picasso ile tanışan bir adam:
neden resimlerinizi bu kadar gerçek dışı yapıyorsunuz? diye sorar.
picasso: gerçek nedir? diye adama sorar.
adam cüzdanından eşinin fotoğrafını çıkartarak: işte bunun gibi dediğinde,
picasso: gerçekten mi? çok küçük ve yassı görünüyor diye cevaplar...
konuşmaya başlamadan önce resim yaptığı ve konuştuğunda ilk sözcüğünün "kalem" olduğu anlatılır. 14 yaşındayken çıplak ayaklı kız resmini yaptı, https://galeri.uludagsozluk.com/r/104653/+ ]
pablo picasso diye bilinen ünlü ressamın tam ismi '' pablo (or el pablito) diego josé santiago francisco de paula juan nepomuceno crispín crispiniano de los remedios cipriano de la santísima trinidad ruiz blasco y picasso lópez'miş, ki burada susmayı tercih ediyoruz.*
doğarken ölmüştür. tuhaf şekilde... doktorlar ne yapacaklarını bilememiş. amcası -adını unuttum- ilginç bir yöntemle hayata döndürmüş bu dehayı. yüzüne puro dumanı üflemiş. küçük pablo birdenbire canlanmış, ağlamaya başlamış!
demek ki, cinler yapışmıştı. herhalde öyledir. ne bileyim. sigara dumanından hoşlanmazmış cinler!
carl gustav jung'un sanat ve sanatçı bağlamında iki farklı kulvardan ancak birbiriyle ruh ikizi (yazarın tespiti) iki sanatçıyı incelediği denemesi de şiddetle tavsiye olunur. ikisine birden gönderme yaptığı şu yorum etkileyicidir.
--spoiler--
ne tanrılara ne duygusallığa köle, ne aşk ne nefret duyarak ve ne inanç nede önyargılara bağlanarak - nesneden sıyrılmış bir bilinç, ay'ın gözü olmak isteğindedir o. bunu öğütlemez, yapar.
ulysses evine ancak, usun ve nesnenin dünyasına sırtını çevirdiğinde dönebilir. bu da herhangi bir adamın hergününden biri, hiçbir ayrıcalığı olmayan kişilerin huzursuzca başlayıp amaçsızca birşeyler yapıp eylediği günlerden, gölegeli bir resim, düşsel, cehennemi, şeytanca, olumsuz, çirkin, kötücül ama gerçek...
--spoiler--
kitap: ulysses ve picasso üzerine denemeler , c.g. jung
çok fakir genelde resimlerini bir önceki resminin üstüne yapan ressam. öldükten sonra resimleri bazen bize saçma gelsede çok beğeni görmüştür. hala sergilenmektedir. resimleri çok değerlidir.
lakin çizimleri genelde çok basittir. hayattayken zenginlik yaşamamış ölümünden sonra bazı zeki insanların bu adam çok iyi diyerek övmeleriyle tabloları değerlenmiş ve bu sayede o zeki insanlar zenginleşmişlerdir.
kendisine meşhur savaş tasviri yapan; guernica tablosu için bir siyasetçi; "savaşı nasıl anlattınız?" şeklinde bir soru yöneltince; "ben bir şey yapmadım. sadece sizden ilham aldım!" demiştir.
vikipedi'de "pablo diego josé francisco de paula juan nepomuceno maría de los remedios cipriano de la santísima trinidad ruiz y picasso" şeklindeki tam adını, annesi rüyasında görmüş diyor. *
(bkz: isim neydi hic isim hafizam yoktur da)
çocuk figürünü en çok resmetmiş sanatçıdır. "güvercin tutan çocuk" tablosunda çocuğun top oynamak yerine güvercine verdiği şefkati ve çocukların da şefkat ararken farklı olmadığını resmetmiştir.
Neden geceyi, çiçekleri, çevremizdeki her şeyi, onları anlamaya çalışmadan severiz?
Nedense, konu resim olunca, insanlar onu anlamaları gerektiğini düşünüyor.
Her şeyden önce, sanatçının zorunluluktan yarattığını, kendi başına dünyanın önemsiz bir parçasından başka bir şey olmadığını ve ona da dünyada bize zevk veren, ama anlamlandırmaya çalışmadığımız öteki bir
sürü şeyden biri gibi bakılması gerektiğini, ah bir anlasalar...
Ama anlatamıyoruz.
Resmi anlatmaya çalışanlar, genellikle yanlış ağaca havlıyor... Pablo Picasso