komplo teorilerine dalmış eski milletevkili.
ordu içinde bu işe karşı çıkacak subayların amerikaya hükmü nedir allah aşkına da böyle bir çıkarımda bulunabiliyor. herkes kafasına göre komplo teorisi üretiyor. maalesef stockholm sendromuna yakalanmış.
bir çok insanın bilipte dillendiremediği gerçeğin en güzel biçimde ifade edilmesidir. ifade eden kişi de oğuzhan asiltürk olunca çok daha anlamlı oluyor.
hocası pennsylvania da tatil yapan cemaatçileri de rahatsız etmiş açıklamadır ayrıca. ergenekon neden yapılıyor, generaller, amerikan muhalifi olan yazarlar ve diğerleri neden içeride, bu arada hoca neden amerika da, bunun cevabını vermiş bir nevi. tabi görmek isteyene.
günümüz ergenekon destanına ilginç bir yorum getirmiştir. söylemleri pek mantık dışı gelmiyor.
gelişmeleri ilgiyle takip ederken umarım "tüh keşke" moduna düşmeyiz. umarım o ve biz şüpheciler yanılırız.
yürekten dileğim bu. ama gerçekler dileklerle değişmiyor.
erbakan'ın çocuklarının cihat paralarını ve taşınmazları zimmetlerine geçirdiklerine dair sözler söylemesinden sonra, adeta aforoz edilmiştir. en başından beri erbakan'ın yanından ayırmadığı bu kişi, şimdi milli görüşçüler tarafından "kripto ermeni", ergenekoncu, cia'cı vs. ilan edilmektedir. gülermisin, ağlarmısın.
isminde hem oğuz, hem han, hem asil, hem türk kelimeleri geçmesine rağmen türk olmayan; erbakan öldükten sonra arkasından sallayan siyasetçi.
not: milli görüşçü değilim erbakan'ı da normalde hiç sevmem. beni rahatsız eden hayattayken hep yanında yer alan bu adamın öldükten sonra arkasından konuşuması.
şu an saadet mitinginde konuşma yapıyor tabi ki elinde ki kağıtlardan okuyor inanmayacaksınız ama 3. kez tekrar ediyor ve bunun farkında değil sürekli baş sayfaya geliyor yeniden herşeyi anlatıyor son yılların en önemli alay konusu olucak bence.
parti içinde asabi, dediğim dedik olması ve ütopik fikirleri nedeniyle sevilmeyen; erbakan hoca ölünce, meydanın kendisine kaldığı ve bu yüzden bir çok milli görüşçünün rahatsız olduğu şahıs.
alper tan'a göre şevket kazan'la birlikte 28 şubat mağduru görünüp, mağdur olmayanlardan..
ayrıca kripto ermeni olmakla suçlanıyor.. oğuzhan asiltürk'ün gerçek ismi ise durmuş durduyan imiş.. bunlar ne kadar doğru bilgiler tartışılır.. bilgi belge olmadan yorumlamak çok doğru gelmiyor bana..
fakat pakraduniler kimse için sır değil.. bazı pakraduniler'in milli görüş içerisine sızdığı iddiası şaşırtıcı geldi bana.. özellikle şevket kazan'ın başörtülü hukukçuları saf dışı ettiği haberini okuyunca soru işaretleri beliriyor..
--spoiler--
Başörtüsü yasağına çözüm önerisi getirmek istediği için kapatılan RP'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan hakkında çarpıcı iddia. Vakit yazarı, Kazan'ın yüksek puan almış başörtülü hakim adaylarını saf dışı etmesini yazdı.
Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Çiçek, başörtüsü yasağına karşı çözüm önerisi getirmesinden dolayı kapatılan Refah Partisi'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, yazılı ve sözlü sınavdan yüksek puan almış dört başörtülü hakim adayının puanlarının silinerek elenmesine neden olduğunu yazdı.
Vakit Gazetesi yazarı olan Nusret Çiçek, Refah-Yol döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, hakkında çok çarpıcı bir iddiayı ortaya attı. Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Çiçek, başörtüsü yasağına karşı sunduğu çözüm önerisinden dolayı kapatılan Refah Partisi'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, yazılı ve sözlü sınavdan yüksek puan almış dört başörtülü hakim adayının puanlarının silinerek elenmesine neden olduğunu yazdı.
Türkiye'nin bir çok il ve ilçelerinde Savcı, Başsavcı olarak görev yapan Adalet Bakanlığı'nda Bakan Danışmanı, Personel Genel Müdür Yardımcısı, Tetkik Hakimliği görevlerinde bulunan ve son olarak da Ankara Başsavcı Vekili olarak görev yaptıktan sonra, Ağır Ceza Mahkemesi hakimliğinden emekli olan Çiçek, Şevket Kazan'ın Adalet Bakanı olduğu dönemde, yazılı ve mülakat sınıvını yüksek puanla geçen dört başörtülü hakim adayı kızın aldıkları puanların düşürülerek, yerlerine imtihanı kazanmayan başkalarının yazıldığını öne sürdü.
Refah-Yol Hükümeti döneminde hakim sınıfından bürokrat olduğunu ve yapılan Hakim Adayları Sınavı'nın yöneticisi olduğunu aktaran Çiçek'in çok konuşulucak iddiası şöyle: "Kazananlar arasında başörtülü dört kızımız vardı. Birisinin babası albay (Hasan), o da silleyi diğer taraftan yemişti... Bu dört başörtülü kızımız hem yazılıyı hem de mülakatı kazanmışlardı. Ne var ki bir gün listeyi, bakan istiyor diye özel kalemden (Şevket beyin Müdürü Halis vardı, bu kişi sonradan DSP il Genel Meclis üyesi oldu) gelip aldılar... Liste bana dönünce, ne göreyim! Dört kız adayın daha önce almış oldukları yüksek puanlar düşürülerek yerine imtihanı kazanmayan başkaları yazılmış..."
Çiçek, puanları silinerek Hakim olmaları engellenen kızlardan birisinin sözlerinin hala kulaklarında olduğunu ve Sizi Allaha şikayet ediyorum... dediğini de kaydetti.
Nusret Çiçek sözleri için, "iftira değil, çamur değil... Olay gerçek... Bugün dünya yarın ahret... Olayın canlı şahitleri hâlâ görevde..." diyerek de güvence verdi.
Yobazdır. Gericidir. Taliban sevdalısıdır. Umarım başına bir iş gelmez, koronavirüsü atlatır ve saadet partisini akp saflarına katar zira millet ittifakında saadet partisi'nin yeri yok.
86 yaşında vefat etmiştir.
Son dönemde AKP'nin muhalefeti karıştırma umutlarından biriydi.
Bunca yıllık siyasetçinin genel başkanından ya da PM'den onay almadan iktidar partisi ile yakınlaşmasını garipsemiştim.
garip karanlık bir isim ..... hüseyin feyzullah gibi .konuştuğum bazı şirket
görevlileri dini kuruluşların üst seviyelerinde , tarikatlerde çok sayıda yahudi
ve ermeni olduğunu söylüyor ....