sarhoşLuğu hiç çekiLmeyen yazar.. bir ara bana küfürLer savurdu.. sarhoşLuğuna verip bir şey yapmadım.. sarhoşLuğuna vermedim asLında.. abLası yanındaydı.. abLası yanında oLmasaydı kafasını soğuk suya tutacaktım bir 5 dakika.. kafasını sudan çıkardığımda öLmemişse iki tokat atacaktım suratına ama abLan.. *
tisört secmenin bu kadar zevkli oldugunu hiç dusunmedigim cagnim yazar kardesim.
-melan bu nasil?
+ya güzel ama yeri iyi degil sanki.
-hahaha yeri ni de bilirmis suna bak.
+ne sandın ya kızım , annemle az mı cıktım pazara.
yahu istiklalde bir kosturması var akıllara zarar diyorum sözlük. sırt cantasından tutmasam 10 saniyede kayıp. hele aralarında 5 cm olan iki sevgilinin arasından "pardon" diyerek gecmesi var di ki arkadan gelen bendenizin omuz darbesiyle adeta ikiye bolunen bir aska sebebiyet vermiştir. *
zirvede gördüğümüz pek bir şirinlik muskası yazarı. birde memleketimiz aynıymış wallaha bak.yazdıklarını fazla takip etmesekte tanıştıktan sonra daha fazla dikkat çekecektir.*
Dis-moi ton coeur parfois s'envole-t-il, Agathe,
Loin du noir océan de l'immonde cité
Vers un autre océan où la splendeur éclate,
Bleu, clair, profond, ainsi que la virginité?
Dis-moi, ton coeur parfois s'envole-t-il, Agathe?
La mer la vaste mer, console nos labeurs!
Quel démon a doté la mer, rauque chanteuse
Qu'accompagne l'immense orgue des vents grondeurs,
De cette fonction sublime de berceuse?
La mer, la vaste mer, console nos labeurs!
Emporte-moi wagon! enlève-moi, frégate!
Loin! loin! ici la boue est faite de nos pleurs!
- Est-il vrai que parfois le triste coeur d'Agathe
Dise: Loin des remords, des crimes, des douleurs,
Emporte-moi, wagon, enlève-moi, frégate?
Comme vous etes loin, paradis parfumé,
Où sous un clair azur tout n'est qu'amour et joie,
Où tout ce que l'on aime est digne d'être aimé,
Où dans la volupté pure le coeur se noie!
Comme vous êtes loin, paradis parfumé!
Mais le vert paradis des amours enfantines,
Les courses, les chansons, les baisers, les bouquets,
Les violons vibrant derrière les collines,
Avec les brocs de vin, le soir, dans les bosquets,
- Mais le vert paradis des amours enfantines,
L'innocent paradis, plein de plaisirs furtifs,
Est-il déjà plus loin que l'Inde et que la Chine?
Peut-on le rappeler avec des cris plaintifs,
Et l'animer encor d'une voix argentine,
L'innocent paradis plein de plaisirs furtifs?
sokaklar geçiyorum sızım hüznüm gölgem benim
caddeler aşıyorum gözyaşlarım en sessizliğim
asılsız çarelerle yürüyorum işte böyle
zamanı geriye çeviririm diye
acılar yaşıyorum kavuşmak bedeliyle
bekliyor biliyorum az ötemde sessizce
adımlarım yaklaştı görüyorum orda işte
kayboluverdi yine sokaklar arasında
elbet birgün yollar çaresizce tükenip son bulacak
zaman işte yeniden başlamış olacak
inanırım kalbim onunla sonsuza dek yaşayacak
kaybolup gidecek maziyle birlikte
sol frame esir almış doğum günü çocuğudur.. daha onlarcasını mutlu, huzurlu, en önemlisi sağlıklı bir şekilde kutlaması dileğiyle.. geçen zirve de kırdıysam özür dilerim.. *
geleceğe çok iyi yatırım yapan yazardır. herkesin zamanında doğum gününü kutlayarak kendi doğumgününde 2-3 sayfa entry'i garantilemektedir. ben de şu an bu yatırımına karşılık vermekten ötürü gurur duymaktayımdır. kendisinin yeni yaşı istediği ne varsa getirsin dilerim efendim...**
dogum gününü bir de buradan kutlayayım dedegim canım dost yazar kardesim. en bi sevimli , en bi canayakın guzel insan. yasamın hep güzel yüzü ile karsına cıkması dilegiyle.**
Yıl 17 şubat 1983. Çok kar yağıyordu o yıl. Bir çoğunuz hatırlamazsınız. O zaman ultrason çok yok. Herkes bebeğin cinsiyetini şimdiki gibi öğrenemiyordu. Abim bir erkek kardeş beklerken, ben ise bir kız olacağından o kadar emindim ki. Hayat sırdasım, dostum ve hayatımın anlamı. Bembeyaz bir istanbul'a doğdu. Yüreğimi aydınlattı. iyi ki geldi. Hoş geldi. Hayatımın anlamı. Yaşama sebebim. Çoçukluğumun en güzel hediyesi. iyi ki doğdun. Seni çok seviyorum.
Dans une terre grasse et pleine d'escargots
Je veux creuser moi-même une fosse profonde,
Où je puisse à loisir étaler mes vieux os
Et dormir dans l'oubli comme un requin dans l'onde.
Je hais les testaments et je hais les tombeaux;
Plutôt que d'implorer une larme du monde,
Vivant, j'aimerais mieux inviter les corbeaux
À saigner tous les bouts de ma carcasse immonde.
Ô vers! noirs compagnons sans oreille et sans yeux,
Voyez venir à vous un mort libre et joyeux;
Philosophes viveurs, fils de la pourriture,
À travers ma ruine allez donc sans remords,
Et dites-moi s'il est encor quelque torture
Pour ce vieux corps sans âme et mort parmi les morts!