Gözünüzü alabileceğinizden fazlasına dikin hatta daha doğrusu paranızın yetmeyeceği şeylere dikin.
Örneğin 1.000 liranız varsa 1.000 liralık şeyleri istemeyin gözünüz 1.500 liralık şeylerde olsun. Böyle olunca Aradaki farkı tamamlamak için biraz daha paranızın olmasını beklersiniz haliyle mevcut paranız da biraz daha sizinle bekler. Ha eğer aradaki farkı tamamlarsanız bu işlemi tekrar edin.
Böylelikle hem para kazanmak için motive olacak hem de paranızı gereksiz harcamamış olacaksınız. Ayrıca unutmadan hemen söyleyeyim: bir yerden sonra tatminsizlik başlayabilir ‘ulan zaten harcamıyorum neden durmadan biriktiriyorum’ diyebilirsiniz. bunun için de Arada gerçekten bir şeyler alın.
Nitelikli bir harcamaysa yani size değer katacak şeylere harcıyorsanız afiyet şeker olsun. Hiç üzülmeyin, karşılığını muhakkak alırsınız.
Fakat gereksiz harcamalarsa bunlar, ihtiyacınız yokken sırf iyi hissetmek için yapılıyorsa, bir doktora görünün derim. En iyi ihtimalle depresyondasınızdır.
Bende tam tersiyim mesela para harcamak istiyorum ama kıyamıyorum kuzucuklara.
Senin sorununun cözümü şu olabilir belki;
Ben cok sacma bi harcama yapacakken hemen bir sokak kopegine bakıyorum ya yerden bulasık sungerı bulmus oynuyor yada 5 kurussuz mutlu mutlu dolasıyor. Diyorum ki senelerdir yaşıyor cevinde 5 kurus yok demekli en asgari düzeyde insan da yaşar. Gerek yok diyorum ve almıyorum. Evet almadıgımo seyın eksikliğini de hiç hissetmiyorum. iyiki almamısım diyorum.
ayın ilk iki gününde parayı tamamen bitirip, kalan günlerde çaresiz kalarak kurtulunur.
maaşını aldıktan sonraki ilk iki gün ejderhayı s..kmiş gibi gezen insan, ayın devamında değil etiketlere bakmak, aynada kendine bile bakmak istemeyecektir.
Böyle güdü olmaz olsun! Birkaç düşük gelirli aile dolaş bir ekmeği bile zor alan evet evet ekmek diyip geçme zor alan aileler hayatlar var.Sen misal bi pantolondan 5çeşit alırken almak ne kelime küçüleni eskiyeni giyinen var sende eski giyin demiyorum arkadaşım sadece bilincsizce tüketim çılgınlığı yüzünden dünya nasıl kötü nasıl b*ktan biryer oldu gör istiyorum belki o saçma güdünden kurtulursun.
Çok basit. Para cart, visa, elektron, master, v.b. bilumum hangi kartlara sahipse hepsini tek tek kırıp iyice parçalayıp çöpe atıyorsun. Sonra bankayı arayıp kartların iptalini sağlıyorsun. Oldukça zor ama bir o kadar da kolay bir işlem. Sonra bir rahatlık bir rahatlık değme keyfine gitsin. Ohh be dünya varmış..
Bu insanların elinden parasını alsanız veya kredi kartını iptal etseniz hasta olurlar. Yani altta yatan bir psikolojik tablo olduğunu görmeden onları ödül sisteminden yalıtmak daha olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Zor. Bu bir psikiyatri konusu. .
Yol parasını dahi harcayıp eve dönemeyen aynı ayakkabının aynı modelinin üçlüsü farklı rengini alan tanıdıklarım var. Yarınki son ekmek parası da olsa harcayamazsa uykuları kaçıyor. Ancak herhalde o an elde ettikleri anlık tatmin her şeyin önüne geçiyor. .Bence psikolojik ya da psikiyatrik destek almak gerektiren bir durum.
Para harcama güdüsü, rahatlama beklentisiyle yapılır yanı amaç tatmin olup, Mutlu olabilmektir.
Bu güdüyü bastırmak imkansızdır lakin bu güdüyü para harcama yoluyla değil, daha akılcı, ruha ve kişilik gelişimine daha faydalı yollarla tatmin etmeyi öğrenmek zorundayız.
Mesela Hobi edinerek, ona odaklanmak, bir başlangıç olabilir.
Bir ürüne bakarak gerçekten buna ihtiyacım var mı? Sorusunu sorarak.
Soru basit, cevapları da öyle. Mukayese etmeyi, dayatılan reklam ve popülerlik algısını görmezden gelmeyi başarırsanız oluru var bu işin. Son olarak "büyük/bol iyidir." "pahalı = kaliteli ve uzun süreli kullanım" mottolarını unutmayın.
Almayı düşündüğüm şeyi mesela bir ayakkabı alacaksam hangisini atacam diye düşünüyorum atacak ayakkabı yoksa almıyorum. 2 yıldır ayakkabı alamadım kafayı yiyecem ama inatla ne atıyor nede aliyorum.