egzantrik vuruş stilleri vardı bu oyunda, zira bir süre sonra aynı vuruştan sıkılınırdı. hem türk değil miyiz, kanımızda futbolculuk var. neydi bunlar:
1) para yarısı dışarıda kalacak şekilde en geriye yerleştirilir. arkadaki sıraya yaslanılarak bir ayak tabanla vuruş pozisyona getirilir ve paraya zımbalanır. sonuçlar ekstrem olur genellikle.
2) para, 1 deki yerleştirilir. ardından paranın dibine girilerek para havalandırılır ve masaya tekrar düştüğünde kendi etrafında döndüğü görülür. bu sırada hızlı bir hamleyle dönen paraya parmakla zımbalanır ve para karşı kalede görülür. daha fazla zevk için paraya uygun açıyla vurularak falso vermeye çalışılırdı.
öğle aralarının vazgeçilmezidir, en mühim eğlencelerindendir. bir lise öğrencisi olarak, öğle arasını "para maçı turnuvası"yla değerlendirmeyi absürd buluyordum. ta ki bazı üniversitelerin koridorlarında counter atıldığını* duyana kadar. sorunlu olmadığımıza ve gönlümüzce eğlendiğimize karar verdim.
turnuvası pek bir eğlenceli olur bunun gerçekten. örneğin 5'te biten maç yapılır, 7 maçlık seri bir de. yani, 4'e ulaşan kazanır. playoff hesabı. bir ara kudurup herkesin 14 maç oynadığı bir lig de yapmıştık. ama olmuyor azizim, insanları uzun süre masa başında tutmak zor zanaat.
uzaktan şutlarda etkiliyim fakat karşı karşıya çok kaçırıyorum. masa başından salladığım gollerin haddi hesabı yok. hey yavrum hey. baya oldu lan oynamayalı sahi.