bugün

sanki ciğerleriniz oksijen almayı istemiyormuş gibi hissettiren.derin nefes alma çabalarınızı her seferinde geri çeviren.kalbinizi bir an tık diye durdurup saniye geçmeden tık tık tık diye hızlıca atmasını sağlayarak nefessiz bırakan ve o bir saniyeden kısa sürede ölüm geldi dedirten hastalık.

(bkz: sabır)
içinize herzaman kötü birşey olacagı hissi veren; göğüs üzeri titreme, el kaslarında kontolsüz hareketler, kalbin sıkışması, kalp üzerinde basınç gibi etkileri olan bir hafta önce bana da teşhisi konulmuş hastalık.allah düşmanımın başına vermesin...
her seferinde kalp krizi geçiriyor hissini kesinlikle uyandıran hastalık. isterseniz aynı şeyleri 1000 kere yaşayın. sadece daha önceki atağınızda ağrıyan bölgeden 3 cm aşşağıda oluşabilecek bir ağrı bile bu sefer kalp dedirtebiliyor.

--spoiler--
bu arada;

- ağrınız bölgesel ve parmakla gösterilebilir nitelikte ise büyük kalp krizi geçirmiyorsunuz korkmayın. kalp ağrısı daha genel ve baskı şeklinde olur. sen neden hala bu hastalıktan yakınıyorsun diye de sormayın. gerçekten bilmiyorum.
--spoiler--
içerik bulunamadı.
nedendir bilinmez ama huzursuzluk hissi veren depresyon ilaçlarıyla tedavi edilmeye çalışılan hastalık. depresyon sahibi insanların kaybetme korkusu oldukça azdır, kendilerine dikkat etmezler, verecek bir canları kalmıştır onu da çıkartıp vermeye hazırdır çoğu. panikatak ise bunun tersi kendisine dikkat eden, sağlığını fazlaca önemseyen hastalarda olur. zıt gibi görülse de aynı ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılmasının bir hikmeti olsa gerek.

not: teşhisiniz panikataksa hiç uğraşmayın. atak geldi mi çakın bir xanax yatın uyuyun. ya da acıyla yüzleşin ve atağın sönmesini bekleyin. en uzunu birkaç dakika sürer. tedavi için en kestirme yolda acıyla yüzleşmektir. bir de siktir edin şu dünyayı. ha 3 gün fazla yaşamışsın ha da az. ayranımız yok içmeye, kazık mı çakacaz dünyaya. *
bazı insanların mevcut şehir yaşamına bedensel-ruhsal isyanıdır.
+aferin lan. eee yiğidi öldür hakkını ver demişler.
-ne, nasıl yani beni öldürecek misiniz?
+korkma len latife yaptım.
-aman tanrım.annemi mi yaptınız?
+haydaa.bas git lan tamam yok bişe.
-nereye basayım.yerde bok mu var yoksa? hani nerde?
...
şu zamanların -ben çok bunalımdayım, üzerime gelme panik atağım tutar - gibi savunma mekanizması kullananların başrol oyuncusudur.
ilaç firmalarının uydurduğu bir canavar. şu sıralar yerini bipolar bozukluk adlı karton kaplan'a bırakmıştır.

ilgi müptelası aptallar tarafından bende panik atak var şeklinde hastalık hastalığı haline getirilerek, bol bol datmin duygusu yaşanmaya çalışılır, başarılı da olunur.

hatırlıyorum da, 80'li yılların sonunda depresyon çok modaydı. aynı olay işte.
sıkıntılı, yoğun, üzücü durumların üst üste yasanmasından sonra ortaya cıkabilmesi yüksek olan, ölüm korkusunu birlikte getiren rahatsızlık..

kişi birden fenalasmaya baslar eli kalbindedir
-kalbim sıkısıyo kalp krizi geciricem ben
+sacmalama düşünme olur mu öyle sey
-ölüyorum ben cıkarın beni burdan nefes alamıyorum
+tamam kalk hadi biraz temiz hava al
dısarı cıkılır
-ölücem ben beynim agrıyo kalbim sıkısıyo
+bak bişey olmıycak sakin ol
-(ağlamaya baslar) neden böyle hersey cok kötüyüm ben cok kötüyüm ölücem ben
+hasbinallaaaahh

cok zordur cok.. yasanmadan bilinmez hastalık..
uyduruk bir hastalıksa helal doğrusu;
uyduruk bir hastalık olsun;
-nefesiniz birden bire kesilsin,
-uyku uyumak mümkün olmasın,
-elleriniz başta olmak üzere tüm vücudunuz titresin,
-çeneniz kitlenip, ağzınızın kurumasından dolayı yutkunmanız imkansız olsun,
-başdönmesinden mütevellit oturduğunuz yerden kalkamayın
üstüne üstlük;
9 ay boyunca *, daha sonraki zamanlarda hafızanızın eline verecek dandik bir ilaca maruz kalın..
hakikatende götten uydurma bir hastalık....
nedir bu ilgi manyaklarının derdi..
(bkz: başına gelmeyen bilmez)
(bkz: allah düşmanıma yaşatmasın)
şimdi bunu biraz açayım: panik atak diye bir hastalık türü yoktur evet. peki ne vardır? ilaç firmalarının politikaları vardır ve bu politikayı destekleyen pop psikoloji ve kimyasal psikjiyatri vardır.

hastalık olmazsa, ayakta kalamazlar ve sektörün en vahşi kısmını da psikosomatik ilaç üreticileri oluşturur. bir hayli pahalı olan ilaçlar, bir süre sonra beyninizin pirinç lapasına dönmesini sağlayacak kalıcı etkiler yaratırlar. ama nedir? bu ilaç satılmalıdır. özellikle içerdikleri Paroksetin Hidroklorür, Zopiklon, Sodyum Valproad, Fluoksetin HCL ve en tehlikelisi olan Alprazolam gibi kimyasallar, sizi maymuna çevirir, pembe panter gibi dolaşırsınız ortada.

amaç, bağımlılardan oluşan bir prozac nation kurulmasıdır, bu da tehdit ile başarılır. yakın zamanda bir makalede peter pan syndrome adlı bir şey okuyup bol bol küfretmişliğim vardır.

sevdiğimiz abimiz Lawrence Stevens ne güzel tartışmış konuyu The Myth of Biological Depression adlı makalesinde. lütfen, dikkatlice okuyunuz:

http://www.antipsychiatry.org/depressi.htm

bunlar, birer mittir.

benim sizden isteğim, ilaç firmalarına kanmayın!
çıkın gazoz için, gezin, dolaşın, bol bol sevişin!

(bkz: antipsikiyatri)
(bkz: Psikiyatrik ilaç terörü)
yakaladığı insanı ölmekten beter eden ve insanı süründüren rahatsızlık, hastalık.

aşırı stresli yaşam, aşırı alkol tüketimi, çok sigara içmek, kafeinli içecekler ve ağır yemekler kesinlikle panik atağı tetikler.

panik atağın bir insan üzerinde yaklaşık ondan fazla belirtisi olabilir. bu belirtilerin hepsi farklı farklı zaman dilimlerinde kendini gösterebilir. zaman zaman çarpıntı, nefes alamama hissi, terleme yada ateş basması ile titreme şeklinde kendini gösterebileceği gibi, zaman zamanda (genellikle boş oturulan bir zamana yada zihninizin meşgul olmadığı bir zamana rastlar) "-allahım ne oluyor?, çıldırıyor muyum ben?, bütün bu dünya yoksa bir yanılsama mı?, nerdeyim ben? yaşıyor muyum? çıldırmak üzereyim" şeklinde dile getirilen endişe durumunun ki ona gerçek dışılık hissi yada derealizasyon denir, bu şekilde de kendini gösterebilir. her şey göründüğü gibidir. yanılsama yaşayan bireyin kendisidir. bu durum yarım dakikadan daha az sürer, sonra geçer, normale dönersiniz.

birey, panik atağı olduğunu biliyorsa kriz anında -ki kriz dediğim yukarıdakilerin tümünü yada bir kısmını kapsayabilir- bazı şeyleri biraz daha kontrol edebilir. krizi daha kolay atlatabilir. ama panik atağının olduğundan haberi olmayan biri için kriz durumu tabii ki çok daha zor geçer, çünkü genelde kişi kalp krizi geçirdiğini sanır.

evde yalnız duş alamamak, sinemaya girememek, metroya, otobüse, minibüse binildiğinde çarpıntının artması yada nefes alamama hissi, köprü yada viyadükten geçerken tedirginlik hissi, vapura binildiğinde aşırı tedirgin olmak hep panik atağın ortaya çıkardığı durumlardır. panik ataklı kişiler uçağa zor biner hatta hiç binemez. şehirlerarası otobüslerde bile sürekli tedirgin ve gergindir. mola verildiğinde rahatlar, tekrar bindiğindeki tedirginlik aşırı çarpıntı yapabilir.

gece uyuyan insanı yataktan kaldırır panik atak. uyutmaz. sabaha kadar oturursunuz. uyuyamazsınız. düşünceleriniz sürekli bir sonuca varma eğilimindedir ama o sonuca hiç ulaşamazsınız. odadaki perdelerin kapalı olması bile rahatsızlık, sıkıntı verir. kışın da olsa o perdeleri ve camı açmak hissi uyanır kişide.

söylediğim gibi kişi kendisinde panik atak olduğunu öğrendiği andan itibaren kriz zamanlarını diğer kişilere göre daha kolay atlatır. çünkü bunun beyninin bir oyunu olduğunu bilir. panik atak olduğununu bile bile son derece korku içinde de olunulabilir tabii ki. bu kişinin iradesine bağlıdır.

sosyalleşmek, sigarayı, alkolü, kafeini azaltmak, bol vitamin almak, haftada 1 kere egzesiz yapabilmek yada egzersiz fırsatlarını değerlendirmek, bol su tüketimi, hobilere daha fazla zaman ayırabilmek ve olaylara karşı biraz daha iyimser yaklaşmak, bu meretin en büyük düşmanıdır.
ani tansiyon oynamaları ve heyecana bağlı yüksek tansiyon gibi belirtileri olan akıl sır erdirilemeyen, çağın hastalığı.
gecenin bir yarısı kalp krizi geçiriyorum gencecik yaşta herkes uyansın şeklinde delirmeme neden olan, hakkınızı helal edinlere varan ve o güne kadar hiç başıma gelmediği için ne olduğunu anlayamadığım, hava almak için balkona çıktığımda kendimi aşağıya atmak istediğim, üşüdüğüm, tirtir titrediğim, nefes almamı imkansız hale getiren, ağlatan, kusturan, bulandıran, mahveden hastalık. doktor kalp krizi mi geçiriyorum dediğimde güldü. kalp, nabız, tansiyon artık ne varsa hepsi normal. bu doktor analamadı başka hastaneye gidelim ben iyi değilim dedim ev ahalisine, gitmedik tabi, doktor psikolojik dedi, inandı bizimkiler. sonra ben de inandım. bir daha olursa naparım bilmiyorum. hala nefes alamıyıroum hatta yazılanları okurken bile fena oldum bir anda korktum. neyse dışarı çıkıp koşasım geliyor benim. geciktirmeyeyim.
yakalananların gün geçtikçe arttığı rahatsızlık. çok güzel, cıvıl cıvıl, rengarenk, neşeli bir ortamda bile aniden yapışabilir. yapılacak hiçbir şey yoktur o anda. ruhunuzda şahlanan bir korku dalgasıdır. yere baksanız, yer, sizi içine çekiyormuş gibidir. göğe baksanız, gök, üzerinize yürüyordur adeta.

"o an geldi, kalp krizi geçiriyorum" düşüncesiyle korku artar, korku arttıkça kalp hızlanır, boğuluyormuş gibi olunur ve boşuna, çantadaki trankilizana saldırılır. trankilizan, kana karışana kadar atak geçmiştir zaten. ardından gelen uyuşma ise, ilaçtan değil, atağın korkunç sarsıntısındandır.
panikatak genelde günlük stres seviyesi normalin üstünde olan veya öyle algılayan kişilerde daha sık olarak görülür. bu durum genellikle bazi kişilik özellikleri ile ilgilidir.
artık canıma tak etmiştir, her gece alkol her gece alkol başka türlü üstes,nden gelemiyorum birader. öss 2005 e de alkollü girmiştim direksiyon sınavına da hayatımı etkiliyor napayım sen söle napayım sözlük.
karşı bakkal gidememktir, duş alamamaktır, evden çıkamamaktır, arkadaşına gideceğin zaman minibüse binememek ve 20 km yürümektir. bunu anlayan anlar anlamayan dalga geçer... sevgiler herkese...
bu hastalıkla dalga geçenlerin başına gelmemesini fakat dalga geçenelerin bu hastalığın ne demek olduğunu iyice öğrenmelerini dilediğim hastalık. hastalık hastası olmaya meraklı tikky lerin, bu hastalığı karizma hastalık olarak gören ahmakların, ya da tv lerde dizi-film lerde görüp ne kadar komik bi hastalıkmış lan euheuheu diyen empatiden yoksun anlayışsızların ne demek olduğunu iyice anlamasını dilediğim hastalık.

hangi insan az sonra öleceğine inanmak ister ki? öyle bir an gelir ki çevrenizde sizi hastahaneye yetiştirmeye çalışan telaşlı insanlara hakkınızı helal edin, sanırım ölüyorum, ufaklığa iyi bakın, sakın arkamdan ağlamayın diye saçmalarsınız. o an size ölüm o kadar yakın gelir ki. eğer inançlı bir insansanız yediğiniz haklar, kılmadığınız namazlar, kabir azabı, öte dünyada vereceğiniz hesap aklınıza gelir. eğer dünyadaysa aklınız sizden sonra dünyanın nasıl bir yer olacağına, yakınlarınızın ne durumda olacağına dair derin endişelere kapılırsınız. berbat bir hastalık. siz siz olun hayatı en sakininden yaşayın, hiçbir şey için güzel kalbinizi yormayın. böyle de gereksiz bir hastalık.
ilaç tedavisine yeni başladığım, geceleri dişlerimi sıkmaktan bütün gün diş ağrısı çektiğim, hiçbir yere tek başıma gidemememe sebep olan, neden ben dedirten, kısa zamanda kurtulmayı umduğum illet.
amatör bir müzik grubu.eğlenceliler
(bkz: panic attack)
fiziksel bir anormallik olmadığı halde çarpıntı, titreme, yoğun ölüm hissi gibi belirtiler seyreden hastalık. kaygı bozukluğu.