hiç kolay değil. o ortaçağ'ın rezil, baskıcı, aksini kabul etmez atmosferinde; "eğemenlik tanrının değildir, halk sahip olduğu bu hakkı paylaşmalı ama devretmemelidir" diyebilmek. deyim yerindeyse, tanrının yeryüzündeki soyut eğemenliğine karşı tavır alma . önceleri demokles'in kılıcı gibi alternatif görüşleri kesenler, bugünlerde ip ellerinden kaçınca; "inanca saygı" dalgasını ağızlarına doladılar. ee öbür türlü yürümüyor tabii artık.
"marsilius of padua". italyan filozof ve politikacı. fransisken mezhebine bağlı olan marsilius, zamanının diğer filozofları gibi aristocuydu.
1270 yılında padova'da doğdu. padova üniversitesi'nde tıp okudu ve kısa bir süre askerlik yaptı. 1311'de paris'e yerleşti ve 1314'e kadar paris üniversitesi'nde rektörlük yaptı. 1320-1324 yılları arasında "defensor pacis" (the defender of the peace - barışın savunucusu) isimli kitabını yazdı. kutsal roma imparatoru louis iv ile papa john xxii arasındaki güç mücadelesinde imparatorun yanında yer aldı ve 1326'da nurnberg'e geçip imparatorun hizmetine girdi. bunun üzerine 1327'de aforoz edildi. 1342'de münih'te ölene kadar imparatorun hizmetinde kaldı.
marsilius, akıl ve imanı birbirinden ayırır. devleti akılda, dini ise imanda konumlandırır. dolayısıyla özel bir kilise hukuna ve papaya gerek yoktur. kilise sadece halkın ruhsal refahıyla ilgilenmeli, devlet işlerine karışmamalıdır. diğer tüm toplumsal faaliyetler gibi kilise de devletin kontrolünde olmalıdır. din adamları halk tarafından seçilmeli ve gerektiğinde halk tarafından görevden alınmalıdır. kilisenin mutlak hakimi papa değil tüm hristiyanlar olmalıdır. kilisenin alanına giren konularda kararları, tüm hristiyanları temsilen oluşturulan genel konseyler vermelidir.
kiliseyi devlete bağlayan marsilius, devleti ise halkın iyiliği için var olan ve gücünü halktan alan kurum olarak tanımlar. devletin görevi kanunu, düzeni ve huzuru korumaktır. kanunlar halkın isteği doğrultusunda hazırlanmalıdır. tüm politik gücün ve kanunların kaynağı halktır. kral, halk tarafından seçilmeli ve kralın görevi, halktan aldığı güçle yönetmek olmalıdır. yöneticiler halk tarafından seçilmeli, denetlenmeli ve gerekirse görevden alınmalıdır.
marsilius, bu görüşleriyle, reform hareketleri ve protestanlığın öncülerindendir. modern devlet, modern demokrasi ve laiklik kuramları üzerinde etkileri olmuştur.
alıntır...
ayrıca uludağ da başlığı olmaması gariptir, hiçbiriniz mi sdt görmediniz amk.