palyaço

entry150 galeri39 video7
    1.
  1. çocuklar gülsün diye orasını burasını boyayıp şebeklik yapan adam.
    8 ...
  2. 2.
  3. küçüklerin söyleyemeyip yerine paylanço dedikleri sözcük.
    2 ...
  4. 3.
  5. korkunc uzaylı
    insan olmayan
    4 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. çok gereksiz bir tiptir, olmasada olurdu.
    2 ...
  9. 6.
  10. nerde o eski soytarılar dedirtecek mc'donalds'ın maskotumsu adamı.
    2 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. stephen king'in "o" adlı romanına konu olan yaratık.
    2 ...
  14. 9.
  15. bir çok kişinin fobisi olduğu komedyenler.
    (bkz: johnny depp)
    (bkz: muamma)
    2 ...
  16. 10.
  17. çocukken ısrarla palyanço şeklinde telaffuz edilen ve uzunca bir süre dogrusunu soylemeye ikna edilemedigimiz sözcük.
    2 ...
  18. 11.
  19. gülen gülümseten insanlardır, içleri ağlamaklı olsada tebessüme mecburdur makyajları.
    zordur nemli gözlerle yüzlerde gülücükten hatta kahkahadan çiçekler açtırmak, zordur palyaçoların işleri, zordur palyaço olmak, zordur palyaçolar...
    4 ...
  20. 12.
  21. beyoğlu imam adnan sokakta bir cafedir.
    1 ...
  22. 13.
  23. korku filmlerinin, oyunlarının vazgeçilmez karakterleridir.*
    0 ...
  24. 14.
  25. stephen king - it izlemis olanlarin pek de sevmedigi, guldurmeyi amac edinmis komik makyaji rengarenk kiyafetleri kirmizi burnu ve koca ayaklariyla sevimli durmasi gerekirken, cocuk yasta bu filmi izleyenlerin gordukleri yerde yollarini degistirmesine sebebiyet veren sey.
    1 ...
  26. 15.
  27. 16.
  28. bütün duygularını renklerin arkasında bırakmış kişi. aslen hissettigini boyalarla kapatır, boyalı kapaklarının ardında nemli gozlerinden akan yaslara engel olmaya calisirlar. palyacolar zoru basarir; bi yandan aglayıp bi yandan guldurmek yegane yetenektir. belki de onları neselendiren, duyuglarını kapatan makyajlarıdır.
    3 ...
  29. 17.
  30. türkiye de halihazırda bir tanesinin işini doğru dürüst yapıldığı görülmemiştir. ve hatta burda palyaço kavramı da öğrenilemeden kendimize uyarlanmıştır. bir karış sakalla, salakça bir kostüm ve kesinlikle alakası olmayan bir makyajla, götünü sallayıp dans eden öğrenci, işsiz v.s. lere de maaaaaaaalesef palyaço deniyor. ki bunu yapan şirketlerde palyaçonun ne olduğunu bilmiyo. kebapçı dükkan açarken kapının önüne koyuyo o mahlukatı, o da dans ediyo hebele hübele iğğğrenç bir görüntüden başka bişey değil. orada mahlukat diye bahsettiğim "palyaço" da "oh la ne güzel iki saat takıldık parayı cebe indirdik" diyor. sonra palyaço kavramının içine sıçılıoyor tabi ki.
    2 ...
  31. 18.
  32. 19.
  33. 20.
  34. mr writer'ın klibindeki palyaçolar, yeryüzündeki tek sempatik ve de göze hoş gözüken palyaçolardır ki, bunda, sakallı ve sarhoş bir halde olmalarının da etkisi yok değil.
    1 ...
  35. 21.
  36. - amca sen yüzünü gözünü neden öyle boyadın?
    2 ...
  37. 22.
  38. ilk olarak eski mısırda; bir tarot kartından* esinlenerek ortaya çıkmış; saf, sakar, aptal ve deli komedi karakteri...

    aynı zamanda ünlü italyan bestecisi ruggero leoncavallo en ünlü eserinin ismi ve ana karakteri...

    (bkz: pagliacci)

    ayrıca asıl işi güldürmek olduğu halde yaptığı tuhaf makyaj ve ilginç kostümüyle bir çok insana son derece korkutucu gelir bu karakter...
    3 ...
  39. 23.
  40. bir turgut uyar şiiri:

    i.

    kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
    kaç kilo çekerdi yalnızlık
    kaç kere ezildim altında
    yaz yağmurlarının

    belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
    her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
    hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

    kim sevmezdi çiçekleri filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi

    bunu palyaço söyledi,
    palyaço söyledi ben yazdım
    yazdım, yazmasam ağlayacaktım

    herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
    sırf bu yüzden mi ağladım
    alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

    biraz birazdım her şeyden
    dün biraz sinirlenmiştim mesela
    yarın bir kadını seveceğim biraz
    biraz biraz kör oldum bügünlerde

    ama rakı kadehlerini boşaltmayın
    eksilmesin hiçbir şey
    hiçbir şeyden dahi olsa
    kalsın biraz

    ii.

    umursamıyorum yılgınlığımı filan
    çünkü sessizce yaşanmalı her şey
    bir devrim sesszce olmalı mesela
    ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

    bir palyaço neden yalan söylesin ki
    ben palyaço olsaydım söylemezdim
    marangoz olsaydım da söylemezdim
    ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

    hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
    kaç kilo çeker ki bir palyaço
    hem neden yüzüme vuruyorsunuz
    bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

    gocunmam ki ben, ben gocunmam
    bir palyaço ne kara gocunmazsa
    o kadar, o kadar gocunmam işte

    rakı doldurun! eksilmesin

    iii.

    bitmedi, yazacağım daha
    yazmazsam ağlayacağım çünkü
    alçakça olacak biraz

    hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
    her sokakta biraz daha eksilirdik
    bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
    bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
    "duyamadım", derdim, "tekrar et!"
    sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
    sokaklar daha bir puslu
    palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
    ve ben daha bir alçak olurdum
    ağlardım biraz

    hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
    hatta kuyruğuma basma diyorum
    acıyor, tırmalarım,-
    diyorum

    kahrol, kahrol!
    diyorum

    iv.

    geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
    korktum birden, kusacak gibi oldum
    "olur öyle" dedi palyaço,
    "herkes alçaktır biraz"
    "otur ulan!" dedim, bağırdım ona
    ben bazen bağırırım biraz

    "rakı doldur!" dedim, "eksilmesin!"
    ben bazen eksilirim biraz
    aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
    bunu sonradan öğrendim

    ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
    herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
    bunu da sonradan öğrendim

    örneğin;

    geçen gün bir kadınla seviştim
    biraz değil çok seviştim

    ya işte öyle palyaço
    diyorum ki,
    bunu da yeni öğrendim
    sevişmek de eksilmekmiş biraz

    v.

    kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan"
    dedi
    bunu palyaço söyledi
    palyaço söyledi, ben yazdım
    yazmasam, alçak olacaktım
    hem ben roman da yazdım biraz

    bazen diyorum ki, palyaço,
    sen olmasan ben ne yaparım
    alçakça eksilirim belki biraz
    her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
    hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
    ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

    biraz biraz anlıyorum ki,
    yüzler eller, o terli vücutlar filan
    her şey plastikmiş biraz

    vi.

    haydi sirtaki yapalım palyaço
    rakı doldur, yine eksildik biraz
    29 ...
  41. 24.
  42. kozmetik ürünlerini kullanmakta asiriya kacanlarin dönüstükleri seydir. bu tip insanlardan sahsim ziyadesiyle ürkmektedir. makyajin yapilis amacinin daha cok göze hos ve bakimli görünmek oldugunu düsünürsek, bu model insanlarin bizlere bir korku ögesi olarak göründüklerini iddia edebilirim.***
    0 ...
  43. 25.
  44. stephen king'in 'it' adlı kitabını okuduktan sonra bütün fikirlerimin değiştiği, eğlendirici değil de korkutucu bulduğum şey!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük