Sosyal devlet olmakla övünen bir ülkenin içler acısı tablosundan bir kesittir.
O kahrolası pantolonu velevki baba alamadı, velev ki işsiz, parasız ya da berduş, ayyaş, sorumsuz her ne haltsa, devletin temsilcisi okul halledemiyor mu, bir metrelik çulu?!
Ya da okul aile birliği?
Ya da vicdanlı biri?
Çocuğu okula almamak, ruhunda derin yaralar açmak, utandırmak da neyin nesidir?
Okula almayıp örselediğin o çocuk bizim lan!
Hepimizin!
maddi durumu kötü olduğu için pantolon alamayan öğrenciyi okula almamak kuralla açıklanamaz.
öğretmen de okul yönetimi de ben kurala uydum görevimi yaptım diye sıyrılamaz.
bu uyguladığı kural anayasaya aykırıdır.
"kanunsuz emir" maddesine girmektedir. kanunsuz emri uygulayan sorumludur.
okul yönetimi ya da öğretmen, evladı kapıdan çevrilen velinin intiharına hangisi sebep olduysa bal gibi suçludur.
Merak etmeyin zamanında bana da yaptılar. Önlüğüm farklı diye yapmışlardı. Kansız Bir sistem vardı. Sırf bu yüzden okula gitmekten korkardim.
Hatta bir keresinde, katkı payı haltını vermedim diye öğretmen Bana o parayı getir yoksa sınıf temsilcisi olamazsın demişti. Biz böyle boktan eğitimden geçtik.