Soğuk deniz sevmeyen gitmesin derim.
Haziran'da gittiğimizden midir nedir, ben böyle soğuk denizi bi asos'ta mayıs'ta görmüştüm. O kadar soğuk ki ayaklarınız uyuşuyor.
Deniz berrak ve cam gibi, evet.
Onun dışında gezilecek görülecek pek bir yer yok. Emekli iseniz ya da 3 gün kafa dinleyeyim derseniz gelin.
Bu arada yeme içme fiyatlarını açıkçası mekanlara göre pahalı buldum, çeşme ve alaçatı ile kapışır.
yazı köyüme yaklaşık 3-4 km mesafede olan, hemen yanında akvaryum diye tabir edilen, kırmızı çakıl taşları ve turkuaz rengiyle göze çarpan, datça'nın bence en güzel, temiz koyudur. hatta biçim olarak konyaaltı sahilinin ufak hali gibi gelmiştir(tabiki suyu ve plajı çok daha temiz).
emeklilikte biraz toprağım olsun , bi de beyaz evim ,torunlarım gelsin temiz havada hamakta sallayayım onlara buzlu badem, otlu gözleme kabak çiçeği dolması yapayım, giderken yanlarına bADEM yağı vereyim huzuru palamutbükün'de bulaYIM DEdiğim yerdir..bir nostalji kafesi vardır ki , kafenin içinde çalışanların ailece danslarına şahit olunur, tüm can yücel kitaplaRının ve daha nice kitapların olduğu kütüphaneye bAKILIR vay be yurdum insanı da böyle aslında denilir..ülkeyi sevdirir adama burası öyle bir yerdir..
"çoook uzaklara gitmek istiyorum böyle baya uzaklara..." dediğiniz yerler var ya heh işte onlardan biridir palamutbükü. yolların dağlık ve virajlı olması sebebi ile marmaristen 1,5-2 saat sürebilmektedir. (istanbul'a 12 saatte dönmüş bulunmaktayız)
yakaköy mevkiine ulaştığınızda deniz kıyısı bir koyda bulunur palamutbükü, vardığınızda sessiz sakin küçük bir balıkçı kasabasını andırır. turkuaz ve mavi rengin karışımı içerisinde muhteşem bir denizi vardır, özellikle sabah saatlerinde denizi görmenizi ve tadını çıkartmanızı tavsiye ederim.
genelde ağaç evler konseptinde konaklama yerleri vardır ve çoğunun kendine ait plajı mevcuttur (plaj dediğime bakmayın irili ufaklı taşlardan oluşur). dışarıdan pansiyonların plajlara girerseniz kişi başı 35 tl gibi bir ücret ödemek zorunda kalırsınız.
akşamları deniz kıyısında yemek yemek ve dostlarınızla tatlı sohbetler yapmaktan başka pek bir gece aktivitesi yoktur. girişte takıcı tokacı gibi el yapımı hediyelik eşyalar satan tezgahlar mevcut oradan birkaç birşey alabilirsiniz.
tekne turları konusunda da dost turdan çok memnun kaldık, gerek çalışanlarının tutum ve davranışları gerek öğlen servis ettiği balık makarna salata kombineli yemeğin lezzeti oldukça başarılı, tavsiye ederim.
bir de adını bilmediğim tekerlek şeklinde hafif tarçınlı ya da yenibaharlı bir yöresel ekmeği mevcut, yemeklerin yanında ekmek olarak onu servis ediyorlar belli bir süre sonra alışkanlık yapıyor ve eve giderken almak durumunda kalıyorsunuz:)
gelelim eksi yönlerine; yemek içmek ortalamanın biraz üzerinde, esnaf yazlık ürünlere (güneş yağı, gözlük şnorkel vb.) dayamış fiyatı, şöyle örnek verebilirim; aynı deniz gözlüğü ve şnorkel seti palamutbükünün ilk marketinde 35tl, 100mt ilerideki markette 45tl, 200mt ilerideki tekelde 60tl ve kasabanın en uç marketinde de 90tl idi.
bir de %100 keçi sütü dondurmacısı var değinmeden geçemeyeceğim, sağolsun güleryüzlü, kibar bir hanım ancak külahta bir standart dondurmaya da 10 tl vermek biraz fazla gibi geldi.
özetle palamutbükü muhteşem denizi ve sessiz sakinliği ile tavsiye edebileceğim bir tatil bölgesidir. şayet sessiz, sakin, huzurlu, sadece deniz sesi beklentili bir tatil isterseniz doğru yerdesiniz demektir.
akvaryum gibi denize sahip datçaya yarım saat uzaklıkta harika bir yer. sadece kafa dinleyeceğim, denize gireceğim, kitabımı okuyacağım içkimi içeceğim, stresten uzaklaşacağım diyorsanız 1 haftalığına denenmesi gereken bir yerdir.
masmavi deniziyle size gülümseyen datça'nın en güzel koylarındandır. sakindir,huzurludur, tertemizdir denizi. nostalji cafede oturup denize karşı soğuk biranızı yudumlarken ciğerlerinize çekersin mis gibi temiz havayı ve deniz tuzunu.
mutluluk budur dersiniz içkinden bir yudum daha alırken..