilmemkaç katlı binasını inşa etmek için dilenerek kazandığını fiziksel efora döken şahsiyet(siz) yaftası (ki para verenin giydirdiği sıfattır)kılığında gören, işiten, dumur olan ve akabinde, bünyesinde dilenciye para verme fobisi hasıl olan kişidir.
insanların duygularını sömüren aşağılık yaratıklara bakmaya bile tenezzül etmeyen insanlardır. o sakat sandıklarınızın alayı zabıtayı görünce 100 metre koşucularına taş çıkarıyorlar, kucağına bebe alıp oturan kadınlara bakıyorum elleri ayakları tutuyor hiç yapamıyorsa gündeliğe gidebilir ama yoo hayır oturup kolay yoldan para kazanmayı öğrenmiş hiç acımam arkadaş. bir tanıdığımın yanında 2 tane engelli eleman çalışıyor. götleri çatlıyor eve iki kuruş para götürene kadar. o kadar bedava değil hayat, olamazda!