papers please

    10.
  1. bir süre sonra "ben napıyorum?", "acaba deli miyim?", "derdim ne benim?" gibi sorular soruyorsunuz kendinize. çünkü normalde oyunları eğlenmek, hayattan uzaklaşmak için oynarız ama bu oyunu oynarken ben sinir stres sahibi bir insan oluyorum. başlayınca bırakılmıyor da. merak ediyorsun bir sonraki terör saldırısı ne zaman olacak, acaba sınırdan geçirmek için daha ne gibi zorluklar getirilecek vs. diye. bir de sorumlulukların var. evde çoluk çocuk ekmek bekliyor. her şeyi kontrol ediyorsun alttan bir uyarı çıkıyor. neymiş efendim kilosu tutmuyormuş. o da gidip katil çıkıyor. böyle böyle saçları beyazlatıyorsunuz. kendi çizdiği pasaportla gelen amca da olmasa iyice atom parçalar bir vaziyette oynayacakmışız herhalde.

    yine de oynaması zevkli. oyunun hikayesi zaten yukarıdaki entrylerde yazılmış. bu tarz oyunları sevenler oynayabilir.
    3 ...
  2. 7.
  3. ilk oynayışım. 4 saat aralıksız sürdü. Oyun sonunda yazınca fark ettim. mal gibi oynadım 4 saat ak.

    hayır bi de milli mesele edindim kendi kendine role playing yaptım evde ak yabancılar giremez pasaportun nerde lan diye?

    --spoiler--

    Sürekli kaçak pasaportla girmeye çalışan bi dayı var adını unuttum şimdi. Oyunun sonunda ülkede işler kızışınca ben aileyi filan bırakıp onu tanıdığına kaçak pasaport yaptırıp obristana kaçtım.

    --spoiler--
    3 ...
  4. 8.
  5. bir iki gün öce tekrardan oynamaya verdiğim indie oyun. başta sınır memuru olduğumuz bir oyun olarak gözükse de günler ilerledikçe işler karışıyor. terör saldırıları,, salgın hastalıklar, gizli örgütler, suçlular vs. bu arada ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz. sınır saldırıları sonucu gün erken bitiyor, aldığımız ücret azalıyor.

    --spoiler--

    son günlere gelirken ülke yine karıştı, bütün memurların hesapları kontrol edilecekti. jorji adlı amca da al benim pasaportu bununla obristana gidersin dedi. tabi yalnız tek başına, aileye pasaport yok. evde var 5-6 kişi. kız kardeşimin kızını da eve almıştım. onları o halde bırakmaya gönlüm el vermedi. 24 aralığı bekledim. ve 24 aralıkta müfettiş geldi, bazı hataların olsa görmezden geldik dedi. yırttık soruşturmadan yani. mutlu son.

    --spoiler--
    2 ...
  6. 1.
  7. Acayip güzellikte bir indie oyun...Komunist bir devlet olan Arstotzka'nın 6 senelik bir savaşın ardından açılan sınırına girişleri kontrol eden bir memur olarak atanmamız ile başlıyor. Her gün, giriş için gereken detaylar bir önceki günden daha da karışıklaşıyor ve bazen dakikalarca baksanız dahi bazı şeyler gözünüzden kaçabiliyor, ayrıca garip görünüşlü adamlar, mağdur kadınlar türünde insanlarla da uğraşıyorsunuz.

    Zaman geçirmek için birebir. Hafif ve çabuk işleyen bir oyun, 30 mb boyutunda ayrıca. Orta seviye bir ingilizce ile rahatlıkla oynanılabilir.
    2 ...
  8. 11.
  9. efsane oyun fakat 30 dolarla geniş aileyi geçindirmemi istemesi çok saçma.

    bir yerden kısınca diğeri patlak veriyor.

    az önce oynarken tüm aile öldü hastalıktan. öldüğü gibi yasa çıktı, geniş aile olmayan çalışanlara iş yok. dalga geçiyor benle hükümet.
    2 ...
  10. 3.
  11. çok basit olmasına karşın garip bi zevk veren oyun. başında farketmeden saatlerce oturabilirsiniz hiç bitmeyen bir hikaye gibi. zorlamadığından mıdır nedir. eğlenceli ama.
    3 ...
  12. 6.
  13. bağımsız oyunlar arasında başyapıt sayılabilecek oyun. steam'de oylama sonucu fiyatı 3$'a düşmüştür ama bunun bitmesine 1,5 saat kaldı.

    oyun hayali bir doğu bloğu ülkesinde geçiyor. doğu bloğu olduğu için şehir isimleri de hayali olsa da doğu avrupa dillerinden havası verilmiş. 1980'lerin soğuk savaş döneminde, arstotzka adlı bir doğu bloğu ülkesine atanmış, kıt kanaat maaşla eşinden, çocuklarından, amcasından ve kaynanasından oluşan ailesine bakmakla yükümlü bir gişe memurunu oynuyorsunuz. gişe memurluğu kolay bir iş değil. her gün binbir çeşit tiple uğraşıyorsunuz. ayrıca terörist saldırı gibi vakalardan sonra gişeden geçiş kuralları daha da zorlaşıyor, bu da oyunun zorlaşmasına neden oluyor doğal olarak. ilk 2 ya da 3 hatadan sonra yaptığınız her onay/geçiş hatasında maaşınızdan kesilme oluyor. bu da eve daha az para götürmenize, akabinde yiyecek ve sağlık masrafları karşılanamadığı ailede sağlık sorunlarına neden oluyor.

    unutmayın, oyundaki nihai amacınız ailenizi ayakta tutmak. zira kimse çocuğunun, varlığı sadece siyah-beyaz ekrandaki isminden ibaret olsa da hayatını kaybetmesini izlemek istemez. oyunda rüşvet de var ve bu amaç doğrultusunda rüşvete bulaşmıyor değilsiniz.

    oyuna sadece "belge onaylıyoz işte öyle" gözüyle bakarsanız tabii ki bir halta benzetemezsiniz. kesinlikle 20-25 yıl öncesine ait grafiklerine, aşırı küçük boyutuna ve basit senaryosuna bakmayın. sizi ekran başına saatlerce kilitleyebilecek potansiyele sahip.

    şiddetle tavsiyemdir. arz ederim.
    2 ...
  14. 5.
  15. Oyundaki Arstotzka adlı hayal ürünü ülkenin oldukça komik bir milli marşı da bulunmaktadır.

    Buyrun:

    &list=PLeYrlzVJLMA71M14zQDtNljsxHxzAx6JL
    1 ...
  16. 16.
  17. oynarken sınır kapısında görevli memur gibi belinizin ağrıyacağı oyundur kendisi.
    0 ...
  18. 13.
  19. görsellerde ki garip adamları görünce korku oyunu zannettiğim oyun.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük