insanın içini parçalayan cümle. O annenin yanan yüreğini hangi yağmur dindirir ki? insanlarımız iş için ekmek parası için malesef hiçbir önlemi olmayan o yerin yüzlerce metre altına iniyor. insaf yahu. insan hayatı ne kadar önemsiz bu ülkede. Yazık, toplumsal bilinci olan bir ülke olsaydık, soma'nın ardından bu acılarla yürekler bir daha dağlanmazdı..
hükümetin ve ilgili bakanların cevap vermesi gereken soru.
sen kendi işine gelen yasaları içine sokuşturmak için torba yaza diye bi ucube çıkart ortalığı, uygulanırlığı var mı yok mu diye hiç araştırma çıkarttığın yasanın peşinde bir b planın/master planın olmasın sonra, konvoylar ile kazaların yaşandığı yerlerde gövde gösterisi yap, yaslı gözü yaşlı insanları öp filan, hesabı sorulacak nutukları at, nasıl olsa üç gün sonra unutulacağını sende biliyorsun.
bilinçten yoksun, saf anadolu insanları dinle afyonlanmak suretiyle, emeklerini kan emici katillere sunuyorlar ve maalesef ölüyorlar bu koduğumun memleketinde.geriye uzak anaların ağıtları kalıyor.
devlet büyüklerinin umurunda olmayan, ateşin düştüğü yeri alev alev yaktığını anlatan annenin haykırışı. olan ailesine özellikle annesine olur, sözde muhaliflerin siyaset konusu olacağı, iktidararınsa umrunda olmayacağı durumdur. bu ülkede anneler ağlar ancak başka birşey olmaz, yaşanmaz burada.
bazı sözler vardır ulu orta kullanılır ve bu kullanılışları iş olsun, "dostlar alış verişte görsün"den öte bir anlam ifade etmemektedir. "sözün bittiği yerdeyiz" işte tam olarak buna örnek verilebilir. bu başlıkla ilgili bir şeyler yazmak istiyorum sürekli açıyorum elim klavyeye gidiyor ama bir harfa basamadan tıkanıyorum. şimdi anlıyorum asıl sözün bittiği yerde olmak böyle bir şeymiş demek. canım annem güzel soru sordun oğlum suyun içinde ne yaptı diye haklısın sormakta da, nasıl cevap vereyim sana. cennet dedikleri işte senin ayaklarının altında işte tam da bu yüzden. senin ellerinden doyasıya öpmek isterdim, sana sıkı sıkı sarılmak isterdim o çaresizliğini ve acını bir nebze olsun azaltabilmek için ama biliyorum ki ne söylenen ne de yapılan şeylerin hiç bir kıymeti yok. sözün bittiği yere çiviledin beni, boğazımıza attın yumruğunu ne diyebiliriz ki sana?
tanım: cevabı verilemeyecek kadar zor, bir güvercin ürkekliğinde sorulmuş, günümün kalan saatlerini çaresizlik içinde geçirmeme neden olacak sorudur.
demin haberlerde gördüğüm, oğlu madende kalan saf, temiz kalpli canım teyzemin sözleridir. ağlamamak için zor tuttum kendimi. şu durumda bile hala akp mhp diyosunuz ya. pes size. akp'ye oy verdiği için "gebersin pislikler" diyen insanımsılar da var tabii.