pakize suda

    16.
  1. öğretmenler ve doktorlar başta olmak üzere çeşitli meslek gruplarına laf sokuşturmayı adet edinmiş şahsiyet. önce dönsündür kendine bi baksındır. şarkıcı desen değil, oyuncu desen hiç değil. yazıları yenilir yutulur cinsten değil, bala batırsan okunmaz. her konuda bir fikri, malumatı var. aldığı konukları sanki dövmeye çağırıyor, ayarı almayan kalmadı. telefondakinden stüdyodakine hepsi sırayla payını alıyor. banknot gibi bozup atıyor teker teker, hakaretler havada uçuşuyor. konuklar alı al, moru mor, lafı yiyip susuyorlar. zaten başka naapsınlar? başa çıkmak ne mümkün, herkesi bastırıyor pek güzel. gitmeyin kardeşim bu insanın programına, bi programda da görünmeyiverin. bak o zaman bir daha yapıyor mu?
    dün gece bir programına denk geldim, sinirlerimi bir kez daha zıp zıp zıplatmakta gecikmedi tabii. doktora, öğretmene soluklanmadan saydırıyor yine. efenim acaba ne demektir doktorcuk? bu ne cürrettir, terbiyesizliktir anlamadım ki! lafı sokuyor sokuyor sonra da, doktorlar, öğretmenler üstüme gelmesin cevap bile vermem hiç birine diyor. var mı öyle yedim kalktım durumu? rica edicem benim de üstüme gelmesindir kendisi, zira ben de cevap vermem.
    (bkz: eksi oylanacağını bile bile entry girmek)
    9 ...
  2. 3.
  3. Bütün kadinlar birbirlerini rakip olarak görürler. Birbirlerini kiskanmalari için ayni meslekten olmalariyla da menfaatlerinin çatismasi falan sart degildir. Ortalikta kendilerinden baska kadinlarin da dolasiyor olmasi, kiskanmalari için yeterli bir sebeptir. Yolu kadinlarin görev yaptigi bir yere, örnegin bir banka subesine düsen bir kadin, gördügü muameleden bunu sip diye anlayabilir. Bütün kadinlarin mutlaka kosulacak sartlari vardir. Seninle evlenirim ama...', 'dedigini yaparim ama... ' Nedense bütün ask siirleri, en duygulu sarki sözleri hep erkekler tarafindan yazilmistir. Çok duygulu olduklari söylenen kadinlarin bu sirada ne yaptiklari merak konusudur. Bence kadinlar o sirada diger kadinlari incelemekle mesguldürler. ne giymis, ne takmis, benden güzel mi? Vs

    Erkekler (eger ruh hastasi degillerse) eslerini çok yakin arkadaslarindan,
    akrabalarindan, yani olur olmaz herkesten kiskanmazlar. Oysa kadinlar, hiç ayrim yapmaksizin, ömür boyunca, istisnasiz her disiden kiskanirlar
    kocalarini. Kendisinden 30 yas büyük bir kadinla, sirf parasi için evlenen
    pek az erkek vardir. Buna karsilik etraf, babasi, hatta dedesi yasinda, ama mutlaka zengin erkeklere asik olan (!) kadinlarla doludur. Hiçbir kadin
    çalistigi yerde üstünün kadin olmasini istemez. Vallahi bunu ben söylemiyorum, anketler öyle diyor.

    Erkekler kadinlardan ilgi, sefkat, sevgi disinda pek bir sey beklemezler.
    Kadinlara bunlar asla yetmez, ilave olarak iki bilezik, bir yüzük gerekir
    çogu zaman. Gelin-kaynana çekismesinin fikralara geçtigi ülkemizde hiç
    damat-kayinpeder çekismesine tanik oldunuz mu? 'Elti gemisi yürümez' diye
    bir söz vardir da neden bacanaklar için söylenmis benzer bir laf yoktur?

    Evli kadinla iliskiye giren çok az erkek vardir. Buna karsilik evli erkekle hiç düsünmeden iliskiye giren kadin sayisi benim bildigim, gördügüm,
    duydugum kadariyla bir hayli kabariktir.

    Erkekler bir araya geldiklerinde isten, politikadan, futboldan bahsederler
    genellikle. Kadinlar bir araya geldiginde ise vay o anda orada olmayan diger kadinlarin haline!

    Eslerinden, 'yorgunum', 'Basim agriyor' bahanesiyle mümkün oldugunca kaçan
    kadinlar, ortaya ikinci bir kadin çiktigi zaman aniden kocalarini çok
    sevdiklerini (!) fark ederler. Kocasi tarafindan aldatilan kadinlar genellikle bosanmak yerine, bir çocuk daha yapmayi tercih ederler. Tersi
    durumda ise erkekler kadinlar kadar akilli olmadiklari için bunu gurur
    meselesi yapar ve kadini hemen bosamaya kalkarlar.

    Kadinlar evde aksama kadar istedikleri gibi yasarlar. Ne karisanlari ne de
    görüsenleri vardir. Erkeklerin aksamdan aksama geldikleri evlerinde pek de
    özgür olduklari söylenemez. Kendilerine durmadan oraya oturmamasi,
    sigarasinin külüne dikkat etmesi, ayakkabisini çikarmasi hatirlatilir.
    Kadinlar aksama kadar kocalarinin bilgisi disinda istedikleri arkadaslarini misafir ederler. Oysa hiçbir erkek karisindan izin almadan eve bir erkek arkadasini getiremez. Hatta izin alarak bile. Kadinlar her istediklerinde eslerinden izin almadan annelerini ziyaret edebilirler. Erkekler ne haberli, ne habersiz, yanlarinda esleri olmadan asla annelerine ugrayamazlar.

    Kadinlar bütün iliskilerinde hesap kitap içindedirler. Asla seffaf
    degildirler. Hoslanirlar, hoslanmaz gibi davranirlar, isterler, istemez gibi yaparlar. Esleriyle sorunlarini çözmede bedenlerini silah olarak kullananlar bile vardir.

    Vücutlarini göstermeye bayilirlar. Açik, dar, seffaf, kisa giyerler. Sonra
    da 'neden bakiyorsunuz? diye sinirlenirler. Aslinda amaçlari baktirmaktir, ama bunu asla kabul etmezler. özgürlükten, rahatliktan, medeniyetten falan söz ederler. Nereden biliyorsun, derseniz ben de kadinim oradan biliyorum.

    Pakize SUDA

    NOT: istisnalar kaideyi bozmaz.

    (Bence de bunu okuyan bütün kadinlar kendini istisna olarak kabul
    edecektir )
    5 ...
  4. 4.
  5. yılmaz morgüle "sen benim teyzemin kızına benziyosun" diyen sabah programı sunucusu
    4 ...
  6. 71.
  7. ismi "ayşecik tatilde" kıvamında olan kadın.
    4 ...
  8. 18.
  9. hem yazılı hem görsel basını işgal etmiş kendine göre sivri dilli ama bana göre gereksiz bir dile sahip olan Pakize nene ne alaka ise top model türkiye ye gelmiş tam yine ahkam keserken ne sıfatla bilinmez! içimizden geçen Allah boyunu devire dört bacağın yukarı gele emibedduası bir anda ilahi adaletmi reyting adaletimi bilinmez gerçek oluverdi kendisi de tam yerinde oldu demiş e yaptın bi numara ne diye yazarsın Pakize nene yaşlanmışsın sadece uzağı göremiyor değilsin zaten düşük olan çenen iyice boşaltmış frenleri
    4 ...
  10. 58.
  11. sesini duyduğumda fellik fellik kaçmama neden olan şahsiyet.
    3 ...
  12. 8.
  13. çocuklar için çok güzel bir tatil kitapları serisine ismini verebilecek hatun kişisi.

    (bkz: pakize suda)
    (bkz: pakize havada)
    (bkz: pakize karada)
    (bkz: pakize piknikte)
    (bkz: pakize küçük anne)
    (bkz: pakize yavrum benim)

    *
    * swh
    6 ...
  14. 23.
  15. Memleketimden evlilik manzaraları

    Hafta sonu tatili.

    Arabalar vızır vızır.

    Direksiyonda koca, yanında eşi, arkada çocuklar.

    Suratlar asık.

    Konuşmak yok ki, gülüşmek olsun.

    Sanki cenazeden geliyorlar.

    Değil. Görev başındalar.

    Görev: Çoluk çocuk gezdirilecek.

    Kadının "Bizimle ilgilenmiyorsun" yakınmalarına karşı "Al işte, bu ilgilenmek değil de nedir?" denmiş olunacak.

    Her hafta aynı yere yemeğe gidilecek,

    Büyük alışveriş merkezlerine mutlaka uğranılacak.

    Gün boyu cep telefonu kapalı tutulacak,

    Eğer varsa ki çoğunlukla vardır, sevgiliye bir ara mesaj gönderilecek. Misal, kadın çocuğa çişini yaptırırken ya da kabinde kıyafet denerken.

    Bu arada çaktırmadan etraftaki çıtırlara bakılacak.

    Pazartesi sabahı iple çekilecek.

    Yaşasın özgürlük!

    ilk iş, sevgili aranacak.

    işyerindeki kızlarla kahkahalı sohbetler edilecek.

    *

    Yaz tatili.

    Ailecek bir tatil köyüne gidilecek.

    Tatil boyunca yan yana aynı saatlerde aynı şeyler yapılacak.

    Açık büfe kahvaltılar edilecek,

    Havuz başında güneşlenilecek,

    Adam kızları, kadın kocasını gözetleyecek..

    Suratlar illaki asık olacak.

    Küs gibi ama aynı zamanda yapışık gibi yaşanacak.

    Cep telefonu tabii ki kapalı olacak; ara sıra mesaj var mı diye bakılacak.

    Dönüş günü iple çekilecek.

    Yaşasın özgürlük!

    ilk iş, sevgili aranacak.

    işyerindeki kızlarla kahkahalı sohbetler edilecek.

    *

    Ve bu durumdaki binlerce insanın beraberliğine "Evlilik" denecek.

    Tatsız değil mi?

    Peki kim ister böyle olmasını? Hiç kimse.

    Ama sebep olan biri var.

    Kadın. Genellikle.

    Hepsi değil tabii. Sözüm kendisine evliliğin dışında yaşam alanı yaratan, eşine de bu fırsatı veren kadınlara değil. Ölüm ayırana kadar kıç kıça yaşamaya ant içmiş olanlara. Kocayı ilkokul müsameresindeki kavalyesi gibi görenlere. Hani her figürün elele yapıldığı...

    Sinemaya beraber gidilecek.

    Alışverişe beraber çıkılacak.

    illaki beraber uyunacak.

    Bütün programlar ikili olarak tasarlanacak, ancak bu hususta kocaya hiç danışılmayacak, Ona sadece yer ve zaman bildirilecek.

    Ayrıca, arkadaşlar kadının seçtiği evli çiftlerden oluşacak. Erkekler eşleri vasıtasıyla tanışıp metazori kaynaşmış olacaklar.

    Adam eve yorgun argın gelirmiş,

    Oraya değil de şuraya gitmek istermiş,

    Falancalarla değil de, filancalarla olmak istermiş,

    işten başını aldığı bir tek pazar günü varmış, o gün belki de akşama kadar uyumak ya da balık tutmak veya televizyon seyretmek istermiş,

    Hiç umursanmayacak.

    *

    Sözü edilen sınıfa giren kadınlar!

    Lütfen kocanızın göğsündeki kıl olmaktan vazgeçin!

    Hatta kıl bile sizin kadar ısrarcı değil; bir gün lavaboya, küvete, yatağa, oraya buraya düşüp gidiyor.

    Şimdi "Kocam kendi istiyor böyle olmasını" diyenler olacak. inanmayın kocanıza. Size yüzü tutmuyor olabilir. Arkanızdan "Boğuluyorum" dediğini kulaklarımla duydum.

    Benden size tavsiye, biraz sizi özlemesine izin verin. "Bu pazar evde kalıp kitap okuyacağım, sen de istediğini yap" deyiverin mesela. Bir kerecik şaşırtın adamı.

    Kuş mu bu adam avucunuzda sıkmaktan vazgeçtiğiniz an uçup gitsin? Hem sıkıyorsunuz da ne oluyor, gördünüz işte, siz kabindeyken yaptı yapacağını.

    En önemlisi, sizin de ihtiyacınız yok mu bir parça özgürlüğe? E, ne bu hal öyleyse? Pek mi hoşunuza gidiyor adamın suratsızlığı?

    http://arsiv.hurriyetim.c.../05/26/yazarlar/53yaz.htm
    3 ...
  16. 6.
  17. patavatsızlıkla dobra olmak arasındaki ince çizgiyi bilmeyen, yaşlılık kontenjanından yararlanan, bazen "sempatik deli" rolünü üstlenip daha içim geçmedi imajını sergilemeye çalışan eski şarkıcı.
    2 ...
  18. 51.
  19. yaptığı yemek programında hayvanları ne kadar çok sevdiğini, öldürülmelerine dayanamadığını söyleyip gittiği şehirlerde koyunları, kuzuları, danaları götüren kadın.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük