--allah rızası için ... kadar para
-- teyze/dayı hep biz mi verek. daha az önce verdim sana ayıp ediyorsun.
--- kusura bakma yavrum yaşlılık işte, allah razı olsun, ....şaşkınlık ve vicdan azabı cekerek uzaklaşma.
ya bizim evin badanası geldi yap abla elli kağıt vereyim helalinden.. ve kadının bakışı canlanmış gözler arkasını dönerek oradan uzaklaşan, dört nala koşan atlar..
sahte para vermek hatta paranın renkli çıktısını alıp yedekte bulundurmak. yeri geldiğinde buruşturup vermek. yüksek mebla olmasın zira beş lirayla elli liradan elde edeceğiniz küfür bir olmaz.
ihtiyacı olmadığı halde dilenen insanlar yüzünden gerçekten ihtiyacı olanların ayırt edilemediği ülkemizde genelde çocuklar kullanılır. geçen gün arkadaşımdan öğrendiğim güzel yollar var. örneğin: "çocuğum bizde para yok, olsa kendimize karı alırız. bak şu adamaın sevgilisi var kesin cebinde bi ton para vardır ondan iste, hem sevgilisi de var acınırsan verir." şeklinde uzunca bir açıklamayla başımızdan atmıştır. tabi ondan sonraki 10 dk kendisine gülmekten karnıma ağrılar girmiştir.
Kesinlikle azarlamamak, vurmamak gerekir. Yoksa 10 saniye içerisinde etrafını sararlar. Hiç konuşmadan, bakmadan yoluna devam et. Görmezden gel. Küfür edenler çıkıyor bazen ama sabredin.
- Allah rızası için abi
- ......
- Gönlünden ne koparsa abi
- ......
- Çok zor durumdayım lütfen
- ......
- Ananı senin ... (sessiz söyler ama duyarsın)
- ??!!?!!???
bir kere dilenci istemez, bekler.
istemediği için vicdanlanırsın sen zaten.
paranın falan lafı geçmez. gönlünden ne koparsadır o.
atlatmanın da yolunu aramazsın. o yol ya vardır ya yoktur, artık kendi içinde vicdanına kalmış.
genelde az çok allah ne verdiyse kazanan dilencidir, ama aksi de olmuyor diyemeyiz.
dükkana geldiyse; patron daha gelmedi demek,
yolda giderken denk geldiyse; kafanızı hafiften öne doğru eğip, isyankar bir bakış yaparak, sonra da biz de öğrenciyiz paramız yok demek yeterlidir.