https://galeri.uludagsozluk.com/r/1762074/+
16 yaşındaki çocuğun sattığı pamuk şekerleri ruhatsız diye el koyup sonrada ezerek imha eden zabıtalarımız çok büyük iş başardılar vatanı kurtardılar ekonomiyi kalkındırdılar o ezdiğiniz pamuk şekerlerden daha kötü duruma düşersiniz inşallah.
tamam kanunu uygula da önce vergi kaçıran büyük ölçeklilere uygula. yaptığı devletin ekonomisine etki edenden başla. bu çocuğun satacağı 3-5 pamuk şekerinden başlama. önce büyük ölçeklileri düzelt, sonra pamuk şekeri konuşalım. yazık. gariban nasıl olsa.
aferin lan size sayın amına koduklarım.
o çocuğun ekmek parasını alıp yere atıp ezdiniz ve vatanı kurtardınız.
çünkü o çocuk terörist değil mi?
o çocuk vergi vermeli ki başkanınız bir lüks uçak daha alsın.
o çocuk vergi vermeli ki birkaç saray daha yaptırsın.
o çocuk vergi versin ki sizin belediyeniz yeni passatlar kiralasın.
aferin sayın amına koduklarım...
bir çocuğun belki de bir aylık nafakasını hiç ettiniz ve vatan kurtardınız.
bravo size.
o çocuk yarın torbacı da olur, terörist de.
belki de bir köşe başında götünüze bıçağı sokar.
tebrikler. görevinizi layıkıyla yaptınız.
400 milyon vergi borcunu sıfırlayan devlet garibanın kazancına göz dikmiş. helal olsun.
edit: zabıta görevini yapıyor deyip savunanlara yukarıda bir arkadaş güzel söylemiş. trafik lambalarındaki suriyeli çocuklara neden dokunmuyor o zabıtalar madem.
bu olaya tek açıdan bakamazsın. çünkü ülkede her şey düzeninde ilerlemiyor. pamuk şekerler için sağlıksız denetimsiz vs denilebilir doğru ama daha marka ürünler sanki çok iyi denetimlerden geçiyor gibi sanmak da ahmaklık. bu şeye benziyor torbacıyı içeri alıp asıl patrona dokunmamaya benziyor.
gelelim zabıtalara. zabıtalar önce bir gitsin şu marketlere haksız fiyat artışlarını denetlesin. o da zabıtanın görevi hani. yada daha pek çok örnek. ama zabıtalar arada gücü yettiği kişileri böyle alıyor onun dışında kendi yerlerinde çaylarını yapıp oturuyorlar arada bir de şöyle şehir içinde arabayla tur tamam görev.
o yüzden bu gibi durumlarda zabıta hiçbir zaman haklı duruma gelemiyor benim gözümde. yoksa yaptıkları tabiki de kanunu uygulama ama ülkede hukuk yok o yüzden kanunu gücün yettiğine uygulamak kanunu uygulama anlamına gelmiyor.
bir entry girme gereği daha duydum. peki lokantalara restoranlara fast food yiyecek satan yerlere sokakta midye satanlara fırınlara pastahanelere ve bilimum büyük yada küçük yemekle alakalı yerlere neden bir zabıta denetimi haberi duyamıyorum? görevini yaptı diyenlere soruyorum bunu.
biri de işinden atılır büyük sahiplere yapamaz diyor ee ulan böyle korka korka zaten bu hale getirildi ülke. ülkede hiçbir denetim yokken merdiven altı işletmeler yasal olanları geçmişken gelip de görevini yaptı diyorsunuz ya ne diyim. ulan görevse asıl büyüklere yapmak görev sokaktakilere değil.
sen bu çocuğun elindekileri aldın iyi güzel. ona sattiran kişi başkasını bulamayacak mı? sen kökten halletmek yerine buduyorsun ve daha gür yani daha güçlü halde çıkıyor. cidden mantığı olmayan sadece savunmak için yapmayın şu yorumlarınızı.
G*tleri yiyorsa gidip garibana değil toptancılara, kaldırımı işgal edip dükkanına katan esnaflara dayılansınlar. 16 yaşındaki çalmadan çırpmadan üç kuruş helal para kazanayım diyen çocuğa değil. Bana kalsa bu zabıtalık mesleğini tamamen kaldırırım inanın bir b*ka yaramıyor zaten.
Biliyorsunuz, Denizli 1. Dünya savaşı yenilgisiyle yapılan Sevr anlaşması sonrası yaşanan ege de Yunan işgaline uğramayan Ender yerlerden biridir.
Bunun için Denizli'nin Kurtuluş günü yoktur. Tahminen 800 yıldır Ege de işgal edilmemiş şehrimizden biridir.
Eğer Anadolu'yu işgalini planlayan ve uygulamaya sokan Yunanlılar merkez olarak izmir değil de Denizli'ye gücünü yığsa merkez karargah malzeme asker olarak ana depo karargah olarak Denizli'yi kullansa (arazi yapısı iklimi çok müsait. Hele ki Denizli Aydın arası, bu sırada Buharkent de termal sular harikadır) Kurtuluş savaşı uzar ve Türkiye bu savaşın yükünü karşılayamaz hiç olmaz ise Yunanistan elinde Anadolu'nun Ege kıyılarında hatırı sayılır bir bölgesi şu an olurdu.
Neyse, Denizli işgale uğramadığı için belediye zabıtaları işgal olursa düşman askerlerinin nasıl davranacağını temsilen gösteriyor.
Ne kadar da fesat insansınız ya...
Bu yapılan güzel ve hayırlı bir işe bile kulp bulmuşsunuz.
Hizmet de sınır yoktur.
Denizlide yaşanmış gayet normaldir. Zira kibar nazik insan bulmanız çok zordur. Daha sabah adamın brine "abi merhaba" dedim. "Höaeğh" diye bir karşılık geldi. Ya da bana mı böyleleri denkgelir hep. Normalde insanları memleketlerine göre katogorize etmem ama.
Bir de kraldan çok kralcılık yapmayı ve zenginden parası olandan yana tavır almayi severler. Belki bu yaptıkları da onun bir yansımasıdır.