hep kutusundan, etrafa saçtığı kötülüklerden bahsedilir ama bir allahın kulu da çıkıp yahu neden bu insanın hep kötü özelliklerinden bahsediyorsunuz, mesela kukusu var, ondan da bahsetsenize demez. işte bu yaraya parmak basmak isterim acizane bu entrymle. ayrıca pandora'nın da olsa kuku güzel bir şeydir evlatlarım, kukusu olana her daim kapımız açıktır, aklınızdan çıkarmayasınız.
bir müddet kaç dakikadır, ne kadar sürer..
iyi tecrübeler, kötü olaylar mı taşır içinde..
insan neden ağlar.. göz yaşı nereye kurur...
sözyaşartıcı bomba var mıdır.. varsa nereye atılır ya da
ihanetler söz vermekle mi başlar ve nerede biter..
"kağıt tenim, mürekkep kanınsa içime bastırdığın",
ardımıza serptiğimiz millitakımyıldızlarıyla yolunu bulmaya çalışan
birbirinin uydusu iki gezegen gibi kendi eksenimizde dönüyoruz demektir
tek odalı hastanemizin darmadağınık yatağında..
sen dudaklarınla ziyaretime geliyorsun geceleri..
ve tüm geceleri,
gündüz tarifesiyle yaşayan taksiciler caddelere refakatçi..
dudakların bir virüs taşır gibi yorgun, aç ve
uzak dudaklarıma..
sonra ben sinemaya gidip
röntgen filmi için tek kişiliksiz bilet alıyorum
yer göstericiyle aram açık,
sağım solum boş
önüm arkam.. saklanmayan, neyse..
tüm mevsimlerin toplandığı bir zombahar partisinde
mayıs, haziranın derecesini ölçerken,
alkolü fazla kaçırmış,
acıyı fazla kaçırmış,
ihaneti fazla..
son model bir ekimin, tüm yazı istifra edişi ve
kasımın kollarında sendeleyerek yıkılışı..
nisanda esen herhangi bir yelken,
ocakta çıkardığı yangınlarla fırtınaya terfi edişinden söz eden bir rüzgar..
hiç sevişmemiş kız kulesi..
bu tatillerinde marta gitmeyi planlayan temmuz-ağutos..
ve şubatın otuz bir çekme projeleri..
dedikodular dedikodular..
kötü aşkların hesabını ödeyen şiirler..
sürmanşetlerde:
batan gemide boğulan önce çocuklar sonra kadınlar..
sosyete falcıların uyandıklarında gözlerinin falçataya dönüşü..
tartışma programlarına konuk lorcanın
kanlı düğün, gelinin regl olmasıdır iddiası.. ya da
üç kulhuyla bir elhamın yasa dışı uhrevi şirketler zinciri..
tanrı bu filmi çoktan izleyip meleklerine anlatmış olmalı..
sıkılıp çıkıyorum sinemadan
giriyorum bir bara ve çıkamıyorum bir daha..
belki exit music, belki a song for the lovers..
belki this is a film.. belki de utopia..
teninden tenime terinle geçebileceğin bu çıkmaz yolda
sinderella ayakkabı dünyasında sanki aklın
ve bir tembel reis edasıyla
bakıp, seçip, bırakıp bir türlü giyemediğin..
bir türlü üzerime geçiremediğim bir üniforma bedeninle
sağım, solum, önüm, arkam fuckrepden burçlar..
yüzyıllar önce sönmüş yıldızlı fallar..
meteoroloji raporlarında
içim dışım param parçalı bulutlu,
dumanlı ve her metrekareme düşen,
düşüp kırılan bakışların büyük ihtimal yüksek alkollü...
cehennemde,
yanık kremleri satacağım süper bir iş tezgahlıyorum sonra birden..
öldükten sonra köşeyi dönebileceğiz demektir..
ahretin katalogları, tüm kutsal kitaplarda yer bakıyorum,
ateşe sıfır..
peygamberler sitesi dolu..
kampanyalı tükenişleri arttırmışlar hayata..
ıslatıp kepeğe çok karşı devrimci saçlarımı
çocuklara cehennemi tarif ediyorum içimden...
gitsinler ve gönüllerince ateşle oynasınlar.. üşümesinler..
evlatların en hayırlısı,
terkeden babalarını kapıya kadar uğurlayanlardır biraz da..
onlara anlattığım masalın gizli öznesini aleni tuttum..
çünkü cennete giden yol şeytandan geçer
bilsinler istedim..
bugün bir dişimi dolgu yaptırdım;
adını söylerken eksilen bir şeyler vardı sanki ağzımda..
ve pek müstehzi bir hal aldım bu akşamüstü..
ağzıma oturan en kullanışlı sözcüğün çekip alınmasından korktum bir an..
çünkü çekingen ve alıngandır adın ağzımda..
çıkarken akşamın üstünü bahşiş bıraktım
üzerime zimmetli ömrüme..
iyileştim mi hatırlamıyorum.
ama böyle giderse dudaklarından çürüyerek
iyi bir leş olacağım.
iyi birleşerek bütün ölümlere saygılı, kibar bir leş olacağım..
ben çürümeye senden başlayacağım çünkü..
otopsimde sana bir piyango gibi çıkacak notumda
bileceksin bunu ve
dört odacıklı kalbimin giriş katındaki yalnızlığınla
desen desen işleyeceksin bir gece..
bir gece sabaha karşı..
sabaha çok karşı bir gece yazacağın ve
pusunu bir tek senin dağıtacağın kitabın sonuna..