gönülsüzce kabullendigimiz durumdur. mecburuzdur yoksa 100 bin liraya tamah eden küçük insan olmak sözkonusudur. bakkaldan çiktiktan sonra arsizca çigneriz o sakizi. **
* bakkal amca ne kadar tuttu?
- 150 bin lira
* al 1 milyon, bozuk yoktur sende ben üstü ile sakız alayım mı?
- al ama bu para üstüyle 15-20 sakız alınır
* ne yapalım artık olsun **
binimum sayıda ve renktedirler bu sakızlar ayrıca sadece sakızla sınırlı deildir bu eylem yumiyum,jelibon ve şekerler de dahildirler. çocukken bakkala gitmenin tek eğlenceli yanıydı sanırım.
10 kurus eksık versen almayacak olan bakkalın , ticari hamlesidir. bu tip hareketleri sık sık dolmuşcularda yapar , soğukkanlı bir şekilde bozuk yok deme cüretine sahiplerdir.
çocukken çokça kullandığım, hatta icat edenin alnın öpeceğim durumdur. baba para verir ve bakkala yollar, siparişleri alırsın, artan parayı cebe indirmenin en güzel bahanesi olabilir ufacık bi sakız.
- yavrum aldın mı
-aldım babacım
-hani paranın üstü
- bakkal amca da bozuk yokmuş üstüyle sakız al dedi
- o parayla sakız dükkanı açılır yavrum
- evet çok sakız oldu zaten, ben de dedim ki bakkal amcaya; hepsini bi anda almıyım canım sakız istedikçe hesabımdan düşersin
-hıııı
-ihihihi
doğrusu, para üstü olarak sakız verilmesi. eliniz kolunuz bağlı, çaresiz kabul edersiniz.
bakkalın, marketin yapması anlaşılabilir tabi ama ben küçükken her gün ekmek aldığımız fırın her gün bu taktiği uygulardı, kimsenin aklına da fırında sakızın işi ne sorusu gelmezdi. ticari zeka böyle bişey olsa gerek.