aslında olayın gerçeği, çocuklukta yaşanan görece haklı bir travmaya dayanır.
yetişkinleri yeni tanıyan çocuk, o ana dek gördüğü yetişkinlerden çok farklı davranan, giyimi kuşamı ve hareketleri ile onlardan ayrılan palyaçoyu gördüğünde kavram karmaşasına girer ve korkar.
korku öğrenilen bir kavramdır. çocukluğunda böyle bir korkuyu öğrenen birey, hayatının sonraki evrelerine de bu korkuyu taşıyabilir.
korku... hepimizin korkuları vardır. kimilerimiz bu korkularının neler olduğunu bilirler ve ona göre davranırlar. bazılarıysa korkularını uzun bir süre keşfedemezler. sonra o korku aniden ortaya çıkar.
palyaçolardan korkmuyorum. palyaçolardan korkan insanların da bu olayın çocukluklarından kaynaklandığını duymuştum. haklılar tabii. küçücük bir çocukken karşısında garip suratlı, garip makyajlı, garip kıyafetli birinin oynadığını gören insanın bunu unutması zor olur. bu giderek bir fobi halini alabilir.
ben de denize girmekten korkarım mesela. berberde bile saçımı kestirdikten sonra saçlarımı yıkatmam. nefesim daralır, boğuluyormuş gibi hissederim. ama banyo yaparken bir sorun olmuyor.
bir de çocuk milletinden korkan palyaço vardır.
çocukların oranıza buranıza tekme atmasıyla gerçekleşen ve aldığınız 3 kuruşun burnunuzdan geldiği ağrılı durumdur.