sakın başını kaldırıp yüzüne bakma, konuşma, eteğini öp, sen onu öpme, bırak o seni öpsün. eee? nasıl mutlu edeceksin? bu nasıl bir mutluluk anlayışı ya...
anlaşılan şudur ki; türk kadınları ayıpların arkasında kaldığı müddetçe imkansızdır. kaldı ki mevzu bahis dizide bile bir zamanlar padişahla aşk yaşayan kadın sadece bu sebeple yerini işveli, cilveli (ve aman hünkarım, zaman hünkarım deyip yerde ki taşları saymak yerine -sülümaan deyip, gözlerinin içine bakmıştır) hürreme bırakmıştır... türk kadınlarının yabancı kadınlarla savaşı daha yüzyıllar önce başlamıştır!