Virüsün bir anda ortadan kaybolacağını düşünmek en iyimser tabirle hayalperestliktir.
Lakin "sosyal mesafe" denen kavramın içeriğinde yer alan ve pandemiye özel toplumsal yaşam kurallarının bütününe bir süre daha layığıyla sadık kalabilirsek şu an yaşadığımız esaretin yakında son bulacağı da bir gerçektir.
Vaka sayıları günden güne azalsa dahi,
Tedbirler gevşetilip sosyal hayat eski haline dönmeye başladığında hangi ortamda çalışıyor,
hangi vasıtayı kullanıyor olursak olalım kişisel tedbirlerimizi belki de bir nevi yaşam tarzı haline getirmek,
yalap şalap insan ilişkilerini rafa kaldırmak bundan sonrası için son derece önemlidir.
Evet;
Bu virüsle daha uzun süre yaşamak zorundayız..
Lakin onu günden güne etkisiz hale getirerek mi, yoksa hayatımıza hükmetmesine izin vererek mi;
Bu tamamen bundan sonrası için göstereceğimiz sağduyu, dikkat ve bireysel olarak alacağımız sorumluluğa bağlı..
Aşıyı bulduk ya...
Bize bir Şey olmaz. Hem Türklere bu virüs bulamıyordu bilim adamlarımız açıklamıştı.
Aşının Adını da 61 mi ne koymuşlar, sosyal medya da işleniyor bu konu.
Geri zekalı aptal cahil Almanlar işte, böyle çaresizlik içinde korku içinde kalırlar pis fakirler.
Herşeyde olduğu gibi pandemi de ülkemize biraz geç geldi. Tüm dünya yıkılırken, yoğun bakımlar tıka basa doluyken sokağa çıkma yasakları ile beraber bızim sağlık sistemimiz rahatlamış, hasta sayımız da yarı yarıya azalmıştı. Şimdi ise tam tersi bir durum söz konusu. Servisler ve yoğun bakımlarda boş yer kalmadı. özellikle güneydoğu bölgesinde durum çığırından çıkmış görünüyor. Yeni önlemler alınmazsa çok yıkıcı bir dönem bizi bekliyor.
Konu eğitime gelince bu söylenir muhtemelen. Turizm, düğünler, eğlenceler falan gayet güzel işliyor. Onlara bir dur deseler de normale dönebilsek. Tatil storyleri atan tiplerin kış gelince evde kal diye duyar kasacak olmaları sinirlerimizi pek bir hoplatacak gibi.