bencil babadır.oğlunu düşünmez hiç, sadece kendini düşünür.
ileride recep tayyip ismi iyi anılmadığı zaman o çocuk utanacak. arkadaşları soracak "ismin neden recep tayyip, o iyi bir başbakan değildi" diye. ne cevap verecek bu çocuk peki. "babam o günün şartlarından nemalanmak istemiş" mi diyecek.
hayır tabiki, babasına saygı duyan her evlat gibi yalana başvuracak. utanç içinde.
yazıklar olsun çocuğunu bu duruma düşüren babaya.
oğlunun adını deniz koymuş adamla arasında dağlar kadar fark olan babadır.
öünkü oğlunun adını deniz koyan kişi karşılıksız bir sevgi ve saygı ile bundan yıllar evvel bu ülke adına iyi birşeyler yapmak isterken asılmış , gururu ve onurunu ayaklar altına almadan asılmış! deniz gezmiş adını yaşatmak istemiştir o kadar.
oğlunun adını recep tayyip koyan kişi ise kişisel zevklerini ihtiyaçlarının devletten üstün tutmuş senin benim sırtından ve başbakan boşluğundan faydalnarak tıpkı bir asalak gibi üç kuruşluk yardımlarla kendini pazarlamış şahsiyettir.oğlunun adını recep tayyip koymasının tek nedeni yalakalıktır ki netice görülmüştür öküz ölünce mahkemeye gidilip isim değiştirilmeye çalışılmıştır.
oğlunun adını deniz koymuş adamdan bi farkı yoktur. bu durumdan bile hükümete eleştiri getirilebiliyo ya pess. bugün recep tayyip diye biri kazara diyanet işleri başkanı olsa laiklik elden gidiyo şeriat gelecek diye ağlar bu zihniyet.
hatayla yapılmış eylemdir. kim ister milleti ağlatan zaatı muhteremin adını çoçuğuna koymayı. nüfusun hatasıdır diye düşünmek istiyorum. tayyip değildir o ivedik falandır belkide.
(bkz: recep ivedik)
bildiğin klasik akp zihniyetidir.
mesela bunlar 7 yıl boyunca akp şakşakçılığı yapmıştır.
çıkarılan işçilere rağmen oy vermiştir ve bu çıkan işçilerin feryadını kaale almamıştır, zamları desteklemiştir ve bir torba kömürü görünce yardırmıştır yine oyunu, kurumların peşkeş çekilmesi ve insanların işsiz kalmasına yine ses etmemiştir çünkü kendisinin işi vardır.
sözlükteki sığırlar gibi durmak yok yola devam derler, inadına akp derler çocuk zekası ile.
ta ki çuvaldız kendilerine batana kadar.
kendileri işsiz kaldı mı vay hallerine.
birden kudururlar, yaygara koparırlar, mahkemelere giderler.
işte bildiğiniz akp zihniyetidir.
işin ucu kendilerine değene kadar ülke işgal edilse umurlarında olmaz.
aç kaldım, geçinemiyorum diye ağlamaması lazım olan, zamlara isyan etmemesi gereken babadır.
yani muhtemelen yeni milyoner badem bıyıklılardan biridir.
işsiz kaldığında çocuğunun kimliğini kaldırıp ''biz böyle seviyoruz işteee peheyyy'' diyerek iş verin diye yalvaracak insandır. fakat bir şeyi ıskalamaktadır. zor durumda kalmasının sebebini...
oğluna recep tayyip adını koyan baba ahmet yolcu, işçi olarak çalıştığı şirketten çıkarılmış. ve kendisi akp teşkilatı hakkında suç duyurusunda bulunacakmış.
şimdi bu ve benzeri vakaları duyunca aklımdan "ohh iyi olmuş, bir daha yalanmaya çalışır mısın onlara. aklın başına gelsin, bol bol ağla açılırsın..." demek geçiyor da dilim elvermiyor. biliyorum ki o ve onun gibi onlarcası var. oğlunun adını recep tayyip, abdullah gül; kızına da emine, hayrünisa adlarını koyan. daha da beteri çıkarı uğruna "acaba ne yapsam da kendime 3-5 pay çıkarsam, hayatımı sağlama alsam..." diye düşünüp kendini türbana/kara çarşafa dolayan, sahte dindar rolü oynayan, sırf birilerinin taa bilmemneresini yalamak uğruna camilerden çıkmayan...
kendini kurtarmak için kendinden ödün vermeye, kendine bu kadar yazık etmeye değer mi? oysa her şey bir oy kadar uzaktı...
günün birinde karı koca; kendinden emin, mutluluk içinde bir karar alırlar:
- hanım sana yemin olsun, RTE kömür dağıtırken araya kaynarsak, ilk işim oğlumuzun adını recep tayyip yapmak olur.
- çok iyi düşünmüşsün bey. kızımız olursa da emine koyarız.
olaydan aylar geçer.. çocuğun adı recep tayyip olmuştur fakat bir süre sonra eve gelen kömür yardımı kesilir, yollanan erzak paketleri artık gelmez olur. işsizlik oranları artar.. evin beyi işsiz kalır.
aile bireyleri eşek tepmişe döner. fakat bu durumu atlatmaları pek fazla zaman almaz. çünkü yerel seçimler yaklaşmıştır:
- bu sefer tayyip' e oy falan yok hanım..
- çok iyi düşünmüşsün bey. peki ne yapalım?
- duy beni ey tayyip! " bundan sonra benden hiç bişeycik alaman.* " zaten bizim oğlanın adını da değiştiriyorum. kararım kesin.
- aslında adına da alışmıştık ama haklısın sanırım, bizim yüzümüzden çocuğun yemediği küfür de kalmıyor. peki adını ne koyalım bey?
- dur bakalım hanım, seçimler yakın, bakalım kimden ne göreceğiz. ona göre karar veririz.
- çok iyi düşünmüşsün bey.
olayın üzerinden yıllar geçti. peki ne mi oldu? evin babası, yıllar boyunca hiç bir işte dikiş tutturamadı, bellerini hiç doğrultamadılar..
çocuk mu ne oldu?
doğmasının üzerinden tam 15 yıl geçti ve çocuğun 15 yıl boyunca, toplam 25 kez adı değiştirildi..
popstar ajdar' ın da siyasete adımını atmasıyla, çocuğun adı en son; ajdar'dı. şuan akıbeti bilinmiyor.
başlık, 'oğlunun adını recep tayyip koyan babanın pişmanlığı' olacaktır. 1 karakterden dolayı yapamadım.
işsiz kaldıktan sonra eylemlere katılmış, şimdilerde mahkemede koşturan babadır. koşturmasının sebebi ise oğlunun adını değiştirme isteğidir, pişman olmuş. kendisine seçimi beklemesi tavsiye edilir. artık deniz mi baykal mı, devlet mi bahçeli mi koyar onu bilemeyiz.