annesinin Çocuğum kız olursa, teni kar gibi ak, yanakları kan gibi al, saçları da pencerenin çerçevesi gibi kapkara olsun diye içinden geçirdiği prenses.
cücelerinin juanes, richard gere, Edward Norton, Ralph Fiennes, Tesla, einstein ve kadınım şarkısını söyleyen hasan olması durumunda seve seve prenseslik yapabileceğim masal.
edit: iş bu entryde geçen yedi adet cüce ruh, bir arkadaşla özenle seçilmiş olup, telif hakkı ikimize aittir. **
Erkan Can'ın başrolünü oynadığı türk yapımı kısa film. En dikkat çekici repliklerinden biri: "Bu kokaini satabilmek için zavallı kolombiyalı kadınlar, sabahtan akşama kadar tarlalarda çalışıp, bu bokun bitkisini toplarlar. o zavallı kolombiyalı kadınların zavallı kolombiyalı kocaları da, bunları paket paket kıçlarına sokup, ülke dışına çıkartırlar. işte 'Kafam göt gibi oldu' deyimi burdan gelir"
ufakkene üzülerek okuduğum, hatta üvey annelerden nefret ve alerji kaptığım masal dır. Üvey anneler hep mi bu kadar antipatik olur sorusunu akla getirir.
dünya güzelik kraliçesi hatun "güzellik ünvanımı korumak için Benden güzelinin ölmesi lazım" felsefesinden hareketle pamuk prensesi öldürmesi için birini yollar.
O biri, pamuk prensesi bulur ama öldürmeye kıyamaz; bi skip ormana bırakır; dönüşde de kraliçeye bir yalan uydurur.
Ormanda tek başına kalan pamuk prenses bir ev bulur içine girer. Küçük yatakların olduğu bu evi çocuk yuvası zannetmiştir. Yol yorgunu haliyle yatakları birleştirip sere serpe yatar.
Ama yuva zannettiği o ev, yedi abazan cücenindir. Cüceler, iş dönüşü ellerinde baltalarla eve gelirler; manitayı görünce sevinçle gurup olayına girmek isterler ama en büyükleri bilgiçcüce buna mani olur ve "kuşu ilk günden korkutmayalım beyler" diye ortalığı yatıştırır.
Ama ne yazıkki elini bile sürmedikleri bu pamuk, ilk fırsatta beyaz atlı bir herife tav olacak ve cücelerin gözlerinin önünde ona verecektir.
Masaldan çıkacak hisse: sen sen ol, abazaysan kaçırma oolum; soona anca elini skersin.
masal kahramanı. oğlan çocuklarının pek seyrettiğini düşünmüyorum. kendisine hayran 7 tane erkek cüceyle sırf kendisini tatmin etmek için yaşayan güzel masal kızı.
bu arada galatasaray' da oynayan ayhan akman' ın da lakabı pamuk prenses' tir.
orijinalinde pek de bildiğimiz gibi olmayan prenses. kendi babasıyla yattığı için saraydan kovulmuş, ormanda avcıdan pek de masum olmayan bir taktikle kurtulmuş, ormanın içinde bir evde yedi madenciyle yaşarken kuyruğu titretmiş ve cam tabutunda sonsuz uykusunu uyurken nekrofilik prens tarafından hayata döndürülmüştür. hayata dönüş şeklinin masum bir öpücük olduğunu sananların gözlerinden öperim.
Bunları dinleyen kızların kendilerine gelmesi kırk yaş civarını bulur genelde. O zamana kadar da gelip kendilerini öperek uyandıracak bir lavuk prens bakınıp dururlar. Bu yüzden armut gibi seçilmeyi beklerler tezgahta. Dertlerini, isteklerini, arzularını dökemezler eteklerinden.
Kişiliksizdirler. Pamuk Prenses'in Sındırella'dan hiçbir farkı yoktur.
Parlak paçavralar ve görkemli bir araba için özgürlüğünü feda eder bir çırpıda. Onikide balo bırakılır mı lan? Prens adamsa, basmanın içindekini görür di mi? Elinde cam bir pabuçla karı karı gezer mi aşk?
Balıkçı ile karısı yerine çocuklarına bunları okuyanlara allah akıl fikir versin.