türkiye gibi islam devrimi tehlikesinin bulunduğu ülkelerde, akp gibi yobaz iktidarların olmasından dolayıdır.
adamlarda hristyanlıkla ilgili bir sorun yoktur, rahatça kıyabilirler nikahı.
gel gelelim bizim gibi 1923'de temeli atılmış, modern, laik devlete gözünü diken rezil rüsvalar yüzünden yıllardır islami konular tartışmalıdır. türkiye bir islam ülkesi olarak refere edilmeye çalışılmakta, öyle konumlanmak istenmektedir.
oysa türkiye çağdaş, laik, sosyal hukuk ülkesidir.
ABD yapımı filimlerde çatır çatır muhafazakarlık propagandası yapıldığını, oysa özellikle avrupa'da pek çok nikahın kilisede değil belediyede kıyıldığını, ve insanların önemli bir kısmının da kilisede nikah ritüeline bir tarafıyla güldüklerini bilmeyen yazar söylemi. şu ana dek 4 arkadaşımın nikahına katıldım* henüz bir kilise nikahına denk gelmişliğim yok.
trakyadan öteye bir adım atmadan amerikan filimlerinden tespit üretmek, bu tespitle dünya görüşünü savunmak pek iyi bir fikir değil. savunduğunuz fikirlere haksızlık benden söylemesi...
bu arada türk muhafazakarlığından bir aforizma için (bkz: papaz efendi)
yanlış bir önerme. dini öğeleri anlamsız bir biçimde çağdaşlık ile ölçmeye çalışan yazar söylemi. o zaman çağdaşlığı ülkelerde bulunan kilise-cami sayılarını karşılaştırarak ölçelim.*
(bkz: periyodik olarak açılan provokatif başlıklar)
Vay arkadaş, dinden soğuyormuş insan.Bu sözleriniz inanınki bizi bitiriyor.Dinden soğuduk, namaz kılmıyo bu adam gavur, siz klişelerden ibaret bir din alemisiniz.
holywood özentisi zihinleriyle, müslümanlığın yarısı kadar çağdaş olamayan katolik dogmalarına yeşil ışık yakan zihni temelsiz insanların bakış açısıdır.
islamın ibadet ritüellerinde bağnazlık arayan zihinlere sormak lazım üçleme inancının, noel yortusunun, paskalya bayramının, vaftiz törenlerinin, kutsal ekmek ve su ritüellerinin neresinde çağdaşlık aramaktadırlar. engizisyon mahkemelerinin diri diri yaktığı insanların çağdaşlık adına can verdikleri mücadeleden haberleri yok mudur. yoksa tek amaç müslümanlığa saldırı ve misyonerlik propagandası mı yapmaktır.
papaz kıyınca neden çağdaşlık olsun diyebileceğimiz düşünce silsilesidir, papaz bizim için çağdaşlığı teslim etmezki nasılki imamın yobazlığı temsil edemiyeceği gibi, yabancı ülkelerde papazların kıydığı nikah resmi olarak devletin kayıdı altına alınmaktadır yani gene resmi nikah yapılmaktadır, türkiyede imamlara böyle bir yetki verildiği taktirde aynı uygulama yapılabilir.
hayatından yurtdışına çıkmamaış kişilerin hristiyanların dini nikahlarını kilise'de değil belediyede kıydığını söylediği olay.
Kardeşim yalan söyleye söyleye nereye kadar gideceksiniz merak ediyorum. Avrupa'da kilise'de evlenmek istemeyenler için nikahlar belediyelerde değil özel nikah evlerinde kıyılır(yani evllik daireleri) ki çoğunluk kilise'de evlenir. hayır yalan söyliyceksin gir bari iki araştır internetten öyle söyle.
Hele ki çek cumhuriyeti gibi bir balkan ülkesinde. Artık böyle yalan söyleyerek kıvırmayı bırakın, batı'da rahiplere verilen nikah hakkı burada imamlara verilse ayağa kalkar bunlar.
Bunlar yani hayatında cumhuriyet'ten başka gazete okumayan ve birinci sınıf filmlerle geçen yüce şahsiyetler.
ne yapsam da ortalığı yine karpuz gibi ikiye ayırsam diyen şakacı yazarın kendisine de yakışmayan penbe entarisidir.
iki müslümanın nikahını bir papaz kıyarsa -ki neden böylesi bir durum yaşansın- bu nasıl çağdaşlık ya da yobazlık göstergesi olabilir ki? mantık nerde burda? meram bu mudur, değildir elbette. imamlara da resmi nikah kıyma yetkisi verilsin ister, sanki imamların sosyal ve ekonomik yegane arayışları, hak mücadeleleri bu imiş gibi. mesaisi olmayan belki de yegane meslektir imamlık. sabah sekiz akşam beşe bakmaz olay. yeterince zordur, ağır bir mesuliyettir, ciddi bir sorumluluktur. resmi nikahını kıyan çiftler de isterse imam nikahını yapabilmektedirler. imamların şu an için resmi nikah kıyma yetkisi yoktur. resmi nikah olmadan kıyılmasının önüne geçilmek istenmesinin tek sebebi de laiklik gibi genel bir neden değil, aynı zamanda sosyal ve hukuksal nedenlerdir. laikliğe çakacağız diye komik olmanın manası yoktur.
