pablo neruda

entry164 galeri17
    38.
  1. yazılışından on yıllar sonra oğulları ölen analara türkü isimli şiirini yayınlayan dergiye "yasadışı örgüte yardım" davası açılmasına neden olmuş şairdir.

    kaynak: http://eski.bianet.org/2003/03/07/17140.htm

    (bkz: burası türkiye)
    0 ...
  2. 37.
  3. "Ve çekip gidecekse bu can tenden.. Neden böyle sadık bana iskeletim.."
    dizeleri ile hayattan koparan üstad..
    2 ...
  4. 36.
  5. "Kopan ip bağlanabilir yeniden; tutar tutmasına, ama, kopmuştur işte bir kere.."
    pablo neruda
    1 ...
  6. 35.
  7. şilideki müzelik evinin barında dostlarının isimlerini kendi eliyle yazan ve dostları arasında nazim hikmetin olduğu deniz aşığı.
    1 ...
  8. 34.
  9. hayata yaklaşımına hayran bırakan şair...

    Yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler,
    Yavaş yavaş ölürler okumayalar, müzik dinlemeyenler,
    Vicdanlarında hoşgörmeyi barındıramayanlar.

    Yavaş yavaş ölürler!.

    Alışkanlıklarına esir olanlar, her gün aynı yolları yürüyenler,
    Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
    Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
    Veya bir yabancı ile konuşmayanlar.

    Yavaş yavaş ölürler!.

    ihtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
    Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki
    pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.

    Yavaş yavaş ölürler!.

    Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
    Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
    Hayatlarında bir kez dahi
    mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.

    Yavaş yavaş ölürler!.
    2 ...
  10. 33.
  11. şiirlerinde halkını sevmenin, halkına inanmanın, toprağına bağlılığın en somut örneklerini verdi. şili insanlarının, çile çeken, çalışan yığınların sevincini, acısını, umudunu dile getirdi. yetinmedi bununla, politikaya da girdi, senatör oldu, büyükelçi oldu. zaman zaman iktidarların hışmına uğradı, tutuklanmamak için aylarca saklandı. salvador allende'nin yönetim başına gelmesi için uğraştı, başardı da. bir kaç yıl paris büyükelçiliğini yaptı ülkesinin. nobel ödülünü alarak, şili'ye dünya ölçüsünde bir ün, onur kazandırdı.

    yüreğim bir kavganın içinde / kazanacak halkım / bütün halkalar kazanacak bir bir / bu acıılar, ıslak bir mendil gibi / kumlar arasından / şehit duraklarından / süzülüp ortaya çıkaracak her şeyi / şanlı günler yakındır çünkü / kinler susacak bir an / ceza veren eller titremesin diye / günler tam olsun diye / halk caddelerde / bir güzel bir güçlü / yerini alsın diye / işte benim günüm bu / işte hoşgörülülüğüm / başka sancağım yok benim.
    0 ...
  12. 32.
  13. Başka kitaplarla hapsedilmek için yazmıyorum
    ya da zambağın somutlaşmış çırakları için değil
    gelip geçecekler için, gereksindikleri
    ay, su, düzenin değişmez temelleri
    ekmek, şarap, ve okullar, gitarlar ve el aletleri için.
    0 ...
  14. 31.
  15. bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
    ............
    sevmiyorum doğrudur,yürek bu hala sever
    sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer
    bu gece gibi miydi kollarıma almıştım
    yüreğimde bir burgu ah onu yitirmeler
    budur bana verdiği acıların en sonu
    sondur bu onun için yazacağım dizeler.
    1 ...
  16. 30.
  17. 29.
  18. yasayacak yer acin onlara
    ve dusunmeyin onlar adina..
    0 ...
  19. 28.
  20. "En heybetli düşünceler bile çok sık duyulduğunda gülünç olurlar" sözüyle insanı derin düşüncelere sevk eden şili'li efsane halk şairi.
    1 ...
  21. 27.
  22. gülüş
    al ekmeği benden
    istersen havayı da;
    ama gülüşünden mahrum etme beni.
    koyma gülsüz ve çiçeksiz beni
    sevinciyle coşarak parıldayan sudan
    ve senden yayılan
    gümüşün kıvılcımlarından...
    2 ...
  23. 26.
  24. Şili'li ünlü sosyalist halk şairi. "Venceremos" şiiri bestelenip halk türküsü haline geldi ve bir özgürlük marşı niteliği kazandı.

    Yırtıyor fırtına sessizliği
    Ufuktan bir güneş doğuyor
    Gecekondulardan geliyor halk
    Tüm Şili türküler söylüyor

    Venseremos, Venseremos!
    Kıralım zincirlerimizi.
    Venseremos, Venseremos!
    Zulme ve yoksulluğa paydos.

    Şili'de halk bugün savaşıyor
    Cesaret ve halkın gücüyle.
    Kahrolsun halkın katili cunta
    Yaşasın "Unitad Popular"!

    Venseremos, Venseremos!
    Kıralım zincirlerimizi.
    Venseremos, Venseremos!
    Zulme ve yoksulluğa paydos.

    Geçmişe ağlamak fayda vermez,
    Gelecek, mutlak sosyalizmin,
    Yarını bugünden kuracaksın
    O senin tarihin olacak.

    Venseremos, Venseremos!
    Kıralım zincirlerimizi.
    Venseremos, Venseremos
    2 ...
  25. 25.
  26. nazım ile beraber dünyanın en büyük sairi.

    hayranım öpüşlerde paylaşılan sevdaya,
    döşekte ve ekmekte paylaşılan.
    sevda bu, kimi sonsuza uzar
    kimi bir yıldız gibi kayar.
    sevda özgür olmalı ki,
    dönüşebilsin sevgiye.
    sevda kutsallaşır yakınlaştıkça,
    kutsallaşır uzaklaştıkça.
    4 ...
  27. 24.
  28. 1971 nobel edebiyat ödüllü sosyalist şair.

    Düşüncemde yakalıyorum gölgeleri ağımda derin yalnızlığımda
    sen de ne uzaksın, ah, herkesten daha da uzak.
    Düşüncemde uçuruyorum kuşları, siliyorum resimleri,
    gömüyorum aşkın yeşil dallarını.

    Sislerin çan kulesi, ne uzaksın, ne yükseksin yukarda!
    Sen suskun değirmenler gibi,
    boğarken iç çekişini, eziyorsun karanlık umudunu el değirmeninde,
    geliyor gece sana yüzü koyun, uzağında şehrin.

    Yanımda olsan bile uzaktasın benden, nesnel olarak yabancısın bana.
    Düşüncemde dolaşıyorum yaşantım boyunca, karşılaşmamızdan önce.
    Başka birinden önceki o acımasız hayatım.
    Deniz kıyısında çığlık, taşlar arasında,
    koştuğum yerdi orası, özgür ve çılgın, buğusunda deniz havasının.
    Karasevdalı, yabanıllık, çığlık, o ıssız deniz.
    Kaba, şiddetli, gökyüzüne karşı hırslı.

    Sen, kadın, neydin orada, hangi ışın, hangi değnek
    bu görkemli yelpazede? Şimdi gibi uzaktın.
    Yangın içinde orman. Yanıyor gök mavisi haçta.
    Yanıyor, yanıyor, alevler, pırıldıyor ışıktan ağaçlarda.
    Düşüyor, gıcırdıyor. Yangın. Yangın.
    Ve dans ediyor ruhum, yaralanmış ateş parçalarından.
    Çağıran kim? Neyin nesi yankıların yankısından bu sessizlik?
    Özlemin saati, sevincin saati, yalnızlığın saati,
    benim saatim hepsinin arasında.
    Şarkısı rüzgâr tarafından söylenen boru.

    Gözyaşı dolu muhteşem bir arzu, bedenimle eş.
    Sallanmış bütün kökleri,
    surunda bütün dalgaların!
    Şen, hüzünlü, sonsuzca yuvarlanmış ruhumla.

    Düşüncemde gömüyorum yeşil dalları derin yalnızlığımda.

    Sen, sen kimsin, kimsin sen?

    çeviri: ismail aksoy
    0 ...
  29. 23.
  30. buğdayın türküsü okunası şiirlerinin başında gelir.

    halkim ben, parmakla sayilmayan
    sesimde piril piril bir guc var
    karanlikta boy atmaya
    sessizligi asmaya yarayan

    olu, yigit, golge ve buz, ne varsa
    tohuma dururlar yeniden
    ve halk, topraga gomulu
    tohuma durur bir yerde
    bugday nasil filizini surer de
    cikarsa topragin ustune
    guzelim kirmizi elleriyle
    sessizligi burgu gibi deler de
    (bir siginak arayan ormanda)

    biz halkiz, yeniden dogariz olumlerde...
    0 ...
  31. 22.
  32. 21.
  33. 20.
  34. "doğru mu karıncalar evinde düş görmenin görev olduğu!" p. n.
    1 ...
  35. 19.
  36. Anımsıyorum Seni Olduğun Gibi

    Anımsıyorum seni olduğun gibi geçen sonbahar.
    Başlığın griydi ve yüreğin sakince.
    Gözlerinde savaşıyordu alacakaranlığın alevleri.
    Ve düştü yapraklar ruhunun sularına.

    Bir boru çiçeği gibi yapışmıştın koluma,
    ikircikli ve sakin sesine korunak olurken yapraklar.
    Arzumun alazlanıp durduğu kötürüm eden bir ateş.
    O uysal mavi sümbül burkulmuş ruhumun üstünde.

    Gör nasıl uzaklaşıyor gözlerin, sonbahar gibi uzak,
    başlık, o gri, o cıvıltılı ses ve o evcimen yürek,
    kömürün koruna öpücüklerimin neşeyle düştüğü
    derin özlemlerimin amacı olan şey.

    Bir gemiden görünen gökyüzü. Yüksek dağlardaki yaylalar.
    Hatıran ışık gibi, duman gibi, o sessiz gölcük gibi.
    Ötesinde gözlerinin durur yangında akşam kızıllığı.
    Fırıl fırıl sonbaharın kuru yaprakları ruhunda.

    Pablo Neruda
    Çeviren: ismail Aksoy
    1 ...
  37. 18.
  38. SORU

    Sevgili, bir soru
    yıkmıştır seni.

    geri geldim sana
    dikenli kuşkudan.

    Ama sen
    saklamakta ısrarlısın
    sevmediğim gölgenin kuytu bir köşesini.

    Sevgilim,
    anla beni
    seviyorum seni her şeyinle,
    gözlerden ayaklara tırnaklara dek,
    içinde
    koruduğun tüm aydınlığınla.

    Benim, o, sevgilim,
    kapını çalan.
    Hayalet değil, o biri değil
    ki bir kez durmuştu
    pencerende.
    Deviririm kapıyı:
    Girerim tüm yaşamına:
    Gelirim yaşamaya senin ruhunda:
    başa çıkamazsın benimle.

    Açmalısın kapıyı kapıya,
    uymalısın bana,
    açmalısın gözlerini
    ki araştırabileyim içlerini,
    görmelisin nasıl yürüdüğümü
    ağır adımlarla
    beni kör gözlerle bekleyen
    baştanbaşa bütün yollarda.

    Korkma,
    seninim ben,
    ama ne yolcuyum ne dilenci
    senin efendinim ben,
    o beklediğinim,
    ve şimdi giriyorum
    yaşamına,
    bir daha ayrılmamak
    ve kalmak üzere,
    sevgili, sevgili, sevgili.

    gibi birçok harika şiirin yaratıcısı, yeryüzü coşkusu, aşk ve insan haklarının büyük şairi.
    2 ...
  39. 17.
  40. Nazim Hikmet`le olan dostlugunu ögrendigimde daha da cok sevdigim sair.

    Ölüm bir tek bana yazilmis bu öyküde,
    Ve asktan olacak ölümüm seni sevmekle,
    Cünkü seviyorum seni askim;
    Kanla, atesle...
    1 ...
  41. 16.
  42. sunay akın dan...
    nazım hikmet'in ölümünün ardından,nazım hikmete ait olan daktilonun bir köşesine iliştirilmiş bir kağıtta neruda'nın adresi bulunur.bunun sebebi olarak da nazım hikmetin alması gereken ödülü,o dönem ceza evinde olması sebebiyle neruda'nın almasıymış.neruda bu konuda şunları söyler...
    büyük usta nazımın daktilosundan çıkan adresin bana ait oluşu bugüne kadar aldığım en güzel hediyedir.
    2 ...
  43. 15.
  44. Kuyu şiirinin zaman zaman aklıma gelen dizeleriyle unutamayacağım şair.

    "Sevgili, bulamazsın
    düştüğün kuyunun içinde
    senin için yükseklerde sakladıklarımı:
    bir tutam çiğli yasemin,
    bir öpüş, daha derin düştüğün uçurumdan."

    ayrıca (bkz: gereği yok).
    3 ...
  45. 14.
  46. pablo neruda ile postacisinin diyalogu meshurdur..
    neruda siirlerini neden çalip da sevgilisine kendi siirleriymis gibi okudugunu sorar postacisina.

    postaci şöyle cevap verir; "üstad, şiir yazanın değil ihtiyaci olanındır. benim o şiirlere ihtiyacım vardı.."
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük