düz uzun şeritleri ve mavi tonları ile anadolu insanının vazgeçilmez gece kıyafetidir.
kurumsal adına içlik denir. askerlik evresinde görülür. renk açık sarı olup, vucudu saran bir yapıya sahiptir. soğuk kış geceleri sizi sarmalar sıcacık tutar. aynı gecenin sabahında, sabah ezanlarına mütakip tutulan nöbette sizin yanınızdadır yine. kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde iseniz, ve apansız böbreklerinizin depreşmesi ile bir ağaç arkası, taş dibi aradığınızda büyük bir yanılgıya düşersiniz. zira aradığınızı bulmanız bazen sizi şüpheye düşürür, düşürdüm mü bunu diye. evet öyledir. zira zorlarsınız, ancak üç palto düğmesi kullanılarak yapılmış fermuar, üç bilinmiyenli denkleme dönüşür o an. işi zevkli kılan, o hengame içerisinde, sarı içliğe bir kaç damla salışınızdır, tadından yenmez. yeterli süre içerisinde bulmanız gerekeni bulduğunuzda, ve yeryüzü ile tanıştığında bir kısmı, gül goncasına bakarcasına gözleriniz dolar. ancak bunun rahatlama ile ilgisi olduğunu düşünür bir kısım zümre. her ne sebeple olursa olsun 2009 yılına yakışmayan bir giysidir o. tarih öyle anacaktır onu. eminim.
bir adanalı olarak soğuk memleketlerden gelen arkadaşlarımda gördüğümde garipsediğim,sonraları yolum kuzey şehirlerine düştüğünde, 'hasiktir lan adamlar haklıymış beyler' diye düşündüğüm durum.
anne replikleri arasındadır.
aman çocuğum pantolonunun altına pijamanı neyim giy bak oralar soğuk olur hasta olursun. bahsedilen yer ankara haksız mı tabi ki de değil.
Mantık olarak yanluş bir durumdur. Giymiş olduğun pantolonun altına pijama giyemezsin ancak pijamanın üstüne pantolon giyersin. Gece vakti sıcacık evinde otururken canın bir bira çeker giyinmeye üşenirsin ve pijamanın üstüne pantolonu giyip basar gidersin. Yani gayet olası bir durumdur.
ya bebeklere yapılan ya da ninelerimizde, dedelerimizde gördüğümüz alışkanlık. eğer ülkemizin doğusuna doğru kayacak olursak bu durum, yaş sınırı tanımadan herkesin seve seve yapmak zorunda olduğu eyleme dönüşür.