oldukça popüler ve dilsiz bir palyaço varmış.çalıştığı sirkte bir gün bir yangın çıkmış. bizim palyaçonun da o gün gösterisi var. salon tıklım tıklım. yangını gören palyaço sahneye, insanları uyarmak için çıkmış.
palyaço kendini sahneye attığı anda alkış kıyamet... sahne arkasını tarif ederek yangını anlatmaya çalışmış. yalnız seyirciler gerçeği kavramaktansa bunun palyaçonun gösterisi olduğunu zannetmişler.
palyaço çabalamış, seyirci alkışlamaya devam etmiş ve felaketin önüne geçememiş.
bir şeyler anlatmaya çabalayan insanların karşısında, alkış tutan yığınlar yüzünden gelecek sonumuz. boşluğu farketmeden havada koşmaya devam ediyoruz.
raki icerken, cay icerken, viski icerken, kahve icerken, kola icerken, su icerken bu siiri dinlerim ben.
raki doldur dedim, eksilmesin! ben bazen eksilirim biraz. aslinda hepimiz eksilirmisiz biraz, bunu sonradan ogrendim. ben aslinda her seyi sonradan ogrendim. herkes, herkesi sonradan ogrenirmis, bunu da sonradan ogrendim. ornegin, gecen gun bir kadinla sevistim, biraz. biraz degil cok sevistim. ya iste oyle palyaco. diyorum ki bunu daha yeni ogrendim, sevismek de eksilmekmis biraz...
"bir zamanlar bi palyaço varmış herkesi güldürebiliyormuş birgün yüksek ağlama teşhisiyle doktora gitmiş doktor da git o palyaçoyu bul o seni güldürür demiş o da demiş ki o benim."
Dününü hatırlamayan ve bu unutkanlığa kendilerini de dahil eden tüm günlerin en güzel dünüdür palyaçolar. Bazen de renkleri solmuş alacaklı birer ihtiyardırlar. Aslında takındıkları yabancı duygularla herkes birer palyaçodur. Her palyaço bir çocukluktur, bir çocuk oyunculuğunda. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve düşersin renklerine. Herkesin hatırına, hiçkimsenin hatırlamadığı hatıralar vardır bir palyaçonun hatırında. Ve yaralıdır her biri, denizini kaybetmiş kentler gibi. Bazen de havalı kentine gelmiş denizler gibi. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve düşersin renklerine.
Bilirsin artık... Herkes kendi düşünde kendi, kendi gülüşünde yabancıdır. Hiç de yabancı olmadığı hayatlara yaralıdır. işte bu yüzden. Tam bu yüzden, hiçkimsenin hatırlamadığı hatıralar hatırınadır bir palyaçonun hatırladıkları. Düşünde gülüş, gülüşünde düş olmayanların inadınadır bir palyaçonun tüm inandıkları.
Henüz taşınmış bir hüzün tazeliğinde bir palyaço hatıralarıdır okudukların. Bir palyaçonun en çıplak yaralarıdır. Ve ne zaman bir palyaço ağlasa tesadüfen bir mutluluk gelir, farkedilmeyen hüzünler taşıyan. Ne zaman bir palyaço ağlasa yağış beklenir, ansızın bir çocuk büyüyüverir. Bir palyaço düşlersin her renginin faili şiir olan. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. Bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve gülersin renklerine. Ağladığını hiç unutmadan.