Devletlerin son zamanlarda iyice abarttığı para toplama yöntemidir.
Çoğu devlette görülür.
bizdeki hali:
Aslında çok önceden planlanmıştır;
Binaların altına garaj yapılmadığı takdirde cüzi miktarda bir ceza konur,
uyanık geçinen vatandaş hemen atlar cezayı öder, garaj yapmaz, binayı tamamlar:
bu arada kimse arsasından yola pay vermek istemez, türlü hilelerle kaldırımdan bile çalıp,
daracık sokaklara ve garajı olmayan binalara sahip bir şehir meydana getirilir.
sonra?
neredeyse her yere duraklama yapılmaz ve park edilmez tabelası konur veee...
yok sen neden buraya park ettin diye yapıştırırlar cezayı...
baktılar sahibi ortada yok doğruca otoparka oh mis gibi gelsin paralar...
şimdilerde de çip takacaklarmış plakalara ...
ne güzel,
şehir çıkışlarında koca duble yollarda hız tabelası 30 km yazmakta...
bir müddet sonra takip sistemide aktif hale getirilip, çatır çatır cezaları yığmaya başladılar mı değmeyin keyiflerine...
ha bu arada
yıllardır vatandaşın devletten kaçarım gözükmem mantığıyla inşaa ettiği gecekondu silüetli şehirler var bi de
hani şu depreme dayanıksız...
yaptırmayaydın madem? diyeceksiniz ama...
şimdi ne güzel sıraya da diziyorlar,
yıkıp yıkıp yeniden yapacaklar...
arabalara da 15 yaştan sonrasını hurdaya ayırdılar mı...
yakın zamanda insanlar bir ömür boyu ya ev ödemeye ya araba ödemeye mahkum ediliriler...
ceplerinde kalan para olursa onu da çeşitli cezalarla almasını bilir büyüklerimiz...
ne zaman kriz belirtileri ortaya çıksa ne zaman kriz olabilir fikri oluşsa, hükümet özellikle trafik konusunda cezaları bayağı bir artırdı. bizim saf millette devlet bizi düşünüyor diye cezalara olumlu bakmakta ve doğru düşünememekte.
devletin Seni Beni düşündüğü Yok devlet ekonomik durumuna bakar ona göre hareket eder, boşuna kimse bizim sağlığımız daha önemli onun için cezaları seve seve öderiz demesin.
devletin sizi düşündüğünü zan eden halk gözünü açmalı, dengesiz ve kasti verilen cezalara bir cevab verebilmeli.