pozitif korelasyonlu ilişkidir. ne kadar çok para o kadar iyi yaşam demektir. yalnız, parayı harcamak bir kültür işidir. çok parası olup mutlu olamayanlar bundan muzdaripler büyük ihtimalle.
Para yaşam kalitesini artırır. Ama kişi vizyonlu biri değilse ve parayı saçma sapan şeyler için harcıyorsa, tam tersi hayat kalitesi düşer. Kumar oynamak, düzenli alkol tüketimi, uyuşturucu gibi şeyleri parasız yapamazsın. Ama bunlara müptela olmuş kişinin hayat kalitesi düşer.
Sevdiğim bir kişinin bu konuda güzel bir bahsi vardı. Derdi ki, çalışanlar mevcut konumlarından bir sonraki pozisyona geçerek hayat kalitelerini artırmaya çalışır. Böylelikle yapmış oldukları işin ve alanı ne ise hem kariyer hedeflerinde, hemde hayattan zevk alma oranları pozisyon yükseldikçe paralel seyretmektedir. Bir bakıma hepimiz aslında buna çalışıyoruz.
"insanın parası varsa çalışmak zorunda kalmaz .Böylece zamanı satın alır .Bu kalan zamanla da kendini mutlu edebilecek şeyleri yapar .Yani para mutluluğu satın alır." - albert camus
işte bu yüzden istedikleri zaman para basma gücü başta amerika - fed - olmak üzere tüm devletlerin ellerinden alınmalı. paranın yerine eskisi gibi sınırlı sayıda olan ve istedikleri zaman basamayacakları altın veya gümüş konulmalı.
dosdoğrudan bir ilişki vardır.
para çokomel eğrisi gibi para mutluluk eğrisi vardır. aralarında pozitif yönlü amlamlı bir ilişki vardır.
para arttıkça mutluluk da artar. parasız olup mutsuz olanın gödnü skim.
doğru orantılıdır. eğer meseleniz mutluluksa parasız olmaz ama para mutluluğu da garantilemez, tabi siz parasız mutlu olurum derseniz kutsal bir insansınızdır.
Çok yüksek tabiki tüm gün refüj de ot yolan haydar emmi nasıl içsin ejder meyveli smoothie nasıl yesin bifteği mental sağlık sosyallesemedigi için yerlerde öz güven giyinemediği için sıfırın altında bir takviye edici vitamin min 400 700 arası özetle yaşam kalitesinin diğer adı para oldu bu devirde.