en güzel aşk filmlerinden bir tanesi. itiraf ediyorum izlerken ağlamıştım . evet.
izlerken ; 'hakikaten böyle bi' aşk var mıdır?' sorusunu akıllara getirecek düzeyde duygusallaşmışsınızdır artık. şiddetle tavsiye ederim.
oyku olarak o kadar fazla sey vadetmesine ragmen, bas kadin oyuncu secimindeki hata ve dandik yonetmenle calisilmasi sonucu bekleneni veremeyen film.
bu kadar fazla izlemek isteyip de beni bu kadar hayal kirikligina ugratan filme az rastladim. hayir anlamadigim "mum" deyince agzi kapanmayan karidan neden basrol oyuncusu yapiyorsunuz ki.
gerard butler dan rica etselerdi, o hillary swank in yerine de * oynardi. o kadini sete almak hata olmus zaten.
"cok kotu ama belki ilerde birsey olur" diye bekleyen arkadaslara lafim, bosuna beklemeyin ilerde de bi bok yok. *
içimi burkan, film boyunca hüzünlendiğim, ağlamaklı olduğum, melankolik takıldığım film.
herşeyin fani olduğu gerçeğini kavrayamayan ya da kavramak istemeyen bizlerin yaşadığı en büyük buhranı çok gerçekçi bir şekilde işlemiş, adeta yaşatmış yönetmen * bizler için. gerard butler performansı için de ayrı bir başlık açmak lazım ayriyetten.
şimdi isimleri falan hatırlamıyorum da kadın kocasının arkadaşı ile seviştikten sonra eleman biz x ile herşeyi paylaşırdık gibi bi laf etti. ben ona takıldım arkadaş. ulan kadını da paylaşma be.
türkçe ismi not: seni seviyorum olan hilary swank ve gerard butler in baş rollerrini paylaştığı film. filmin konusu: hooly kenedy( hilary swank) güzel,zeki bir kadındır ve hayatının aşkıyla evlidir; tutkulu, esprili ve tez canlı irlandalı gerry(gerard butler). gerry amansız bir hastalık yüzünden öldüğünde, holly ninde hayatı kararır. ona yardım edebilecek tek kişi artık yanında değildir. kimse holly i gerry kadar iyi tanımamaktadır. neyse ki gerry herşeyi önceden planlamıştır.
gerry ölmeden önce, holly e sadece çektiği acıda değil, kendini yeniden keşfetmesinde de rehberlik edecek bir dizi mektup yazmıştır. ilk mesaj holly nin 30. yaş gününde, bir pasta ve holly nin şaşırıp kalmasına neden olan bir bant kaydı şeklinde gelir. kayıtta gerry eşine dışarı çıkıp " kendisinin kutlamasını" istemektedir. bunu izleyen haftalar ve aylarda, gerry nin yazdığı başka mektuplar, şaşırtıcı yöntemlerle gelir. holly i yeni maceralara yollayan mektupların her biri aynı imzayla bitmektedir: not: seni seviyorum.
edit: başlığı yanlış girdiğimin farkındayım.
çok ciddi bir mailin altına yazıldığı düşünülebilir. delikanlı ve maço abimiz, hatun kişinin yüzüne -şımarmasın diye düşünerekten-, seni seviyorum demeyebilir. evet böyle düşünenler olabilir. hatun kişi aynı şirkette çalışan biri olsun. şöyle bir mail olur heralde;
merhaba tikican hanım,
toplantıda alınan kararları ekteki dosyada bulabilirsiniz. diğer birimlerle paylaşmanızı rica ederim.
steve earle'nin, 'the galway girl' şarkısını tanımama,ardından irlanda erkeklerine karşı konulmaz bi hayranlık duymama sebep olan,2007 Abd yapımı güzel bir film.bir kadının çaresiz yalnız kalışına hayatınızda da şahit olduysanız,bir çok sahne burnunuzun ucunun sızlamasına sebebiyet verebilir zannediyorum.ısrarla izleteceğinizden eminim.
tarihten günümüze, yapılmış en kötü aşk filmleri üzerine bir sıralama yapılsa tartışmasız ilk 5'te yer alabilecek kadar kötü film. hilary swank'ın bedbinliği ve kötü oyunculuğu dışında, filmde sürekli sırıtan yan karakterler * 120 dakikanınızı işkenceye çevirmektedir. bitmesi için saniyeleri saydığım ve sol alt köşede the end yazısını görmemle tarifi namümkün sevinçlere gark olduğum ender filmlerdendir. filmden arta kalan yegane güzellik muhteşem irlanda manzarası ve holly'nin kadınlar hakkında tüm erkeklerin bildiği ama kadınların kabullenemediği bir gerçeği itiraf ettiği sahnedir.
Etkileyici ama fazla hayalperest bir film. orijinal, farklı ve gerçekten iyi anlatılan bir aşk hikayesi. Çok beğendiğim 2 tane de detay var. ilki gördüğüm en güzel öpüşme sahnelerinden biri var filmde. ikincisi ise holly*'in gerçekten yalnız olduğunu hissettiği bir sahne var ki o sahneyi, yalnızlığın o sahne ile anlatımını çok beğendim.**
2007 yapımı bir romantik komedi. filmde hilary swank, gerard butler ve jeffrey dean morgan oynuyor. holly ve gerry yıllar önce tanışmış ve evlenmiş bir çift. aralarında ufak tefek problemler olsa da birbirlerini hep deli gibi seven bir çift. holly'nin 30 yaşına yaklaştığı sıralarda gerry beyin tümörü yüzünden hayata veda ediyor fakat ardında holly'nin onun yokluğuyla başa çıkabimesi için bıraktığı ve dönem dönem ona ulaşan mektupları kalıyor. ve her mektup böyle bitiyor; p.s. i love you. güzel, içten, melankolik bir film. izlemeye değer.
-Konuğunuz geri dönecek mi
-Hayır
-O halde yalnızsınız **