-papaz efendi, duyduğumuz doğru mu? gönderdiğimiz pilavları yemiyormuşsun.
+her gün pirinç yiye yiye çinli oldum sayenizde. sizin köyde bulgur aşı yok mu evladım? istifa edip müslüman olacam ona göre!
johannes mario simmel'in olağanüstü romanı. harika bir polisiye macera. kurgusu mükemmel, anlatımı, geçişleri mükemmel. bağlandığı son ise son derece zekice.
baş karakter olan thomas lieven'in kadınlara bakış açısı yaklaşımı hafızalara kazınmış ve uzun bir süre etkisinden kurtulamayarak thomas gibi bir adam arayışı içine girilmiştir.
demekki pilavı yapanda bi sorun var.iyi yapamıo ki zavallı papazda hergün hergün yiyemio, hem hergün aynı yemek yenir mi aga mide kaldırmaz bi yerde.cevap veremez diye adamın arksından atıp tutmayın durduk yere lan şimdi ...
"istisnası yok mudur acaba? her gün pilav yiyen papaz var mıdır?" diye düşündürüp gördüğüm her papaza "her gün pilav yer misiniz?" diye sormama neden olan ata sözü.****
- ben papazım..
- evet biliyorumm?
- yani hergün pilav yemem, ona göre..
- tamam yeme, kim zorluyor ki seni..
- ya hani olur ya hergün pilav yapmaya kalkarsın falan..
- güzelim ben yemek yapamıyorum, istersen zorlama fazla. beni böyle sevdin sen dimi?
- ya evet de.. arada yapsan pilav? hmm? güzeldir pilav ya...
- offf.. pirinç tezgahın altında canım.
- kavuruyo muyduk napıyoduk bunu.. isa canımı alsa da kurtulsam...
sözün söylendiği dönemlerde kıtlığın olduğu düşünülürse pilav iyi bir yemek sayılırdı.papazın her gün karnını doyurma ihtimalinden bahsedilir ve as** papazın elinden pilavı alır gibide düşünülebilir..