oğlun anne kompleksi

entry3 galeri0
    3.
  1. sapkın hissiyatlardan bir tanesidir.
    0 ...
  2. 2.
  3. 1.
  4. carl gustav jung'un dört arketip(ilkiltür) ile ilgili çalışmasında anlattığı ilk arketip olan anne arketipi'nin psikolojik yönleri ile ilgili konuşmasında açıkladığı; anne kompleksinin erkek çocuğa etkileridir.

    --spoiler--
    anne kompeleksinin etkileri kız ya da erkek çocuğa göre farklılık gösterir. erkek çocuktaki tipik etkileri eşcinsellik*, don juanizm*, bazen de iktidarsızlıktır.(bunda baba kompleksi de önemli rol oynar.) eşcinsellikte heteroseksüel unsur bilinçdışında anneye bağlanmıştır. don juanizmde ise anne bilinçdışı olarak 'her kadında aranır'. anne kompleksinin oğul üzerindeki etkileri kybele attis idealojisinde görülebilir: kendini hadım etme, delirme ve erken ölüm. cinsiyetler farklı olduğu için oğuldaki anne kompleksi saf değildir. erkekteki anne kompleksinde anne arketipinin yanı sıra cinsel partnerin imgesinin, yani anima'nın da önemli bir rol oynamasının nedeni bu farklılıktır. müstakbel erkeğin karşılaştığı ilk dişi yaratık annedir ve anne, açıkça ya da gizlice, kabaca ya da nazikçe, bilinçli ya da bilinçsiz, oğulun erkekliğini ima etmeden duramaz; oğul da annenin dişiliğinin giderek farkına varır ya da en azından bilinçsizce, içgüdüsel olarak yanıt verir. böylece, oğulda, kimlikle ya da kendini farklılaştırmaya dirençle ilgili basit ilişkiler erotik çekim ya da itmenin faktörleriyle sürekli iç içe geçer. bu durum tabloyu hayli karmaşıklaştırır. fakat oğulun anne kompleksinin kızınkinden daha fazla ciddiye alınması gerektiğini iddia etmiyorum.
    yalnızca kızdaki anne kompleksi saftır ve karmaşık değildir. burada, annenin etkisiyle dişi içgüdülerin aşırı güçlenmesi ya da tamamen yok olana kadar zayıflaması söz konusudur. içgüdülerin aşırı güçlenmesi, kızın kendi kişiliğinin bilincinde olmamasına yol açar, içgüdülerin zayıflaması ya da ortadan kalkması durumunda ise içgüdüler anneye yansıtılmıştır.
    ''anne kompleksi' psikopatolojik bir kavram olduğu için, daima incinme ve hastalık kavramlarıyla ilintilidir. fakat bu kavramı biraz fazla dar olan patolojik çerçevesinin dışına çıkardığımızda ve ona daha geniş, daha kapsamlı bir anlam yüklediğimizde, olumlu etkilerinden de söz edebiliriz:* oğulda, eşcinselliğin aynı sıra ya da yerine, eros'un farklılaşması(eros kuramı) görülür, örneğin platon'un şölen'inde bu tür imalar vardır; ayrıca, feminen bir unsurun kesinlikle zarar vermediği gelişmiş bir estetik ve zevk, dişi eşduyum yeteneğiyle genellikle mükemmel bir düzeye çıkan öğretici kapasitesi, son derece olumlu anlamda muhafazakar olup geçmişin tüm değerlerini sadakatle koruyan bir tarih bilinci, erkek ruhları arasında şaşaırtıcı zariflikte bağlar kurulmasını sağlayan, hatta cinsiyetler arasındaki dostluğu imkansızlığın lanetinden kurtaran bir dostluk anlayışı, ecclesia spiritualis'i (ruhsal birlik) gerçekliğin ta kendisi yapan zengin bir din duygusu ve nihayet, vahiy için son derece elverişli bir kap olan ruhsal bir açıklık biçiminde tezahür edebilir.

    olumsuz anlamda don juanizm olan şeyin, cesur, kararlı bir erkeklik, en büyük hedeflere ulaşma hırsı, tüm budalalıklara, saplantılara, haksızlığa ve tembelliğe muhalif bir ruh, ödün vermez, sağlam bri irade, dünyanın muammalarından bile ürkmeyen bir merak, ve nihayet, insanlara yeni bir yurt kuran ya da dünyaya yeni bir çehre kazandıran devrimci ruh gibi olumlu tezahürleri olabilir.*
    bütün bu olasılıklar, daha önce anne arketipinin özellikleri olarak sıraladığım mitolojik motiflere yansır. oğulun anne kompleksini, anima komplikasyonuyla birlikte bir dizi yazıda ele aldığım için, anne kompleksine ayırdığım bu seminerlerde erkek psikolojisini arka planda tutacağım. ***
    --spoiler--

    not: carl gustav jung bir zamanlar hocası olan sigmund freud'dan daha derin ve geniş bakmaktadır tüm insanlık tarihinden süzülüp gelen insan psikolojisine. analitik psikoloji; arketip, kollektif bilinç gibi kavramları da içselleştirmiş derinlikli bir bakış, algılayış ve yorumlayıştır. freud'un yaptıklarını ve önemini her zaman dile getirmiş ancak freud bir noktaya saplandığından herşeyi ona bağlama anlayışına karşı çıkarak kendi yolunu çizmiştir. freud karanlıkta ışığı yakan ilk kişidir, jung ise bu ışığı götürebildiği heryere ulaştırmıştır. jung bilge bir bilimadamıdır ve çağının çok ötesinde derin sezgi ve öngörülere sahip, çok özel bir ruhtur.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük