parkistanın yıllar yıllar evvel bize karşı izlediği tutuma karşı yakın tarihte ihtiyaç duydukları yardıma pek de tatmin edici şekilde cevap vermemış olmamız hatta kulak ardı etmemızınde sebep olduğu günümüz şartlarında son 2oo yıl ıcerısınde gerek Osmanlı bünyesinde gerek Türkiye cumhuriyeti bünyesinde din kardeşliği ve müttefikliğine dair sergilediğimiz haklılığı zaman zaman tartışılamayacak boyutlara ulasan, yapılan ihanetler hariç,
yahudi koruyucusu ve ulussuz güçlerin forvet oyunculugunu üstlenmemizin detay sonuçlarından biridir.
Ne yazık ki müslümanlar olarak birlik ve dayanışma esasları üzerinde birleşemememizin geri dönüşü zorlaştıran temelleri vardır. Buna rağmen hrıstıyan birliği ve bütünlüğü parçalanmamış gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeleri ulus gözetmeksizin tek bir örgüt tarafından etkilemeye ve hatta ökse otuymuşcasına faydalanıp naksist hareketlerle yönlendirmeye devam etmektedirler.
Parkistan israilden daha fazla kardeşimiz(!) değilmidir?
Peki neden kardeşimize ihtiyacı olduğunda sırt çevirip asıl düşmanlarımızın koruyuculuğunu alelen dalga gecer gibi patriodlar gizli anlaşmalar ve hatta kilit zirvelerde gövde gösterileriyle medyayı ıstenılen doğrultuda yönlendirip dış polıtıkayı yaşayan Türkiye vatandaşlarından gizleme, yanıltma durumuna itmiştir?
Seneler sonra tarih kitaplarında daha evvel emsali görülmemiş betimlemeler ve fiyaskolarla anılmak mıdır amacımız?
Tabii tarihimiz de dilimiz kültürümüz kardeşlik bilincimiz savaşcılığımız değerlerimiz kör olan medyamız kadar tecavuze ve tahribe uğramamış olursa..