Hayatımda ilk defa yaşadığımda öleceğimi düşünmüştüm.
Soğuk soğuk terler, eliniz ayağınız tutmayacak ve kendinizi taşıyamayacak derecede titrersiniz. Bunun yanında kalbiniz sıkışır ve çıldıracak boyuta gelirsiniz. Aynı anda hem yanar hem de donarsınız. Öyle berbat bir şeydir ki o an en kısa yoldan nefesinizin tamamen kesilmesini dilersiniz ancak bunu da bulanık bir şekilde düşünürsünüz. Uyumadan önceki düşme hissi gibi bir his gelir ve takılı kalırsınız. Bambaşka bir dünya ve o an arasında dönüp dolaşır döngü içine girersiniz.
Kendinize geldiğinizde de neydi bu şimdi diye düşünürsünüz hatta.
Bunlar başıma geldiğinde ilk defa önemsemiş, ve herhangi bir hastalığımın olup olmadığını düşünerek hastaneye gitmiştim.
Bir şey de yoktu.
Ancak Bu garip şey çıktı ortaya.
Panik atak, ani ve düzenli olarak bir panik ya da korku hissinin etkisi altında kalınan bir anksiyete bozukluğudur.
Hemen herkes belli zamanlarda endişe ve panik hissi yaşayabilir. Bu his gergin, stresli veya tehlikeli durumlara karşı verilen doğal bir tepkidir.
Ancak panik atak bozukluğundan muzdarip bir kişi için anksiyete, endişe, panik ve stres duyguları hem düzenli olarak, hem de genellikle belirgin bir sebep olmaksızın ortaya çıkar.
zaten öfkemin ruhumu ele geçirdiği, depresyonun zihnime yapıştığı, kadınlara haklı öfke duyduğum ve geleceğe dair bir umut duymadığım bir dönemde bir kendisi eksikti. kısa sürdü ama Allah' ın yalvarışlarıma bir kapı açarak tepki vermediği bu anlamsız süreçte tek olmayacağını düşünüyorum.
insanın zihninde ölüm imgesini belirginleştiren atak.