hakkında çok uzun yazılar yazanlar olmuş. ben çok fazla bir şey söylemeyeceğim. buna inananın beynini sikeyim diyorum başka da bir şey demiyorum.
barbaros şansal'ın kaçırıldığına da inanmıştım. ama artık inanmıyorum. amacının gündem yaratmak olduğu çok belli.
kendisini kaçıranlardan şikayetçi olmayacak kadar cesur(!) bir adam yani sonuçta.
son bir not: o palalı adamın olduğu videoyu bir daha izleyin. o adamı chp ayarladı demek o adam rol yapıyor demek. o zaman şimdi ben de sorarım;
1. sizce o sinirle gelen bir lavuk, rol yapıyor olabilir mi?
2. madem chp ayarladı. bu adam neden çıkıp tv'lerde "ben akp'liyim. çapulcular ölsün" falan gibi açıklamalar yapıp direnişçilere gaz vermek yerine "ben de bu direnişi başta destekledim" dedi?
3. bu adamı serbest bırakanları da mı chp ayarladı?
chp li tayfanın görmezden geldiği hatta kulağının üzerine yattığı iddia. yalanlanmış ama adam gibi bir savunma yok ortada. hasılı bu adamlardan her şey beklenir diyorum. o yüzden ciddiye alınması gereken bir iddia.
mantıken baktığımızda "olmayacak şey" değildir. ve açıkçası "siyasi" bir oluşum söz konusu olduğunda bunevi iddiaların "gerçeğe daha yakın" oldukları kanaatindeyim öteden beri.
chp'nin, "gezi direnişi" adı altında toplanan "halk tepkisi" üzerine aldığı tavır "aha akp gider, biz geliriz" şeklinde olunca da çok net söylüyorum böyle bir ihtimal bütün şartları bir araya getirdiğimizde kuvvetle mümkündür.
kaldı ki halk içerisinde mevzu olan "gezi eylemleri" için oluşan "karşı tepki" noktasında da chp'nin eylemlere "bakış açısı" emin olabilirsiniz ki ak parti'li siyasetçilerin uğraşıp da başaramayacakları şekilde kırmıştır eylemlerin direncini.
zira orada gerçekten bulunan insanların genel düşüncesi şöyleydi;
"akp'siz dine
chp'siz cumhuriyete
mhp'siz vatana
sahip çıkabiliriz."
he şimdi olaya antartika'daki penguenlerin gözünden bakanlar bunu göremezlerse de şaşırmam. ama sokaklardaki insanların sırf yaş aralıkları dahi bu durum için önemli bir kıstastır. nesil olarak "apolitik" olmakla itham edilen bir nesildi çünkü sokaklardaki insanların geneli. kötü niyetli yönlendirmeler olmadı mı peki? tillahı oldu hem de ve her "siyasi" oluşum tarafından neredeyse.
en başta da chp...
ama alınması gereken mesajı, görüyorum ki hala "doğru şekilde" alabilmiş tek bir siyasi irade yok mecliste.
ve aslında tüm bu yaşananları eğer ki "doğru yaklaşmayı" becerebilseydi ak parti adlı siyasi oluşum o kadar güzel bir şekilde lehine çevirebilirdi ki. olayları takiben dönüp de "onlar şöyle" demek yerine, "ben herkesin başbakanıyım" kelamlarını samimi bir şekilde edip de "benim görevim insanların hayatlarını yaşanmaz değil, yaşanır kılmak" gibi iki edebiyat yapsaydı emin olun ki gezi eylemcileri içinden dahi sempatizan kazanırdı ak parti. oy oranlarını daha da katlardı. "kahraman türk polisi" demek veya "polise emri ben verdim" diyerek kurumlar hiyerarşisinin dahi amına koymak yerine "müdahaleler sırasında zarara uğrayan vatandaşlarım" ile başlayan tek bir cümle kursaydı...
söylüyorum, chp bu kafayla devam ettiği sürece bir bok olacak değil. ak parti'nin ömrü de çok uzun değil(diplomalı eşeklerimiz dahi pek tercih etmezler ak parti'yi, diplomasız cahillerimiz de artık "keli" görmeye başladılar düşen "şapkanın" ardından)...
bugün, "türk siyasetini temizliğe terfi ettirmek vaadi" ile bir siyasi parti kurulacak olsa emin olun ki "şucu" ve "bucu" olmaktan ziyade "halk olmak" gayesi taşıyan bu milletin insanları o partiye gereken değeri verebilecektir. ilk seçimlerde değilse, bir sonraki seçimlerde.
tıpkı 2002 seçimlerinden beri ülke yöneten ak parti'nin "eski kadro" ile olsa dahi "yenilik" söylemleri getirmişti böylesi bir çıkışı ve isminde "adalet ve kalkınma" gibi bir toplumun bilinçaltında muazzam yer edebilecek(hele ki de bizim gibi her ikisine de hasret çekilen toplumlarda) iki olgunun kendine yer bulması da işin bir diğer boyutu.
neyse daha çok dağıtmadan devam ediyorum;
eğer doğru ise şerefsizliktir, haysiyetsizliktir, siyasetin boktan taraflarından birisidir.
akpden de chpden de zerre hazetmeyen birisi olarak beni güldürmüş olan iddiadır. bir de şaşkolozun birisi çıkmış demiş ki çapulcular siklemedi başlığı. aynı şey ekşide de oldu. nesi siklensin lan? birisinin kasedi yayınlanır misal kemal kılıçdaroğlunun. der ki kılıçdaroğlu "birini ayarlayın, palayla ortalığı birbirine katsın onu da akpnin üstüne yıkalım" o zaman derim ki tamam. öyle bir kaset var aslında başka birisi hakkında:
neymiş adam da gezi eylemini destekliyormuş bilmem ne. ulan şafak sezer, okan bayülgen gibi örnekler var ortada. bana ne gezi parkı eylemlerini desteklemişse? bu söylediklerinin doğru olduğu anlamına gelmiyor ki.
ayrıca varsayalım doğru olsun söyledikleri. bu akpyi destekleyenlerin önemli bir kısmının da süzme salak olduğunu gösterir. çünkü chpnin akp üzerine "yıkmak" istediği iğrenç bir eylemi adamlar seve seve kabullendiler. vay efendim esnafın da halini anlamak lazımmış da şuymuş da buymuş. ulan adamı kahraman ilan edenler bile çıktı. bu adamlar süzme salakmış demek ki. zaten biz biliyorduk öyle olduklarını da artık tamamen tescillenmiş oldu yani.
bu haberden nemalanmaya çalışan bazı akpli arkadaşlarıma sesleniyorum. boşuna uğraşmayın ağalar, beyler. böyle bir pisliğe siz zamanında fazlasıyla destek olarak zaten bu bokun içine girdiniz. hem de boğazınıza kadar. bu iddialar doğruysa chpye leke bulaşacak, doğru. ama siz lekelerinizden arınmayacak, tam tersine üzerinize tezgahlanan bir oyunu sahiplenerek ne kadar da dangalak olduğunuzu cümle aleme ilan etmiş olacaksınız. benim gibi chpnin de akpnin de ne zihniyette olduklarını bilen adamlar da siz iki rezil grubun nasıl da rezilleştiğini gördükçe kahkahalar atacak sizlere. ben bir akpli olsam ve palalıyı da zamanında savunmuş birisi olsam, böyle bir salaklığı kendime yediremezdim. allahtan o kadar salak değilim.
gönül rahatlığıyla zamanın ötesine gönderebilirsiniz bu entriyi. sağlıcakla kalın. kib. bye...
edit: iddianın doğru olup olmadığıyla hiç ilgilenmediğimi belirtmek isterim. "akpli" ve "chpli" vatandaşlarımızın önemli bir kısmının (belki de çoğunun) "akıllı" olmaktan ne kadar uzak kaldığını anlatmaya çalıştığımın altını çizmek isterim.
--spoiler--
evimi polisler bastı minibüsleri içinde bir yere götürüyorlar korkuyorum" gibi bir twite inanan hanzoloslara gelecek olursak; arabanın içinde sağında ve solunda polisler varken göt cebindeki ayfonu çıkarıp böyle bir twit atabileceğini mi sanıyorsun?
--spoiler--
Ölümlü de olsan ölümsüz de, dünyaya sadece kendi angut pencerenden bakarsan hiçbir şeyden bihaber, sadece bitki gibi komada yaşarsın tabi.
Evinde dinlenen Şansal'la Odatv yazarı Güvenç Dağüstün görüştü. Şansal, Dağüstün'e dün gece evine gelen 3 kişinin kendisini sivil polis diye tanıtarak arabaya bindirdiklerini ancak arabada söz konusu kişilerin polis olmadığını anladığını söyledi.
Şansal şunları söyledi:
"Beni arabaya bindirdikten sonra Pirinçli Köyü'ne götürdüler. Sabaha kadar orada tuttular. Kötü muamelede bulundular. Sadece konuştular. Ancak ne söylediklerini şimdi konuşmak istemiyorum. Döndüğümde Sarıyer Polis Karakolu'na giderek ifade verdim ve şikayetçi olmadığımı söyledim."
Dağüstün'ün kendisi için özel ekip kurulduğunu söylemesi üzerine Şansal şunları söyledi:
"Yol boyunca 30 tane çevirmeden geçtik. Hiçbirinde sorun yaşanmadı, rahatça geçtiler. Benim evim yerim belli. isteseler bulurlardı."
Sosyal medyada günün konusu oldu
Gezi Parkı eylemlerine verdiği destekle dikkat çeken modacının gözaltına alındığı söylentisi sosyal medyada yayıldı. Dün akşam Halk TVnin canlı yayına telefonla bağlanıp polisin Taksimde uyguladığı şiddeti canlı yayında aktaran Şansal, konuşmasını bitirdikten sonra telefonu kapattı.
Kimse ulaşamadı
Reklam arasında Halk TV spikeri Lale Özan Arslana mesaj gönderen Barbaros Şansal Kapımda polisler var, sanırım gözaltına alacaklar dedi. Barbaros Şansalın bu sözlerinin ardından, Halk TV spikeri Lale Özan Arslanla bağlantısı koptu.
Şansalın gözaltına alınmış olabileceği belirtildi. Şansalın gözaltına alındığı yakın arkadaşı sanatçı Güvenç Dağüstün tarafından da doğrulandı. Öte yandan istanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kılıç yaptığı açıklamada Barbaros Şansalın istanbul Emniyet Müdürlüğünde gözaltı kaydının olmadığını ifade etti. Şansalın yakınları ise ünlü modacının gözaltına alınıp alınmadığının belli olmadığını, kaçırılma şüphesi taşıdıklarını açıkladı.
işte Barbaros Şansalın Lale Özan Arslana gönderdiği o mesajlar:
An itibari ile kapımda polisler var. Gözaltı talebi ile zili çalıyorlar
internetim kesimdi
iletişim zorluğum var. Jammerli minibüs var. Sarıyer
hadi diyelim ki chp tuttu bu adamı. peki chp mi mahkemede serbest bıraktı? şimdi mahkemeler bağımsız falan demeyin döverim.
korku imparatorluğunun emriyle üretilmiş son yalandır.
Barbaros Şansal en son tweet mesajlarında "evimi polisler bastı minibüsleri içinde bir yere götürüyorlar korkuyorum" yazmıştı. Daha önce de hatırlarsanız Ak Göt Gençliğin heyecanlı gençleri tarafından Beyoğlu'nda ağzı burnu kanlar içinde kalıncaya kadar dayak yemiş ve "susması" istenmişti.
Artık nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldıysa 180 derece çark etmiş. Daha bir ay önce söyledikleriyle çelişkili şeyler söylemenin mantığı var mı?
Allah'tan korkusu olmayanların yönettiği tam bir korku imparatorluğu içerisinde yaşıyoruz.
bir barbaros şansal iddiası.
şimdi bu adamı chp ayarladı diyor, tamam eyvallah yaptılar diyelim.
aynı adam 2 ay evveline kadar palalıyı akp kaçırdı diyordu, uçak şirketine kadar söylüyordu.
şimdi ne değişti?
adamı chp tuttuysa, akp niye kaçırdı.
eğer iki iddia da doğruysa o zaman akp ve chp iş birliği içinde demektir.
yok öyle değilse, bu barbaros şansal keçileri kaçırdı demektir.
