carl gustav jung'un sanat ve sanatçı bağlamında iki farklı kulvardan ancak birbiriyle ruh ikizi (yazarın tespiti) iki sanatçıyı incelediği denemesi de şiddetle tavsiye olunur. ikisine birden gönderme yaptığı şu yorum etkileyicidir.
--spoiler--
ne tanrılara ne duygusallığa köle, ne aşk ne nefret duyarak ve ne inanç nede önyargılara bağlanarak - nesneden sıyrılmış bir bilinç, ay'ın gözü olmak isteğindedir o. bunu öğütlemez, yapar.
ulysses evine ancak, usun ve nesnenin dünyasına sırtını çevirdiğinde dönebilir. bu da herhangi bir adamın hergününden biri, hiçbir ayrıcalığı olmayan kişilerin huzursuzca başlayıp amaçsızca birşeyler yapıp eylediği günlerden, gölegeli bir resim, düşsel, cehennemi, şeytanca, olumsuz, çirkin, kötücül ama gerçek...
--spoiler--
kitap: ulysses ve picasso üzerine denemeler , c.g. jung
doğarken ölmüştür. tuhaf şekilde... doktorlar ne yapacaklarını bilememiş. amcası -adını unuttum- ilginç bir yöntemle hayata döndürmüş bu dehayı. yüzüne puro dumanı üflemiş. küçük pablo birdenbire canlanmış, ağlamaya başlamış!
demek ki, cinler yapışmıştı. herhalde öyledir. ne bileyim. sigara dumanından hoşlanmazmış cinler!
pablo picasso diye bilinen ünlü ressamın tam ismi '' pablo (or el pablito) diego josé santiago francisco de paula juan nepomuceno crispín crispiniano de los remedios cipriano de la santísima trinidad ruiz blasco y picasso lópez'miş, ki burada susmayı tercih ediyoruz.*
konuşmaya başlamadan önce resim yaptığı ve konuştuğunda ilk sözcüğünün "kalem" olduğu anlatılır. 14 yaşındayken çıplak ayaklı kız resmini yaptı, https://galeri.uludagsozluk.com/r/104653/+ ]
picasso ile tanışan bir adam:
neden resimlerinizi bu kadar gerçek dışı yapıyorsunuz? diye sorar.
picasso: gerçek nedir? diye adama sorar.
adam cüzdanından eşinin fotoğrafını çıkartarak: işte bunun gibi dediğinde,
picasso: gerçekten mi? çok küçük ve yassı görünüyor diye cevaplar...
sansürlenecek ressam olmadığı için kendisinin de eserlerinin de sansürlenecek bi şeyi yoktur.
senin hoşuna gitmedi diye sanat sansürleyemeyiz kardeşim burada.
sen anlayamıyorsun diye adam "anlamsız" olmuyor başkaları için.. bi kere bunda bi anlaşalım, gerisi gelir.. koca picasso'nun ışığını da karartacak elinden gelse bazıları.. niye? ona uymuyo, kafası basmıyo diye. ne sanat düşmanlığıdır bu yahu. ne biçim insanlar var ya. adam çağ açmış, kapamış resim tarihinde, sanıyor musun ki senin kadar tuvalde perspektifli, karısının portresini çizmeyi beceremediği için nesneleri yamultuyor, her zamanki görüntülerinden farklı bi şekille aktarıyor adam..
biraz sanat tarihi filan oku gel.. hadi bakiim.kübizm üzerine çalışsan da yeter..
ha melih gokçek gibi "ben böyle sanatın içine tükürürüm" diyosan da melih gökçek kadar bile yoksun demektir.
1937 nisanında, ispanya'daki faşist yönetim şirin bir bask kasabası olan guernica'ya bombalar yağdırır.
ispanya iç savaşının en acılı sahnelerinden birisidir bu ve binlerce sivil insanın ölümüyle sonuçlanır. picasso'nun eşsiz guernica tablosu işte bu olayın ölümsüzleştirilmesidir.
tablo içinde bir sürü gizli imge barındırır.
bombaların yağdırıldığı uçak almanlardan kiralanmıştır bu tabloyu gören alman askerleri dalga geçmek için picassoya sorarlar ''bunu sen mi yaptın hiçbişeye benzemiyor'' ''hayır'' der picasso ''siz yaptınız.''
küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti, eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan papalığa yükseleceksin. ama ben ressam oldum ve picasso olarak kaldım. - pablo picasso
(bkz: igor stravinsky) ve (bkz: james joyce)un kankasi, dönemdaşı, plastik sanatlara tercümani olduğu düşünüldüğünde resimlerine daha bir ürkek fakat temkinli yaklaşalabilen ressam. buna kariın fırçadan mıdır, tualden midir, göze hitaptan midir, sembolizmasindaki göreceye uygunluktan midir bilinmez ama, edebiyattaki ruh ikizi, hakli olarak * çoğunlukla artan bir hiddetle sülalesiyle anılırken, kendisi ve stravinsky her daim saygiyla anılmış kübizmle birlkte minimalizm e aaçtıklari kapilar daima kiymetli degerlendirilmiştir. bunda muhtemelen, (bkz: james joyce) godotyu bekleyerek gecen 24 saati yaklaşik yediyuzkirkbeş sayfaya ve michel foucaultbu bir pipo degildir cümlesini yaklaşık 200 sayfaya yayarken, kendisinin bir ulkenin dramini bir tabloya, bir cevabi ise bir cumleye sığdırabilmesindeki keramettir. nedense jan saudek in onun bir parcasini, daliyle birlikte fotografa taşıdığı hissiyati vardir.
ispanyolların bir batıl inancı varmış, kim vasiyetini yazarsa ölümü çağırmış olur diye. picasso da böyle bir belge bırakmamış ardında yalnız söylemiş karısına ve yakınlarına. sahibi olduğu büyük bir resim koleksiyonu louvre müzesine verilecek...
kendi yapıtlarının ise bir çoğu dünya müzelerinde, özel koleksiyonlarda ve eklemek lazım picasso ailesinin elindekiler de az değil. değerleri ise tahminlerin üzerinde.
hatta londra'daki national gallery tahminimce 70 li yıllarda, picasso'nun 1910'da yapmış olduğu "çıplak" tablosuna bir milyon dolar ödemişti. gerisini siz düşünün.
"Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti, eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin. Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım."
Pablo Picasso