lisede okuduğum adam. bunun bir kitabı vardı tutunamayanlar diye kap kalın birşey hocam önermişti şiddetle. başta çok sıkmıştı ama olric benim karakterim oldu çıktı sonradan . bu tarzı sevdim dedim baktım kitabı kalmamış bitirmişim kitaplarını sonra yusuf atılgana geçtim evet .
leyla ile mecnun'da ali atay'ın elinde oğuz atay'ın kitabını görünce "lan acaba bir akrabalık var mı?" diye düşündüğüm kıymetli yazarımız. sanırım bir bağ yok aralarında.
Bir anda kültür kasanların gazabına uğramış yazardır. ikinci el kitap piyasasını Tutunamayanlar ile baya yükseltmiştir. Binlerce papelden bahsediyorum.
Doğru tutunamamış bir adam...Farklı bir tarz. Herkesten her şeyden farklı. Tehlikeli Oyunlar , Tutunamayanlar gibi güzel kitapların yazarı. Genç yaşta kaybettiğimiz, bizi biz yapan değerlerimizden biri.
Çoğu genç bilmiyor Oğuz Atay'ı gençleri geçtim ülkemizin yarısından çoğu bilmiyor. Herkesin ağzında "Bu adamın sözleri var." falan diye sözler. intiharla biter kitapları. insanlık öldü diyor Oğuz Atay , insanlığı sabaha yakın tamamıyla kaybettik...
" bana öyle geliyor ki biz çocuk kalmış bir milletiz ve daha olayları ve dünyayı, mucizelere bağlı "myth"lere bağlı bir şekilde yorumluyoruz en ciddi biçimde. aklı başında bir batılının gülerek karşılayacağı ve bize ölesiye ciddi gelen bir şekilde. (...) öyle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. ayrıca, bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz. iktidardaki adamlar da, bu sanıyı bütün millet adına dile getiriyorlar. birkaç aydın dışında bunu anlayan yok gibi. o aydınlar da, sosyal bir takım sözler ediyorlar. psikolojik yönü boş kalıyor bu meselenin. insanlarımız, bu kötü yaşantıyı dile getirmenin, "muhalefet yapmak" olduğunu sanıyor bir bakıma. aslında bir yanlış anlama olduğu halde, anlaşıp gidiyorlar. bir "mış gibi yapmak" tutturmuşlar; arabalar yürüyor ya, ekmek yapılıyor ya, iyi kötü suyumuz geliyor ya.. mesele yok. bir taklit yapıyoruz ve batı'ya bile kabul ettirdiğimiz anlar oluyor. (bir futbol maçında yeniveriyoruz onları) ya çocuksu gururumuz! beğenilmezsek hemen alınıyoruz. batılılara iftiralar ederek kendimizi temize çıkarmak için didiniyoruz. iyi aile çocukları arasında, onlara çamur atan mahalle çocuğu gibiyiz..." böyle buyurmuştur üstad, yedi kasım bin dokuz yüz yetmişte. ahval bugünde budur.
bugün okuyunca bir cümleyi yine seni hatırladım.
hani kelimelerin kökenlerini anlamlarını çok severdin sen.
araştırırdın bulurdun, gösterirdin.
ben de bugün öğrendim ki, " Kelime, Arapça “yara izi” demektir" .
hemen aklıma sen geldin.
gerçi sen biliyorsundur.
öyle ki o sözler ancak böyle iz bırakabilirdi.
perşembe günlerini sevmeyen, "tutunamayanlar" yazarı. insanların onun ne demek istediğini "sormadan gerisini" anlasınlar isteyen, "sevmem! daha ne istiyorsunuz benden" diyen büyük yazar. 'büyük'lüğü turgut'un da selim'in de "o" olmasından kaynaklanır. http://ulu.so/uly2g8
öldükten sonra anlaşılan yazarlardan. kemikleri yok olmuştur. kendisi kitap olmuştur. şimdi açıp okuyoruzanlıyoruzhakveriyoruz.
ne diyelim bat dünya bat.
Ölümünün ardından Tutnumayanlar ile çağımızda şöhrete kavuşan yazar. Oysa ki tehlikeli oyunlar, bir bilim adamının romanı, korkuyu beklerken gibi birçok başyapıt niteliğinde eserleri vardır. Döneminin aydınlarındandır. Bugün hala aydınlatmaya devam eder.