salt listeye bakarak "dogrudur" veya "yanlistir" demek yerine buyuk resme bakip analiz yaparsak daha saglikli bir sonuc elde edebiliriz.
gerceklere bakalim:
- osmanli'da turkler koylu sinifini olusturuyor
- sarayda gorevli olanlarin ezici cogunlugu devsirmeler
- yeniceriler devsirme
- ticaret ve is hayati tamamen yahudi, ermeni ve rumlarin elinde
- turkler'in surekli asaglandigi ile ilgili yiginla kanit var hatta koylu turk kizlarina tecavuz eden devsirmelerin mahkemede nasil sali verildigine iliskin bir dava bile var.
Ataturk milli bilinci uyandirmak icin ne yapiyor
- koylu milletin efendisidir diyor
- "turk" olmakla ilgili bir suru olumlu ve gaz verici sozler soyluyor. ustune basa basa ne mutlu turkum diyene diyor
- anadoluyu karis karis gezip "koylulerle" bulusuyor
yukaridaki gercekler cok net bana sunu gosteriyor; osmanlida turkler hep ezilmis, ikinci sinif insan muamelesi gormus. bunu fark eden ve milli bilinci uyandirmak isteyen mustafa kemalde tam tersini yapip insanlara "bu ulke turklerindir, biz turkuz, bundan gurur duyalim" demistir.
ezilme durumu olmasaydi, adam niye durduk yere "turk"luk soylemini bu kadar abartsin.
ezilme oldugu kesin. bu ezilme, itilme, kakilma niye olmus ? bunu anlamak lazim. osmanli hanedani turk olmadigi icin olabilir mi ?
Tam ismi "Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler" olan şahane kitap.
Osmanlı olarak anılan ve başlarda türk olan soyun içine aslında hangi milletten insanların girdiğini, bazı padişahların oğullarının boğulmalarını kendi gözleriyle izlediğini, bazısının da yüzden fazla çocuğa sahip olduüunu bize anlatır.
yazar ali kemal meram'ın osmanlı tarihini değişik bir açıdan değerlendirdiği ve osmanlı hükümdarlarını eleştirdiği kitap..kitabın ana temasını osmanlı sultanlarının hiç birisinin türk analardan doğmuş olmaması ve özellikle fatih sultan mehmet döneminden itibaren 470 sene boyunca hiçbir türk soylunun devlet yönetimine getirilmemesi oluşturuyor.. katılır veya katılmazsınız ama osmanlı tarihini başka bir açıdan okumak ilginç olabilir.
ilave: yani ulan arkadaş hiç bir fikir belirtmeyen böyle bir iletiyi kim neden eksiler yahu?
Biraz abartilida olsa ve zaman zaman celiskili ifadelerle karsilasilsa bile okunmasi gerektigine inandigim kitap . Ozellikle fatih donemi cok iyi irdelenmis . mesela okul kitaplarinin hic birinde Fatih sultan mehmet doneminde cikarilan bir yasa ile Turk soylularin yuksek devlet kademelerine getirilmesinin yasaklandigi yazmaz . yazar bu aslinda cok onemli olan detayi belgeleriyle acikliyor . okuyun ama koru korunede inanmayin diyerek noktalayalim .
Yazdırılma amcı kanımca;
1)Rejimin daha yeni oturtulmaya çalışılmasından ötürü eski yönetimleri kötülemek amacıyla devlet yazdırmış olabilir.
2)Türk düşmanı Avrupalı zihniyetlerin dayatması sonucunda "Siz Türkler tarihiniz boyunca birşey yapamadınız siz hep ezildiniz sizi yönetenler hep farklı soydandılar" düşüncesini empoze etme düşüncesiyle yazdırılmış olabilir..
yada..
3)Faşist düşüncelerinin altındaki gerçeği göremeyip düşünme ve idrak etme yeteneğini kaybederek dünyaya bizi rezil edecek insan modelinde kitabını kaleme almıştır..
Bu kitaba yazıklar olsun, umarım kitabı okuyunca dünya göreüşleriniz değişmemiştir..
Kitap bir yalandan ibarettir..(Ana tema olarak)
Binlerce Osmanlı tarihi yazıldı şimdiye kadar. Yüzlercesi de Batı ve Doğu dünyasında yazıldı. Ne var ki, bunların içinde yalnız birkaçı, gerçeklerin pek azına şöyle bir değinip geçti.
Hiçbiri, Osmanoğulları'nın ve meydana getirdikleri hanedanın soy kökenine, kurdukları devletin akıl durduran, bir benzeri görülmedik çarpık düzenine değinmedi.
Anadolu'da kurulmuş Türk devletlerini tek tek ortadan kaldırarak tutsak aldıkları milyonlarca Türk'ü yüzyıllar boyu yağma ve talan savaşlarına sürüp onların kanları ve canları karşılığında çul çadırdan mermer saraylara kavuştuklarını açıklamadıkları gibi, özellikle 'Fatih' diye anılan 2. Mehmet'in başlattığı Türk düşmanlığının 477 yıl sürdürüldüğünü açıklayan olmadı.
Türk soyundan gelen tek bir kişinin bile 477 yıl süresince, devlet yönetiminde yer almasına izin verilmediği açıklanmadı.
Batana dek devlet yönetiminin satın alınmış, tutsak edilmiş dönme ve devşirme Hıristiyanlardan oluştuğunu hep gizlediler. Onları yalnız övdüler, yücelttiler. Eşsiz birer kahraman, benzersiz bilge kişiler olarak nitelediler. Özellikle, gerçekleri yansıtmamakta direnen okul kitapları ile Türk insanını kandırdılar.
Ben bu belgeselde, şimdiye kadar gizlenen gerçekleri apaçık yazdım. Bir Türk yazar olarak ulusal görevimi yerine getirdiğime inanıyor ve Atatürk'ün ölümsüz ruhuna adıyorum.'