Bu yıl (2013) tam 90 yaşına basmış olan Rahşan Ecevit'in (Yaşayan en yaşlı politikacı - Demirel 1924'lü Rahşan hanım 23'lü) yazdığı roman.
----------
Roman şöyle tanıtılmış:
12 Mart Askerî Darbesi'nin arifesinde Ankara'da, tek odalı bir polis karakolu. Isınmak için karakola sığınan Pülümürlü hamal Mustafa ve bir Amerikalı'nın arabasını yaktığını söyleyerek karakola teslim olan zengin çocuğu devrimci Faruk. Bu iki insanın, acımasız ülke gerçeklerinin hazırladığı bir trajedi sonucunda ortak bir geçmişi paylaştıklarını anlamalarıyla noktalanacak acı bir öykü.
"Pülümürde Aşk", doğulusu batılısı, kentlisi köylüsü, toprak ağası marabası, öğretmeni öğrencisi, aydını cahili, sosyalisti Makyavelistiyle 1960'lar Türkiyesi'nden bir kesit sunuyor. http://www.dogankitap.com...%BCm%C3%BCrde+A%C5%9Fk-64
Pülümür sadece Rahşan Hanım'ın kitabına değil, Bülent Ecevit'in 1969 yılında yazdığı bir şiire de ilham verdi.
Ecevit bu şiirinde "Bir asa vardı elinde-bir solmuş kırallığın-kadifeden harmanisi üzerinde-bir Hititli'ydi o bir Selçuklu'ydu-bir Ermeni'ydi bir Kürt'tü-bir Türk" diye yazdı.
- Rahşan Ecevit ise ilk ziyaretin ardından aldığı notları, 30 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra temize çekerek kitap haline getirmiş. Kitap bir piyesti ama piyese konu olan olaylar Rahşan Ecevit'in gezip gördüğü yerlerde; Pülümür'ün dağında, ırmağında geçiyordu...
Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu
yaşını sordum bir giz gibi güldü
kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
yüzüne baktım bir giz gibi güldü
bir asa vardı elinde
bir solmuş kırallığın
kadifeden harmanisi üzerinde
bir hititliydi o bir selçukluydu
bir ermeniydi bir kürttü
bir türk
yaşını sordum bir giz gibi güldü
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin
zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim.