bugün

"cücelerde senin benim gibi insan, onlar niye s.kişemiyoo!" repliğiyle beni gülmelere salan erkan can'ın konu edindiği masal kahramanları. (bkz: pamuk prenses 2)
tamamen yeşilçam'a adapte edilmiş zeynep değirmencioğlu, salih güney'in başrollerini paylaştığı bir türk filminin de adıdır. belgin doruk konuk oyuncudur, güzeller güzeli pamuk'un annesidir. salih güney bu filmin en çok seyredilen çocuk filmi olduğunu söylemişti bir yerlerde bu film için. onu bunu bilmem de kendisi prens rolüne çok uygundur. filmin başlarında çok güzel bir kız ismi nilüfer olsun denmiş ama nedense pamuk isminin daha güzel olduğunda hemfikir olunmuştur.
http://www.youtube.com/watch?v=iEs0uycJ1Rw
ayrıca bir mercan dede şarkısıdır. fakat sözlük; şarkının tam ismini başlık olarak açmaya teknik anlamda müsaade etmediği için bu başlıkta "pamuk prenses ve yedi cüceler, ali baba ve kırk haramiler'e karşı" adı altında incelenebilir ki bu şarkı hakkında yapılacak pek yorum yoktur. dinlenesidir.
yedi cücelerin hepsi muhtemelen abaza olduğu için normal bir insan bekleyen prensesi konu alan hikaye biçimidir.
normal bir insan tipi de muhtemelen cristiano ronaldo, messi , justin bieber gibi tiplerdir.
her millette en çok animasyonu yapılmış, anlatılmış yazılmış çizilmiş masaldır. günümüzde olsa kesinlikle kendilerine pamukprensesin suçu ne başlığı açılacak masaldır da aynı zamanda. kill your tv o zaman.
[görsel ]
öğrenci evi gibi kalabalık bir evde kalan 7 abaza genç ve bir hatunun konu olduğu hikayedir.
http://video.mynet.com/se...S-VE-YEDI-CUCELER/201247/
yedi cücelerin mağdur olduğu masaldır, öyle ya pamuk prenses prensi ile kavuşuyor, kraliçe ölüyor falan ama zavallı cüceler gene abazan kalıyorlar.
(bkz: kırmızı elma)
şirinler köyünün şirinleri nasıl iyi ve kötü arasındaki mücadelenin tam ortasında yer alıyorlarsa bu masaldaki ana tema da aynıdır. cüceler arasında çok keskin olmasa da işbölümü ve işbirliği vardır. bugüne kadar şirinler animasyonu için komünist propagandası yapılıyor denmiştir ama şu bizim ortaklaşa çalışan 7 cüceye daha bir kulp takılmamıştır.
Eskiden çok sevdiğim ama sonra 'kadın' olarak en büyük gerzekliklerimizin nedenlerini oluşturduğunu anladığım masaldır.
Külkedisi ve benzerleri de tabi ki.

Armut gibi oturup beklemek, seçmekten utanmak ve daima tezgahta seçilmeyi beklemek onlardan mirastır bize.
Bu tür masallar çocuklara hiçbir güzel değeri yansıtamadıkları gibi,
klasik ezberlerin de namussuz kaynaklarıdırlar.

Prenses bir iş yapmaz, ortalığı toplar.
Kraliçe gelir, ağzına sıçar.
Kim kurtarır? Prens.
Hakkını aramayı bilmeyen bir zavallıdır Pamuk Prenses.
Sadece güzeldir. Kar gibi teni, kiraz gibi dudakları vardır. *
Çocukluklarında bunları dinleye dinleye böyle oldu kadınlar.
En paralı, en güçlü, en ayrıcalıklı adamı aradılar.
Sevdikleri adam belki de arkadaki atlılardan biriydi ama, onu olasılıktan bile saymadılar.
Bu yüzden gerçekten ne istediklerini duyurmadılar kendilerine bile.

Aptal, kıçını garantiye almak dışında hiçbir şey düşünmeyen garantici bir topluluk oldular.
Bu yüzden gidip gidip o elmayı mal gibi ısırdılar.
Anasını siktiğimin sarayına kapağı atmak için güzelliklerine hiçbir şey katmayıp,
nerde neyin varisi, neyin veliahtı var, ona baktılar.
Bidon gibi adamları sırf güçlüler diye sevdiklerine kendileri bile inandılar.

Külkedisi biraz delikanlı olsa, o periye
"siktir git ulan, döneceğim saati sana mı sorucam orospu!" der,
o saraya sefil kılığıyla girer ve öğrenirdi prens adam mı yoksa değil mi?

Götten düşen üç elmanızı sikeyim.
Pamuk prenses ben çocukken de prenses idi. Kraliçe olduğunu duyan yok. Öyleyse evde kalmış.
(bkz: sonne)
yerli versiyonunda zeynep değirmencioğlu,
nam-ı diğer ayşecik'in oynadığı ve hala
duruyor mu bilmem, antalya girişindeki
düzler çamı mesire yerinde çekimleri
yapılan sinema filmidir.
bu aralar dızılere konu olan masaldır.
(bkz: leyla ile mecnun)
(bkz: yahşi cazibe)
okullar da tiyatro hazırlığı yapan ve bu işten para kazanan insanların, pamuk prenses ve yedi cüceler hakkında; ali baba ve 40 haramilerini daha çok tercih edeceği bir geleneksel masal. alman folklorunden sanırım. yanlış anımsamıyorsam.

edit: pamuk prenses 7 cüce 8 oyuncu eder. avcı kraliçe dersen bilemedin 10 oyuncu yapar. 30tl oyuncu başı 300tl. fakat ali baba ve 40 haramiler öylemi... ali baba ve 40 kişi etti sana 41, 30 tl dan 1200 küsür lira. o yüzden pamuk prenses ve 7 cüceler pek istemezler oynatmazlar. bu etkinliği yapmak isteyen öğretmen ise yalnız kalır.
--spoiler--
kız kurtuluyor.
--spoiler--
pamuk prenses ve 7 dwarwes
görsel
(bkz: yamuk prenses ve kedi cüceler)
orijinali kokain ve yedi cüceler\'dir.
hayatımda tanıdığım ilk prenses ve cüce kavramını anladığım ilk hikaye.
Bu masalın temeli 16. yüzyılda yaşamış Margarete von Waldeck adlı bir asilzadenin trajik yaşamına dayanıyor. Margarete, abisinin küçük çocukları bakır madeninde işçi olarak çalıştırdığı Bad Wildungen’de büyümüş. Madende çalışmanın etkisiyle vücutları ciddi ölçüde deforme olan çocuklar cücelere benzerlermiş o vakitler. Meşhur zehirli elma da yaşlı bir adam tarafından işçi çocuklara dağıtılan çürümeye yüz tutmuş meyvelerin bir metaforu imiş. Margarete’in üvey annesi onu sürekli küçümser, hor görürmüş. Sonunda da başından def etmek için Margarete’i Brüksel’e göndermeye karar vermiş. Margarete güzelliğiyle göz kamaştıran bir genç kızmış ve ispanya Kralı’nın oğlu prens II. Philip, Margarete’e kör kütük âşıkmış. Bu aşkı onaylamayan ispanya Kralı gizli ajanları vasıtasıyla Margarete’i zehirletivermiş. Görünen o ki Margarete ve Prens Philip pek de öyle sonsuza kadar mutlu yaşayamamışlar.