"Bir gün bizi eski horgörülmelerimizle, aşağılanmalarımızla, hiçe sayılmalarımızla, adamdan sayılmamalarımızla, haklı ya da haksız küçük görülmelerimizle baş başa bırakıp gidersin. Üstelik senin, söküklerimizi dikip yaralarımızı sarar görünmen yüzünden biz bütün bunların intikamını almış olduğumuzu düşünürüz. Sen bizi bu durumda bırakıp gidersin. Affedersiniz yanlışlık oldu dersin. Özür dilerim."
En tehlikeli kelime nedir Olric?
Ama'dır efendim bana göre.
Neden Olric?
Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, "seni seviyorum ama." gibi.
"Ağzının, güzel dudaklarının yanında bir gülümseme yaratmak için, ne uzun yollardan geçiyorsun. Kendinden veriyorsun ve durmadan eksiliyorsun. Oysa bazı insanlar, oldukları gibi kalarak elde eder istediklerini. Ben, kanımı damla damla süzerek veriyorum. "
Yine buraya yazasım geldi. Hani "kimse beni dinlemiyorsa ya da istediğim gibi dinlemiyorsa günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunuda yaptınız..." Derken seni dinlemeyen kimdi. Ben olucaktım bana anlatıcaktın.
Bütün bu yazdıklarım uydurma. Aklımdan geçenleri yazmaya cesaret edemiyorum. Alışmış kalıplar içinde bocalıyorum. Kalıbım yok benim: biçimsiz bir şeyim ben. Eriyip dağılıyorum yazarken. Olmuyor. Bana uzak gelen yaşantıları düzmece bir biçimde anlatmaya çabalıyorum. içinden geldiği gibi anlatsan Selimim. Olmaz. Deli derler adama sonra. Hemen damgayı yapıştırırlar. Daha kötüsü hiçbir şey demezler. Bunu mu yazacaktın derler; ayrıca içim o kadar karışmış ki sahtelikleri ayıplayıp temizleyemiyorum.
-Hep geçer diyorlar ya olric.. Sence geçer mi ?
-Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer ..
Ben oburum albayım: Düşüncelerimin meyvalarını yemek istiyorum, aşkımın meyvalarını yemek istiyorum hemen. Korkuyu yenmek istiyorum. Kalabalık istiyorum. isteklerle zenginleşilmiyor albayım. Her şey birden bekleniyor: Sigara içiliyor, kahve pişiriliyor, çay pişiriliyor sokaklarda başıboş dolaşılıyor, her geçenden yardım bekleniyor, sanki işte bu evet bu insan beni kurtaracak, dalgalanan bu etek beni anlayacak, hay allah! karşıya geçti, belki bu yaklaşan etek kurtarır, belki tam bu sırada vasıtalar sıkışır, bin-yüzbin-onyüzbin otomobil önümüzü kapar, saatlerce kaldırımın kıyısında dururuz, beklemek önce cesareti kırar sonra cesaret gelir insana, affedersiniz size bir şey sormak istiyorum, karşıdan karşıya nasıl geçilir acaba? hayır! anlaşmak yüzyıllar sürer böyle, affedersiniz ne kadar güzelsiniz, neden insan bir kelime bir cümle yüzünden kaybediyor?