gerek oyunculuklarıyla, gerek kurgusuyla ve müziğiyle tam bir başyapıt.
--spoiler--
sırf steve mcqueen'in filmin sonundaki "hey you bastards!i'm still here!" diye haykırışı için bile izlenmeli.
--spoiler--
dustin hoffman'in oyunculuğunu döktürdüğü sıradışı film. kitabının da şimdi olduğunu öğrendim. ilk fırsatta alıp okuyacam. kurgusu bu kadar mükemmel bir film olamaz. bu arada gerçek yaşanmış bi hikayeden alınmış olunduğunu da belirtmek isterim. kesinlikle izlenmeli. dostluğun, bağlılığın önemini bizlere sunmuştur.
inancın, iradenin, insanın iç güzelliğinin, vicadanın sesinin, yaşama ve özgür olmak tutkusunun, umudun, dostluğun, sadakatin bu kadar güzel anlatıldığı bir eser daha bulmak çok zordur. insanın, her izlediğinde içinden birşeyler kopar ve güzel, yeni tutkular hayaller doğar.
&feature=youtube_gdata_player çaldığı sahne ise kayışın koptuğu andır
1973 abd yapımı film olup henri charriere'in yazdığı gerçek hayat hikayesini anlattığı kitaptan sinamaya uyarlanmıştır. kitabı okumuş filmi izlemiş biri olarak söylenecek tek söz muhteşem olduğudur. filmin müziği jerry goldsith'e ait olup bazı türk filmlerindede rastlamak mümkündür. ayrıca şehrazat tarafından türkçe söz yazılarak şarkısı yapılmıştır. filmin son sahnesinde kelebek adadan uzaklaşırken çok dikkatli bakarsanız hindistan cevizlerinden yapmış olduğu salın bi dalgıç tarafından desteklendiğini fark edersiniz...
herkese renkli günler
steve mcqueen ve dustin hoffman'ın başrollerinde yer aldığı henri charriere nin yazdığı kitaptan sinemaya uyarlanmıştır. kitap ise gerçek hayattan esinlenerek yazılmış bir kitap. kitapla ilgili ilginç detaysa kitabın yazarının başından geçiyor olay. papillon ise fransızca kelebek demek.
neyse filme gelirsek papinin haksız yere hapse atılması ki hapisten ziyade biraz da sürgün fransız guyanası okyanusun ortasında küçük bir ada hapishanesi. hapishanede papinin can dostu dega(dustin hofmann) ile olan dostluğu. papinin canı pahasına arkadaşı degayı korumasını kaçış planlarını anlatıyor. kaçarken karşılaştıkları cüzam hastalıklarıyla karşılaşmasını papinin azmini cesaretini ve hiç yılmadan peşinden koştuğu özgürlüğü. kaçılamaycak hapishane yoktur, azim ve cesaret vardır...
not: papi 25 yaşında hapse girmiş 38 yaşındayken kaçıp 68 yaşında vefat etmiştir.
en iyi kitap uyarlama filmlerden olup. hapishaneden kaçış öyküsünün sadece esaretin bedeli filmi olmadığını çok öncesesinden göstermiştir.
en iyi 3 te yer alır. belki de en iyisi budur.
henri charriere'nin özlüklük uğruna vermiş olduğu mücadelesini anlatan olağanüstü bir başyapıttır.romanını yanında filmi de yapılmıştır lakin filmi izlemeden önce kesinlikle kitabın okunmasını tavsiye ederim.
anlatımıyla, oyunculuklarıyla, müzikleriyle hülasa her şeyiyle tam bir sanat eseridir bu film; hem bir güzellik yaratma, hem de bir bakış açısı sunma açısından. bir defa izleyip geçilemeyecek ve hayata anlam katan filmlerden.
kitabının yanında filminin esamesi okunmaması gereken eser. yalın olduğu kadar sürükleyici, insanı empati kurmaya, hayatını sorgulamaya iten, tanıdığım herkese okumasını tavsiye ettiğim ve en az on defa okuduğum kitaptır. bir şaheserdir gözümde.
Önce filmini izleyip hayran olmuş, romanını okuduğumda ise ondan da ayrı bir keyif almıştım. Filmdeki Seteve Mcgueen ve Dustin Hoffmann'ın kayalar üzerindeki sarılma sahnesi ve Steve Mcgueen'in hindistancevizlerinden yaptığı sal üzerindeki "Piç herifler, hala buradayım" şeklindeki bağırışı unutulmazdır. Ayrıca film müzikleri Jerry Goldsmith'e ait olup, muhtelif türk filmlerinde kullanılmış, Şehrazat tarafından türkçe söz yazılarak da Kelebek isimli şarkı yapılmıştır.
henri charriere'nin kendi hayat hikayesini yazdığı 1968 yılında yayınladığı papillon isimli kitabından uyarlanan ve franklin j. schaffner tarafından yönetilen, başrollerini steve mc queen ve dustin hoffman'in paylaştığı 1973 yapımı film.
esaretin bedeli gibi özgürlük temasında kurulan ve klişe olabilecek şekilde hapishane dostluklarının ön planda olduğu, başrol oyuncularının etkileyici performansı sayesinde izlenilebilirliğini arttıran ama her hangi bir ödüle layık görülmeyen güzel bir film.
filmde ki temel eksiklik şu ki kitapta haksız bir yere suçlandığı belirtilen kahramanımızın ne ile suçlandığı filmde tam olarak yansıtılamamış vce o süreç ile ilgili bilgiler pek verilememiş.
özgürlük için yılmadan plan yapan papillon ile düzenini bozmaya cesaret edemeyen louis dega'nın hikayesi izlenmeye değer.
stratovarius un elements part 1 albümünden bir parça. pek beğenilmeyen hatta diğer şarkılarına göre hiç sevilmeyen bir şarkı olmasına karşın, farklı bi soundla yürekleri bir kesim insan tarafından fethetmiş bir ballad olmuş kanımca.
sözlerde şu şekilde;
flying to the day
one day to play
with eyes open wide
i am papillon
i watch the world
curiously
world is my home
i am papillon
i have no god
life is in me
i am in life
i am papillon
brightest of days
holds my in embrace
i am free
i am papillon
in my dreams
in my life
in my soul
in my eyes
in my heart
i am real
i am papillon
dustin hoffman ve steve mcqueen'in başrolünü oynadığı ve her ikisininde mükemmel performans gösterdiği film. dustin hoffman film boyunca kavanoz dibi gibi gözlük kullanmış ve her filmde olduğu gibi yine çok farklı bir karakter ortaya çıkarmıştır.
--spoiler--
papillon ikinci kez hücreden çıktığında karşısında birlikte kaçtığı oğlanı bulur ve oğlan oracıkta hemen ölüverir. adam beş sene hücre cezasını tamamlamış ve dışarı çıktıktan beş dakika sonra ölmüştür, yahut hiç hücreye girmemiş ve papillon un hücre cezasını bitirmesini bekleyip öyle ölmüştür.
nedense filmle ilgili en saçma olay budur, yönetmen o aralar fazla yeşilçam izlemiş olacak.
--spoiler--