palyaço

    23.
  1. bir turgut uyar şiiri:

    i.

    kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
    kaç kilo çekerdi yalnızlık
    kaç kere ezildim altında
    yaz yağmurlarının

    belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
    her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
    hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

    kim sevmezdi çiçekleri filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi

    bunu palyaço söyledi,
    palyaço söyledi ben yazdım
    yazdım, yazmasam ağlayacaktım

    herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
    sırf bu yüzden mi ağladım
    alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

    biraz birazdım her şeyden
    dün biraz sinirlenmiştim mesela
    yarın bir kadını seveceğim biraz
    biraz biraz kör oldum bügünlerde

    ama rakı kadehlerini boşaltmayın
    eksilmesin hiçbir şey
    hiçbir şeyden dahi olsa
    kalsın biraz

    ii.

    umursamıyorum yılgınlığımı filan
    çünkü sessizce yaşanmalı her şey
    bir devrim sesszce olmalı mesela
    ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

    bir palyaço neden yalan söylesin ki
    ben palyaço olsaydım söylemezdim
    marangoz olsaydım da söylemezdim
    ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

    hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
    kaç kilo çeker ki bir palyaço
    hem neden yüzüme vuruyorsunuz
    bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

    gocunmam ki ben, ben gocunmam
    bir palyaço ne kara gocunmazsa
    o kadar, o kadar gocunmam işte

    rakı doldurun! eksilmesin

    iii.

    bitmedi, yazacağım daha
    yazmazsam ağlayacağım çünkü
    alçakça olacak biraz

    hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
    her sokakta biraz daha eksilirdik
    bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
    bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
    "duyamadım", derdim, "tekrar et!"
    sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
    sokaklar daha bir puslu
    palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
    ve ben daha bir alçak olurdum
    ağlardım biraz

    hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
    hatta kuyruğuma basma diyorum
    acıyor, tırmalarım,-
    diyorum

    kahrol, kahrol!
    diyorum

    iv.

    geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
    korktum birden, kusacak gibi oldum
    "olur öyle" dedi palyaço,
    "herkes alçaktır biraz"
    "otur ulan!" dedim, bağırdım ona
    ben bazen bağırırım biraz

    "rakı doldur!" dedim, "eksilmesin!"
    ben bazen eksilirim biraz
    aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
    bunu sonradan öğrendim

    ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
    herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
    bunu da sonradan öğrendim

    örneğin;

    geçen gün bir kadınla seviştim
    biraz değil çok seviştim

    ya işte öyle palyaço
    diyorum ki,
    bunu da yeni öğrendim
    sevişmek de eksilmekmiş biraz

    v.

    kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan"
    dedi
    bunu palyaço söyledi
    palyaço söyledi, ben yazdım
    yazmasam, alçak olacaktım
    hem ben roman da yazdım biraz

    bazen diyorum ki, palyaço,
    sen olmasan ben ne yaparım
    alçakça eksilirim belki biraz
    her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
    hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
    ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

    biraz biraz anlıyorum ki,
    yüzler eller, o terli vücutlar filan
    her şey plastikmiş biraz

    vi.

    haydi sirtaki yapalım palyaço
    rakı doldur, yine eksildik biraz
    29 ...
  2. 1.
  3. çocuklar gülsün diye orasını burasını boyayıp şebeklik yapan adam.
    8 ...
  4. 104.
  5. Turgut Uyar'ın en güzel şiirlerinden biridir.

    "kim sevmezdi çiçekleri filan
    ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi

    bunu palyaço söyledi,
    palyaço söyledi ben yazdım
    yazdım, yazmasam ağlayacaktım

    herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
    sırf bu yüzden mi ağladım
    alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

    biraz birazdım her şeyden
    dün biraz sinirlenmiştim mesela
    yarın bir kadını seveceğim biraz
    biraz biraz kör oldum bügünlerde

    ama rakı kadehlerini boşaltmayın
    eksilmesin hiçbir şey
    hiçbir şeyden dahi olsa
    kalsın biraz."
    5 ...
  6. 46.
  7. Gösterisini bitiren palyaço
    kostümleriyle birlikte
    gülen yüzünüde çıkarıyor
    sehpanın üstüne
    zira aynada gördüğü hayat
    beyaz kefenini hazırlıyor
    palyaço bu defa
    ölümü oynuyor..
    4 ...
  8. 7.
  9. 129.
  10. bir turgut uyar şiiri.

    kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
    kaç kilo çekerdi yalnızlık
    kaç kere ezildim altında
    yaz yağmurlarının

    belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
    her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
    hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize....
    ...
    5 ...
  11. 83.
  12. bir palyaço yalnızlığı düşlersin, suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve düşersin renklerine. herkesin hatırına, hiçkimsenin hatırlamadığı hatıralar vardır bir palyaçonun hatırında. ve yaralıdır her biri, denizini kaybetmiş kentler gibi, bazen de havalı kentine gelmiş denizler gibi. bir palyaço yalnızlığı düşlersin, suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve düşersin renklerine.
    bilirsin artık, herkes kendi düşünde kendi, kendi gülüşünde yabancıdır. hiç de yabancı olmadığı hayatlara yaralıdır. işte bu yüzden, tam bu yüzden hiçkimsenin hatırlamadığı hatıralar hatırınadır bir palyaçonun hatırladıkları. düşünde gülüş, gülüşünde düş olmayanların inadınadır bir palyaçonun tüm inandıkları. henüz taşınmış bir hüzün tazeliğinde, bir palyaço hatıralarıdır okudukların. bir palyaçonun en çıplak yaralarıdır. ve ne zaman bir palyaço ağlasa, tesadüfen bir mutluluk gelir, fark edilmeyen hüzünler taşıyan. ne zaman bir palyaço ağlasa yağış beklenir, ansızın bir çocuk büyüyüverir. bir palyaço düşlersin, her renginin faili şiir olan. bir palyaço yalnızlığı düşlersin, suskunluk renginde serinliği, serinlik kıvamında sessizliği olan. bir palyaço yalnızlığı düşlersin ve gülersin renklerine. ağladığını hiç unutmadan.
    4 ...
  13. 111.
  14. oldukça popüler ve dilsiz bir palyaço varmış.çalıştığı sirkte bir gün bir yangın çıkmış. bizim palyaçonun da o gün gösterisi var. salon tıklım tıklım. yangını gören palyaço sahneye, insanları uyarmak için çıkmış.

    palyaço kendini sahneye attığı anda alkış kıyamet... sahne arkasını tarif ederek yangını anlatmaya çalışmış. yalnız seyirciler gerçeği kavramaktansa bunun palyaçonun gösterisi olduğunu zannetmişler.
    palyaço çabalamış, seyirci alkışlamaya devam etmiş ve felaketin önüne geçememiş.

    bir şeyler anlatmaya çabalayan insanların karşısında, alkış tutan yığınlar yüzünden gelecek sonumuz. boşluğu farketmeden havada koşmaya devam ediyoruz.
    4 ...
  15. 16.
  16. bütün duygularını renklerin arkasında bırakmış kişi. aslen hissettigini boyalarla kapatır, boyalı kapaklarının ardında nemli gozlerinden akan yaslara engel olmaya calisirlar. palyacolar zoru basarir; bi yandan aglayıp bi yandan guldurmek yegane yetenektir. belki de onları neselendiren, duyuglarını kapatan makyajlarıdır.
    3 ...
  17. 11.
  18. gülen gülümseten insanlardır, içleri ağlamaklı olsada tebessüme mecburdur makyajları.
    zordur nemli gözlerle yüzlerde gülücükten hatta kahkahadan çiçekler açtırmak, zordur palyaçoların işleri, zordur palyaço olmak, zordur palyaçolar...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük