pülümür de aşk

entry4 galeri0
    1.
  1. Bu yıl (2013) tam 90 yaşına basmış olan Rahşan Ecevit'in (Yaşayan en yaşlı politikacı - Demirel 1924'lü Rahşan hanım 23'lü) yazdığı roman.
    ----------
    Roman şöyle tanıtılmış:
    12 Mart Askerî Darbesi'nin arifesinde Ankara'da, tek odalı bir polis karakolu. Isınmak için karakola sığınan Pülümürlü hamal Mustafa ve bir Amerikalı'nın arabasını yaktığını söyleyerek karakola teslim olan zengin çocuğu devrimci Faruk. Bu iki insanın, acımasız ülke gerçeklerinin hazırladığı bir trajedi sonucunda ortak bir geçmişi paylaştıklarını anlamalarıyla noktalanacak acı bir öykü.
    "Pülümür’de Aşk", doğulusu batılısı, kentlisi köylüsü, toprak ağası marabası, öğretmeni öğrencisi, aydını cahili, sosyalisti Makyavelistiyle 1960'lar Türkiyesi'nden bir kesit sunuyor.
    http://www.dogankitap.com...%BCm%C3%BCrde+A%C5%9Fk-64
    0 ...
  2. 2.
  3. Pülümür sadece Rahşan Hanım'ın kitabına değil, Bülent Ecevit'in 1969 yılında yazdığı bir şiire de ilham verdi.

    Ecevit bu şiirinde "Bir asa vardı elinde-bir solmuş kırallığın-kadifeden harmanisi üzerinde-bir Hititli'ydi o bir Selçuklu'ydu-bir Ermeni'ydi bir Kürt'tü-bir Türk" diye yazdı.

    - Rahşan Ecevit ise ilk ziyaretin ardından aldığı notları, 30 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra temize çekerek kitap haline getirmiş. Kitap bir piyesti ama piyese konu olan olaylar Rahşan Ecevit'in gezip gördüğü yerlerde; Pülümür'ün dağında, ırmağında geçiyordu...

    http://arsiv.sabah.com.tr/2002/01/14/g19.html
    0 ...
  4. 3.
  5. Oyun 'Bu ülke için ne yapmalı, nasıl yapmalı' sorularına yanıt arıyormuş!
    Vaaaay, vay, vay...
    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=25954
    0 ...
  6. 4.
  7. Pülümür'un Yaşsız Kadını

    Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu
    yaşını sordum bir giz gibi güldü
    kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
    yüzüne baktım bir giz gibi güldü

    bir asa vardı elinde
    bir solmuş kırallığın
    kadifeden harmanisi üzerinde
    bir hititliydi o bir selçukluydu
    bir ermeniydi bir kürttü
    bir türk

    yaşını sordum bir giz gibi güldü
    koluma girdi bir soylu kadınca
    tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
    beni tek gözlü sarayına götürdü
    köy yapısı kulübesinin

    zamanı onda yitirdim ben
    yitik zamanlara onda eriştim
    en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
    bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim.

    Bülent Ecevit
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük