mükemmel sözler, mükemmel müzik ama konumuz bu değil. bu şarkı ''öyle bir geçer zaman ki'' adlı dizide çalmıştı. çok şaşırmıştım. bu da böyle bir anım işte.
''Başımı çevirmek zorundayım karanlığım gidene dek,
insanlar görüyorum başlarını çeviren ve hızla uzağa bakan .
Yeni doğmuş bir bebek gibi hergün,
içime bakıyorum ve görüyorum ki kalbim kararmış .
Tüm dünyan simsiyahken yüzleşmek hiç kolay görünmez.
belki kaybolurum ve gerçeklerle yüzleşmem gerekmez .
siyaha boyandığını görmek istiyorum ,
kömür gibi,Gece kadar siyah,
Güneşin gökyüzünü kirletmesini istiyorum
Onun boyandığını, karardığını, siyaha boyandığını görmek istiyorum. ''
simsiyah, kömür karası,gece zifiri karanlığı gibi yağsın yağmur bu gün.
memleketin geleceği için kaygılanan gökyüzü ve bulutlar konuşsun bugün.
kapkara boyasın insanlarımızı, yağmur yağarken bu gün gökyüzü yas tuttuğunu göstersin memleketimin insanına.
efsane parçadır kendiler. içi boş yeni nesil şarkılar gibi değildir. ulan adam ne güzel parça yapmış ya aslında sözler ile ritim arasındaki tezatlık ama güzel tezatlık şarkıyı daha da efsaneleştirmiş.
bee gees gibb kardeşlerin bir röportajında okumuştum ve çok doğru bir tespit. "bir şarkının en önemli bölümü introsudur" diyorlardı. ilk saniyelerde algılanan, akla kazınan, yıllar sonra bile hatırlanan, dinleyiciyi şarkıya hazırlayan. bu şarkıda introsuyla hemen derin bir iz bırakan şarkı. ritmik ama hüzünlü şarkı.
erkin koraydan çalıntı olan parçadır.
şöyle ki : http://www.youtube.com/watch?v=IgbU6f9nnWU bir eylül akşamı adlı şarkı 1962 de kayıt edilmiştir. paint it black ise 1967 de ortaya çıkmıştır. *