bu sözlükte aylar önce ; her gün mendil sattığı için kendisine bi iki lira para verdiğim bi mendilci çocukla ilgili anımı anlatmıştım.
üç beş duygusal kız da ayhh çok tatlı * ) okurken duygulandım minvalinde mesaj atmıştı. gülücüğe odaklı olduğum için unutmam bunu hiç. o yazıyı bulmaya üşendiğim için geçiyorum o faslı.
aynı dilenci geçen gün yine geçerken saatimi istedi , şaka yapıyo heralde velet dedim amk. saatim de güzeldir ne yalan söyliim .
neyse çocuğun durduğu yerde de en az yirmi kişi geçiyor çünkü taksi durağı ve büfe var. çocuk şaka maka değil saati istiyo tuttu kolumdan.
'' olum sal kolumu ne vericem len saati , o kadar mendil aldık senden'' bak dedim. birazcık sesimi yükseltince paşalar paşası sinir yaptı bana yarım türkçesiyle bişey dedi sonra eliyle ilginç harektler yaptı. çocuktur herkesin içinde bişey demiyim dedim. bu sefer götüme tekme attı amk. allah belamı versin yalan söylüyorsam ...
suriyeliden götüme depik yedim. millet o anda kepçe izler gibi bizi izlemeye başladı.
çocuğun kolunu ecdaddan öğrendiğimiz bi kaç güçük hareketle tuttum ve burktum. nabıyon lan sen dedim. ikinci depiği attı. uzaktan çocuğa şiddet uygulayan akli dengesi bozuk ülkücü gibi durduğuma artık şüphem yoktu. bu saatten sonra işin geri dönüşü yoktu. cılız omzundan ittirdim ve kaybol lan dedim. kendimi emperyalist ülkeler gibi hissettim ve çok güzeldi neyse konu o değil.
çocuk seriye bağlamıştı ve lama gibi tükürdü ve diğer tepiği atacakken ben ufaktan koşturmaya başladım. bendne onbeş yaş küçük bir ortadoğuludan it gibi kaçıyordum.
kaçarken podyuma çıkar gibi yürüyen güzel kızların bizi izlediğini gördüm. terlemiştim. yakamı gevşettim... ucuz yırtmıştık.
çocuk o gün elli lira daha hasılat yapmıştır çünkü o bir mağdur. o bir savaş mağduru bense onu tartaklayan bir ırkçı...
özet : en az onbeş mendil alarak kendisine destek olduğum on yaşlarındaki suriyeliden dayak yedim.
