pablo neruda

entry164 galeri17
    88.
  1. kırmızı yayınları'ndan çıkmış 100 aşk sonesi adlı derlemesi mükemmeldir, okunması gerekmektedir.
    0 ...
  2. 87.
  3. "bazen sırf birisi iyi geceler demediği için, iyi geçmeyen geceler vardır." sözünün de sahibi şair.
    1 ...
  4. 86.
  5. 85.
  6. 84.
  7. Şili li yazar,yurdundan kaçıp,bir müddet italyada kalmıştır..
    1 ...
  8. 83.
  9. Kuyu
    Bazen batarsın dibe, düşersin
    sessizliğinin çukuruna,
    bilinçli öfkeden uçurumunda,
    ve neredeyse
    geri dönemezsin,
    hayatının derinliklerinde karşılaştığın
    şeylerin kalıntısı var üstünde hâlâ.

    Sevgilim, bulduğun nedir
    kapalı kuyunda?
    Yosunlar, bataklıklar, kayalıklar mı?
    Acılanmış ve yaralanmış olarak
    neler görürsün kör gözlerle?

    Benimsin, kalmak istemezsin
    düştüğün kuyuda, bulmak istersin
    tepelerde senin için sakladığımı:
    şebnem damlalarıyla bir demet yasemin,
    uçurumundan daha da derin bir öpüş.

    Korkma benden, yeniden düşme
    kendi kızgınlığına.
    Silkele seni yaralamaya gelen sözcüklerimi,
    ve bırak uçsun gitsin açık pencereden.
    Sen bir şey yapmaksızın
    geri gelecek beni yaralamak için,
    değil mi ki katı saniyeyle doldurulmuş,
    ve o saniye patlayacak göğsümde.

    Gülümse bana, ey ışıltılı,
    yaralarsa ağzım seni.
    Ben peri masallarındaki
    o kör çoban değilim, fakat seninle
    toprağı, rüzgârı ve dağ dikenlerini
    paylaşan iyi bir oduncuyum.

    Sen sev beni, gülümse bana,
    yardım et iyi olmama.
    Boşuna yaralama kendini bende,
    yaralama beni, yaralarsın çünkü kendini.
    0 ...
  10. 82.
  11. UNUTMAK YOK
    Nerelerdeydin diye sorarsan
    "Hep eskisi gibi", diyeceğim.
    Toprağı örten taşlardan söz edeceğim,
    sürdükçe kendini harcayan ırmaktan;
    ben yalnız kuşların yitirdiklerini bilirim,
    gerilerde kalan denizi bilirim, bir de ağlayan
    ablamı.
    Neden ayrı adlarla anılıyor ülkeler, neden
    günler
    yeni günleri izliyor? Neden koyu bir gece
    birikiyor ağızda? Neden ölüler?
    Nereden geliyorsun diye sorarsan bölük pörçük
    kelimelerle konuşmak zorundayım,
    ağzı zehir gibi yakan araçlarla,
    çoğu çürümeye yüz tutmuş hayvanlarla
    ve avutamadığım yüreğimle.

    Andaç değil yanımızda götürdüklerimiz
    unutuşta uyuklayan sarımsı kumru değil,
    yaşlarla kaplı yüzler,
    boğazımıza yapışan eller
    ve yapraklardan sıyrılan şey:
    aşınmış bir günün karanlığı
    acıyı kanımızda tatmış bir günün.

    işte menekşeler, işte kırlangıçlar
    bize sevinç veren ne varsa,
    geçici ve küçük duyarlıkların
    yan yana göründüğü süslü kartpostallarda.

    Ama bu sınırın ötesine geçmeliyim,
    dişlemeliyim sessizliğin çevresindeki kabuğu,
    ne karşılık vereceğimi bilemem:

    öyle çok ki ölüler,
    ve öyle çok ki al güneşle yarılmış hendekler,
    ve öyle çok ki gemilere vuran miğferler,
    ve öyle çok ki öpüşlerle kilitli eller,
    ve öyle çok ki unutmak istediklerim.Pablo NERUDA
    0 ...
  12. 81.
  13. 80.
  14. 79.
  15. 78.
  16. maruri bir sokağindaki pansiyon

    maruri bir sokak

    karşı karşıya değildi evler, sevmezlerdi birbirlerini,
    yine de yan yanaydılar.
    duvar duvara, fakat
    pencereleri
    bakmazdı sokağa, konuşmazdı,
    öyle sessizdiler.

    bir kâğıt uçuruyor havalanır gibi ağaçtan
    kışın kirli bir yaprak.

    akşam ortalığı tutuşturuyor, kaygı içinde
    yok oluveren bir ateş boşaltıyor gök.

    kara sis balkonları örtüyor.

    açıyorum kitabımı. yazıyorum
    bir maden ocağının
    çukurunda sanıp kendimi,
    bir ıslak,
    bırakılmış dehlizde.
    biliyorum kimse yok şimdi
    evde, sokakta, acı kentte.
    bir mahkûmum açık kapısının önünde,
    açık dünyanın önünde,
    akşam alacasında şaşkın, gamlı bir öğrenciyim,
    çıkıyorum işte o zaman şehriye çorbasına,
    iniyorum ardından yatağa ve yarına.
    1 ...
  17. 77.
  18. aldırmadan gidemiyorsa insan aldırmadan kalmayı bilmeli. çünkü henüz icat edilmedi anlamayana anlamayı öğretecek bir lisan.
    0 ...
  19. 76.
  20. ".. ama ayaklarını seviyorum.. çünkü onlar; toprakta, rüzgarda, sularda yürüdüler.. beni bulana kadar" - pablo neruda
    2 ...
  21. 75.
  22. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim. Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara. sözünü duyunca bir dakika susup kaldığım ünlü şilili.
    0 ...
  23. 74.
  24. "Gözyaşım kadar değerlisin, ama nasıl gözyaşlarım gözümden düştüyse şimdi sende öylesin"
    sözüne bayıldığım şair.

    ..........
    seni sevdiğimi anlayacaksın, sevmediğim zaman
    çünkü iki yüzüyle çıkar karşına hayat.
    bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın,
    ateş de pay alır kendine soğuktan.
    seni sevmeye başlamak için seviyorum seni,
    sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak
    bir yolculuğa yeniden başlamak için
    bu yüzden şimdilik seviyorum seni.
    3 ...
  25. 73.
  26. yalnızaca ateşli bir sabırdır bize sonsuz mutlulukların kapısını açacak olan. pablo neruda.
    0 ...
  27. 72.
  28. postacı adlı güzel italyan filmindeki şair.
    0 ...
  29. 71.
  30. insanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin; ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin...
    1 ...
  31. 70.
  32. tankların önünden bir dağ düşse toprağa,
    çoğalır toprakta dağlara gülen yürek.
    dağlarda, sokakta, fabrikada, tarlada,
    halkız biz yeniden doğarız ölümlerde.

    dizelerinin sahibi şili'li komünist şair-yazar. nazım hikmet ran'ın sevgili dostu.
    0 ...
  33. 69.
  34. 68.
  35. Cinsel Su [Pablo Neruda]
    Ağır yalnız damlalarda,
    dişler gibi damlalarda,
    reçelden ve kandan dolgun damlalarda,
    damlalardaki bir kılıç gibi,
    hiddetli bir cam ırmak gibi,
    suya düşen
    ağır damlalarda,
    düşüyor aşındıran şey,
    çarpıyor o simetrik mihvere, yapışıyor ruhun çivilerine,
    eziyor terk edilmiş şeyleri ve kanla suluyor karanlığı.

    Sadece bir soluktur, gözyaşından daha da nemli,
    bir sıvı gibi, bir ter, adsız bir yağ gibi,
    oluşan ve sıkışan
    keskin bir devinim,
    düşüyor suya
    yavaş ağır damlalarda
    denizine doğru, kuru okyanusuna doğru,
    susuz dalgasına doğru.

    Görüyorum o muazzam yazı, ve bir çıtırtı
    tahıl ambarından, görüyorum şarap mahzenlerini,
    ağustosböceklerini, köyleri, cazibeleri,
    odaları, elleri yüreklerinde uyuyan
    ve düşlerinde haydutları ve yangınları gören
    kızları,
    görüyorum gemileri,
    ilikten ağaçları
    hiddetli kediler gibi dik bakışlı,
    kanı görüyorum, hançerleri ve kadın çoraplarını
    ve erkek saçlarını, görüyorum yatakları,
    bir bakirenin çığlık attığı koridorları,
    yün battaniyeleri ve organları ve otelleri.

    Görüyorum suskun düşleri,
    dayanıyorum o son günlere,
    ve vesilelere, hatıralara,
    acımasızca koparılmış bir göz kapağı gibi,
    bakıp duruyorum.

    Ve sonrasında şu ses:
    kemiklerin kızıl bir gürültüsü,
    etin birbirine yapışması,
    ve birbirinde eriyen başaklar gibi sarı baldırlar.
    Kulak veriyorum çırpıntılı öpüşlere, kulak veriyorum,
    alçıyla hıçkırık sesleri arasında titremiş.

    Bakıp duruyorum, kulak veriyorum,
    denizde yarım ruhla, yarım yeryüzünde,
    ve her iki ruhun yarı parçasıyla bakıyorum dünyaya.

    Ve gözlerimi kapattığım ve kalbimi
    büsbütün örttüğüm halde, görüyorum derin sesli
    bir suyun düştüğünü ağır damlalarca.
    Jelatinden bir tayfun gibi, spermalardan
    ve denizanalarından bir çağlayan gibi.
    Görüyorum bulanık gökkuşağının yükseldiğini.
    Görüyorum sularının kemikler arasından sızdığını.
    0 ...
  36. 67.
  37. ted mosby nin de sevdiği şair. en güzel dizelerin de sahibidir.

    Bütün gördüklerim içinde
    yalnız sensin hep görmek istediğim
    dokunduğum her şey içinde
    senin tenindir hep dokunmak istediğim:
    seviyorum senin portakal kahkahanı
    hoşlanıyorum uykudaki görüntünden.

    Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim
    bilmiyorum nasıl sever başkaları
    eskiden nasıl severlerdi,
    yaşıyorum, bakarak, severek seni,
    aşk tabiatımdır benim
    1 ...
  38. 66.
  39. 65.
  40. 1921 yılında santiago'da fransızca öğretmenliği öğrenimi görürken rosa albertina isimli hatuna vurulan yazar.
    sevgilisi albertina'ya deli gibi aşık olan pablo, ona lirik metinler bile yazdı.
    (bkz: yirmi aşk şiiri ve umutsuz bir şarkı)
    0 ...
  41. 64.
  42. Unutuşun taşından başka nedir ölüm.
    Ben, seni seviyorum, ağzından kıvancı öpüyorum.
    Odun olalım. Dağda bir ateş yakalım..

    Hiç'im yok diyorum, çünkü farklıydım,
    farklıyım, farklı olacağım. ve değişen aşkın adına
    saflığı savunuyorum.

    Ne hiç'im var ne hep'im artık.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük